Skip to main content

Marka ve model sayısındaki artışa bağlı olarak biçim değiştiren pazarda otomobiller ilk olarak ABD’deki ticaret fuarlarında sahneye çıkmaya başladı. Kısa bir süre sonra yeni yaşam tarzının bir parçası olarak otomobil, her ailenin sahip olması gereken bir prestij ikonuna dönüşecekti.

Otomobilin erken tarihi, yaygın enerji (tahrik) kaynakları temel alınarak bir dizi dönem altında incelenebilir. Gelecek dönemleri ise güç, tasarım, işlev, güvenlik, donanım ve çevresel etki gibi eğilimlerle tanımlamak anlamlı olacaktır.

1808’de François Isaac de Rivaz, hidrojen beslemeli içten yanmalı motora sahip ilk otomobili tasarladığında değişim başlamıştı. Yüzyıl boyunca Siegfried Marcus, Nikolaus Otto ve Rudolf Diesel motor teknolojileri geliştirirken, Christian Friedrich Schönbein ise hidrojen yakıt hücresi prensibini keşfetti. 1859’da Ányos Jedlik’in kurşun-asit bataryayı icat etmesiyle ise otomotivin yönü elektriğe çevrilecekti.

1885’de Karl Benz tek silindirli ve iki zamanlı benzinli otomobili üretti. Ford ise ilk seri üretim otomobil olan kabul edilen Model T’ile rekabete ortak oldu. Model T’nin ortalama tüketicinin satın alabileceği fiyat diliminde olması 1927’ye gelindiğinde 15 milyondan fazla sayıda satılmasını sağlamıştı. 20’nci yüzyılın başlarında elektrikli otomobiller ilgi görerek popüler olsa da içten yanmalı motora sahip otomobillerle rekabet edemedi ve pazardan çekilmek zorunda kaldı. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı (Büyük Buhran) ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’li üreticilerle birlikte Avrupalı ve Uzakdoğulu üreticilerin de oyuna katılmasıyla agresif bir rekabet ortamı inşa edilecekti.

Otomobiller sahneye çıktı

Marka ve model sayısındaki artışa bağlı olarak biçim değiştiren pazarda otomobiller ilk olarak ABD’deki ticaret fuarlarında sahneye çıkmaya başladı. Kısa bir süre sonra yeni yaşam tarzının bir parçası olarak otomobil, her ailenin sahip olması gereken bir prestij ikonuna dönüşecekti. 23 Mart 1901’de Chicago’da düzenlenen ilk ‘resmî’ otomobil fuarı, ABD’de otomobilin yaygınlaşması adına ayrıca önemliydi. Wabash Bulvarı’nda bulunan Kolezyum fuar salonunda gerçekleşen fuarın açılış gecesinde, Chicago’daki “en iyi” 20 bin aileye davetiye gönderildi. Ziyaret ise bilet başına 50 sent olarak belirlenmişti. Fuarda, otomobil üreticilerinin yanı sıra yedek parça üreticileri ve tedarikçiler de yerlerini almıştı.

Zaman içerisinde otomobil temalı fuar ve gösteriler Avrupa ve Uzak Doğu’nun önemli kentlerine de yayıldı. Mevcut modellerle birlikte yeni modellerin tanıtımları, konsept modeller veya üretim dışı klasikleri içeren fuar ve sergilemeler markaları, dünyanın farklı kentlerinde endüstri temsilcileri, bayiler, tüketiciler ve gazeteciler ile buluşturdu. Geçen sürede sayısız otomobil fuarı ve marka organizasyonları içerisinde en prestijli olarak anılan Frankfurt, Cenevre, Detroit, Paris ve Tokyo “Auto Show” fuarları ise “Büyük Beş” olarak anılacak ve büyük kitleler tarafından izlenecekti.

Almanların vitrini Frankfurt

Almanya’daki ilk otomobil fuarı 1897’de Berlin’de yalnızca 8 otomobilin sergilenmesi ile gerçekleşti. Otomobilin bilinmeye ve kabul görmeye başlamasıyla fuar, Almanya’da her yıl en az bir kez tekrarlanan bir etkinliğe dönüştü. 1905 ile 1907 arasında otomobil üretiminin sanayi devrimiyle birlikte ivme kazanmasıyla yılda 2 kez gerçekleştirildi. 1. Dünya Savaşı ile sekteye uğrayan fuar organizasyonu, 1921’de 67 otomobil üreticisinin 90 araçla katılımıyla “konfor” mottosuyla hayata geçti.

Küresel durgunluğa karşın 22. Otomobil Fuarı 1931’de 295 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı ve bu fuarda ilk önden çeker araçlar sergilendi. 1939’daki fuar, 825 bin ziyaretçiye ulaştı. 1951’de fuar ilk kez Frankfurt’ta gerçekleşti. Nisan ayında kapılarını açan etkinlik, 570 bin ziyaretçiye ulaştı ve bu yıl ilk turbo dizel motor sergilendi. 6 ay sonra ise Berlin’de gerçekleştirilen fuar ise yalnızca 290 bin ziyaretçiye ulaşabildi. Alman otomobil endüstrisi bugünden sonra Berlin’deki fuarı noktalayarak ‘Auto Show’u (Die Internationale Automobil-Ausstellung) iki yılda bir kez gerçekleştirilmek üzere Frankfurt’a taşıdı.

