Skip to main content

Türkiye’de filizlenen yerel girişimleri küresel pazarlara taşımayı hedefleyen Microsoft, Türkiye’nin dijital, ekonomik ve sosyal geleceğine büyük yatırımlar yapmayı sürdürüyor.

Türkiye’de doğan ve yenilikçi ürün ile hizmet modellerine sahip Start-Up şirketlerin desteklenmesi, dijital dönüşümün gerçekleştirilmesi için büyük önem taşıyor. Girişimcilik ekosistemi nispeten genç ama hızlı bir gelişim içinde olan Türkiye, girişimcilik ekosistem sağlığı sıralamasında 137 ülke arasında 37’inci sırada bulunuyor. Geçtiğimiz yıl, toplam Start-Up yatırım tutarı Türkiye’de 177 Milyon dolar oldu. Türkiye’de Fintech alanından (%18) sonra en çok Saas (Hizmet olarak yazılım) geliştiren Start-Up’lar yatırım alıyor (%12). Bilgi teknolojileri pazarının bileşenlerine baktığımızda bugün 32,1 milyar dolarlık pazarın %45’ini yazılım pazarı oluşturuyor. Bu oran 2013 yılında %35 idi. Yani, yazılım pazarı her zaman artan bir potansiyele sahip. Bu nedenle Türkiye’deki yazılım ekosisteminin desteklenmesi ve bu alanda kurulan şirketlerin yanında olmak çok önemli.

Türkiye’de filizlenen yerel girişimleri küresel pazarlara taşımayı hedefleyen Microsoft, Türkiye’nin dijital, ekonomik ve sosyal geleceğine büyük yatırımlar yapmayı sürdürüyor.

Türkiye’deki 25’inci yılını kutlayan, verimliliğe, güvenliğe ve iş sürekliliğe odaklı bilişim çözümleriyle Türkiye’nin her alanda güçlenmesine hizmet eden Microsoft, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini de güçlendirmeyi odağına almış bir şirket.

Microsoft’tan Start-Up’lara 500 milyon dolar destek

Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, Yenilikçi şirket ve girişimlerin gelişip büyümelerine sağladıkları katkıları anlatırken şunlara değindi:

“Dünya çapında son yıllarda değeri 1 milyar USD’yi geçen 260’tan fazla şirket ortaya çıktı. Bu şirketlerin çoğunluğu, teknolojiyi kullanarak bulundukları sektörleri dönüştüren, yepyeni iş yapış şekilleri getiren genç, çevik ve küçük firmalar. Bu firmalar, bu büyümeler esnasında çeşitli ihtiyaçlar duyuyorlar. Bunlar, teknolojik ihtiyaçlar (çözümlerini üzerinde geliştirecekleri bulut platformları veya sunucular, büyük veri yönetimi platformları, yapay zeka algoritmaları, vb.), finansman ihtiyaçları (melek yatırımdan venture Capital aşamasına kadar farklı noktalarda finansman destekleri), iş geliştirme ihtiyaçları (yeni müşterilere ulaşma, yurtdışına çıkabilme, v.b.) olarak sıralanabiliyor. Microsoft’ta, genç firmaların çok hızlı büyüyerek global ölçeğe çıkabilmelerine yardımcı olmak için, tüm bu alanlarda çözümler sağlıyoruz. Microsoft, küresel anlamda yılda 500 milyon USD’den yüksek bir bütçeyi, startup’lara hem teknoloji, hem finansman, hem de iş geliştirme alanlarında katkı sağlamak için ayırdı. Bu bütçenin bir bölümü, Microsoft Azure platformunda, dünya çapında 54 veri merkezinde Start-Up’lara ücretsiz kullanım hakkı vermek için kullanılıyor. Bir bölümü, çözümünü buraya taşımış firmaların bulut üzerinden satış yapmasına katkı sağlamak, onlara yeni kanallar açmak ve Microsoft’un satış platformlarına entegre etmek için kullanılıyor. Bir bölümü de, gerek Microsoft iş ortağı VC’lere ulaşmalarına katkı sağlamak için, gerekse Microsoft Ventures’in özellikle yapay zeka, siber güvenlik gibi konularda yaptığı yatırımlarda kullanılıyor”.