1989’da düzenlenen Frankfurt Auto Show, araç sayısının yüksekliğinden ve sergileme alanında sıkışıklığa neden olmasından ötürü binek ve ticarî araçların bir arada sergilendiği son fuar oldu. Alman Otomobil Endüstrisi Birliği (Verband der Automobilindustrie) tarafından düzenlenen ve 1 milyon 200 bin ziyaretçi ile katılım rekoru kıran fuarın tek sayılı yıllarda binek, çift sayılı yıllarda ticari araçlara ayrılmasına karar verildi. Böylece 1991’de fuar ilk kez yalnızca binek otomobillere özel olarak açıldı. O yıl 43 ülkeden bin 271 katılımcı, yeni ürün ve inovasyonlarını 935 binden fazla ziyaretçi ile başarıyla buluşturdular. 1992’de ise ilk ticarî araçlar fuarı Hannover’de gerçekleşti. Fuarda yer alan 29 ülkeden 1284 katılımcı marka, 287 bin ziyaretçiye ulaşma olanağı buldu.

2001’de gerçekleştirilen 11 Eylül terör saldırılarının ardından kapılarını açan fuarda, tüm seremoniler ve kutlamaların yanı sıra sergileme alanlarındaki müzikler de iptal edildi. 2009’da süren finansal krize karşın 850 bin ziyaretçiye kapılarını açtı, bu yıldan sonra hibritten elektrikliye ve hidrojen yakıt hücreli otomobil teknolojilerine uzanan geniş bir perspektifte modeller tanıtıldı.

Cenevre Otomobil Fuarı

Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı (Salon international de l’automobile), her yıl Mart ayında İsviçre’de Cenevre Palexpo’da düzenleniyor. Cenevre Cointrin Uluslararası Havalimanı’nın yanındaki fuar alanında gerçekleştirilen etkinlik, diğer “Auto Show” organizasyonları gibi Uluslararası Otomobil Üreticileri Organizasyonu (Organisation Internationale des Constructeurs d’Automobiles) tarafından hayata geçiriliyor. İlk kez 1905’te düzenlenen fuar, otomobil tarihinde o ana kadar yer almış benzinli ve buharlı araçlarla birlikte yüzyılın başından itibaren üretilmiş elektrikli ve içten yanmalı tüm modellere yer verdi. İlerleyen yıllarda özellikle tasarımlarıyla dikkat çeken egzotik süper spor ve konsept otomobiller fuarda her zaman ilgi odağı oldu. Prototipler, yeni donanımlar, teknik inovasyonlar, uluslararası ortaklıklar, politik ve sosyal tartışmalar da dâhil olmak üzere otomobilin gündemini belirleyen her konuya fuarda yer verildi.

Detroit Otomobil Fuarı

Bugün daha kapsayıcı olarak, Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı (North American International Auto Show – NAIAS) adıyla anılan etkinlik, her yıl Ocak ayında Detroit, Michigan’da düzenleniyor. Fuar, 1899’da ilk kez yerel bir otomobil organizasyonu olarak düzenlendiğinde üretici ve katılımcıların memnuniyetleri ile kendi kulvarında dikkat çekti. Detroit’ten alınan cesaretle sonraki yıl New York Otomobil Fuarı’nın düzenlenmesine karar verildi. Başlangıçta ulusal markaların yeni modellerini sahneye çıkardığı fuara, uluslararası otomobil üreticileri ilk kez ziyaretçi olarak 1957’de katıldı. Avrupalı markalar ilk kez etkinlikte araçlarını sergilediklerinde ise takvim 1989’u’gösteriyordu ve çok uluslu katılım fuara “uluslararası” bir kimlik kazandırdı. Bu yıldan sonra Detroit Otomobil Fuarı, Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı olarak tescil edildi. Fuar, 2004 ve 2005’te sivil toplum kuruluşlarına gelir sağlamak adına önizleme biletlerini 17.500 kişiye satarak 7 milyon dolar gelir etti. Bugün fuarın yerel ekonomiye katkısının 500 milyon dolardan yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Paris Otomobil Fuarı

Fransa’nın otomobil tarihindeki ilk fuarı 1898’de endüstri lideri Albert de Dion tarafından başlatıldı. 1910’dan sonra Champs-Élysées’de Grand Palais’de düzenlenmeye devam etti. Birinci Dünya Savaşı sırasında askıya alınan fuar, 1977’ye dek ekonomik durum gibi değişkenlerden ötürü sekteye uğradı. Paris Otomobil Fuarı (Mondial de l’Automobile), 1976’dan bugüne 2 yılda bir Frankfurt Otomobil Fuarı ile dönüşümlü olarak Ekim ayında gerçekleştiriliyor. 2014’de fuar, 1 milyon 250 binden fazla ziyaretçi alarak ve dünyada Tokyo ve Frankfurt fuarlarını geride bırakarak en çok ziyaret edilen otomobil fuarı unvanını elde etti. Bugün Paris Otomobil Fuarı, başta Fransız otomobil devlerinin gövde gösterisi yaptığı bir platform olmaktan öte endüstrinin tüm bileşenlerinin yer aldığı uluslararası bir organizasyon olma işlevini sürdürüyor.

Tokyo Otomobil Fuarı

İki yılda bir, Ekim-Kasım aylarında Tokyo Big Sight bölgesindeki Uluslararası Sergi Merkezi’nde düzenlenen Tokyo Motor Show, üretimdeki modellerden daha çok konsept otomobillere ev sahipliği yapmasından ötürü medya, otomobil ve motosiklet tutkunlarının büyük ilgisiyle karşılaşıyor. Japon Otomobil Üreticileri Birliği (Japan Automobile Manufacturers Association – JAMA) tarafından düzenlenen etkinlik, dünyadaki tüm otomobil organizasyonları arasında söz konusu diğer fuarlarla birlikte “Büyük 5” içerisinde yer alıyor. Başlangıçta “All Japan Motor Show” olarak adlandırılan etkinlik, ilk 20 Nisan 1954’te Hibiya Park adlı açıkhava mekânında kapılarını açtı. On günde 547 bin ziyaretçi sayısına ulaşan fuarda 254 katılımcı 267 araç sergiledi. Fuar, uluslararası enerji krizinden ötürü 1973’ten bugüne iki yılda bir gerçekleşen bir organizasyona dönüştü. Özellikle Japon üreticilerin yeni tasarım anlayışlarını ve alternatif enerji ve ulaşım çözümlerini duyurdukları bir vitrin işlevi görmesinden ötürü yüksek ziyaretçi sayılarına ulaşıyor ve otomobil gündemini belirliyor.

Geleneksel ile dijitalin buluşması

100 yılı aşkın geleneğinde, otomobil fuarlarında çok sayıda marka ve model sergilendi. Bazı konsept otomobiller seri üretime dönüştü, bazıları marka, tasarım ve teknoloji yolculuğunun primitifleri olarak depolara terkedildiler. Çağının ötesine geçen konsept otomobiller ise üretici müzelerinde onurlandırıldı. Elektrikli otomobillerin önce 20’nci yüzyılın başında, sonra 1990’lı yıllarda yükselmesi ve yok olması, bugün otomotiv endüstrisinin ardı ardına ‘elektrikli’ yatırımlarını duyurmasıyla sürüyor. Şüphesiz yeni kuşağın satın alma tercihlerinin markalar üzerindeki baskısı kaçınılmaz. İnovasyon yatırımları ile dikkat çeken köklü Alman üreticilerin ev sahipliğini yaptığı ve geçtiğimiz günlerde kapılarını henüz kapatan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda da tüm markaların elektrikli ve otonom (sürücüsüz) teknolojileri sahneye çıktı. Görünen o ki köklü otomobil markalarıyla stratejik işbirlikleri kuran Çinli üreticilerin fuarda ipucunu verdiği yatırımlar da yakın gelecekte gündemde yer bulacak.

67’ncisi gerçekleştirilen Frankfurt Otomobil Fuarı’nda, artan maliyetleri gerekçe göstererek katılmayan 12 markaya karşın, 100’den fazla modelin dünya prömiyeri gerçekleşti. Fuarın, “Gelecek Şimdi” temasına uygun olarak sosyal medyada da yoğun bilgi akışı oldu. Özellikle yeni kuşağın yeni medya temsilcileri fuarı ‘online’ olarak milyonlarla buluşturdular. Fuarda yer alan tüm markaların fuar çerçevesinde iletişim yürütmesi, geleneksel sergileme yöntemlerini dijital çözümlerle buluşturmaları, bütünleşik bir iletişim yaklaşımını ortaya koydu. Frankfurt’ta, sergilemenin yanı sıra elektrikli ve kentsel mobilite ve alt başlıklarını kapsayan farklı içerikte oturumlara yer verilmesi de fuarın bilgi birikimi ve paylaşım işlevini öne çıkarmayı hedeflediğini düşündürdü.

Markaların aktif olarak kullandığı sanal showroom’lardan sonra, yakın gelecekte sanal fuarlarla da karşılaşabilmemiz olası. Tüketici Elektroniği Fuarı’ndan (CES) sonra ilk kez bir otomobil fuarında dijital teknolojilerin otomobille bu denli iç içe olduğu bir tema benimsendi. Tüm alanlar gibi etkinlik yönetimi de yeni kuşağın taleplerine göre biçimlenecek. #IAA2017’nin otomobil fuarlarının 100 yılı aşkın geleneğinde sürdürülebilir yeni bir otomobil ve ulaşım anlayışını tanımladığını söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.

Ersoy Yaşar

www.twitter.com/ersysr