Son 10 yılda Türkiye’de hızlı büyümeye ulaşan 2000’den fazla Start-Up’ı bu programlar çerçevesinde desteklemekte olduklarını belirten Cavit Yantaç, genç girişimlerin en çok ihtiyaç duyduğu noktada Microsoft teknolojilerine ücretsiz ulaşması ve bu teknolojiler üzerinde doğru geliştirmeleri yapabilmeleri için mentorluk hizmetleri sağlandığının altını çizdi ve şöyle devam etti: “Azure’da geliştirilmiş çözümlerin Microsoft müşterileri tarafından kullanılmasını ve girişimlerin yatırım ağlarına ulaşabilmesini sağlıyoruz. ODTÜ Teknokent, İTU Teknokent, StartersHub, KWORKS, Workup gibi çeşitli kuluçka/hızlandırma merkezleriyle beraber, bu firmaların büyümelerine imkân sağlayacak ortamlar oluşturduk. Bu destekler, şu anda da, özellikle yurtdışına açılabilmeyi hedefleyen, çok hızlı büyüme yaşayabilecek Start-Up’lar öncelikli olmak üzere, devam ediyor. Hem Türkiye’de hem de dünya çapında Microsoft satış kanalları yoluyla yepyeni müşterilere ulaşabiliyor ve bir Microsoft iş ortağı olarak hızla büyüyebiliyorlar”

Microsoft, Start-Up’lara şu faydaları sunuyor:

  • Geliştirilen çözümlerin global müşteri pazarına sunulması,
  • Birlikte satış ve birlikte pazarlama destekleri,
  • Microsoft’un yazılım mühendisleriyle çalışma olanağı,
  • 120.000  dolara kadar Azure desteği,
  • Office 365, Visual Studio Enterprise Cloud ve Dynamics365 ürünlerinin kullanma imkânı

Start-Up’ların 3 noktaya dikkat etmesi gerekiyor: Teknoloji, Global bakış, Yeni müşteriler

Start-Up şirketlerin yaşadığı zorlukların farkında olduklarını belirten Cavit Yantaç, bu zorlukları aşmak konusunda şu açıklamalarda bulundu: “Özellikle sermayeye ulaşabilmenin nispeten kolay olduğu günümüzde, Start-Up’lar üç noktada ölçek problemi yaşıyorlar. Önerimiz, bu 3 noktaya da dikkat ederek büyümeleri olacaktır:

Birinci ölçek problemi, teknolojide ortaya çıkıyor. Kaç müşteriye ulaşacağını, müşterilerinin ürünü / hizmeti ne kadar kullanacağını bilemediği noktada doğru olan strateji, sabit yatırımlar yapmak yerine, akıllı bulut hizmet sağlayacılarından destek almak ve ihtiyaç duyulduğu ölçüde büyüyebilmek. Bugün değeri Milyar USD’yi aşan pek çok startup, büyümelerini bu şekilde destekliyorlar. Benzer şekilde, desteklediğimiz genç startup’lardan biri olan Evreka (www.evreka.co) , belediyelere sağladığı akıllı çöp yönetimi sistemini, neredeyse hiç sabit kıymet yatırımı yapmadan, tüm platformunu Azure üzerinde tutarak geliştirdi ve bugün onlarca belediyede, yüzlerce çöp konteynerinin akıllı şekilde yönetilebilmesini sağlıyor.

İkinci ölçek problemi, özellikle ülkemizde, girişimcilerin yalnızca kendi piyasalarına odaklanmasıyla ortaya çıkıyor. Yalnızca Türkçe veya yalnızca Türkiye’nin ihtiyaçlarına yönelik bir ürün geliştirmek yerine, Türkiye’de kuvvetlenen ancak tüm dünyaya açılabilecek çözümler, startup’ların daha yüksek değerlemelere ulaşabilmesine imkân sağlıyor. Türkiye’den çıkan en başarılı Start-Up’lardan biri olan Fitwell (www.fitwell.co), çok küçük bir firma olarak girdiği fitness / wellness uygulamaları pazarını global ölçekte değerlendirdi, ve pek çok platformda dünyanın en hızlı büyüyen fitness uygulamalarından biri oldu.

Üçüncü ölçek problemi de, startup’ların büyümesi esnasında yeni müşterilere ulaşabilmesinde ortaya çıkıyor. Geliştirilmiş olan ürününü, yalnızca kendi satışçıları üzerinden satmak yerine, büyük şirketlerin satış ağları üzerinden satabilmek, çok daha farklı yerlere ulaşabilmelerine ve hızlı büyümelerine imkân sağlıyor. Özellikle küresel ölçeğe çıkabilmek isteyen ancak tüm dünyada satışçı ekipler oluşturmak istemeyen firmalar, geliştirmiş oldukları çözümü, örneğin Azure Marketplace gibi platformlara taşıdıklarında, küresel başarı elde edebiliyorlar.

Yazılımda Türkiye’nin gurur tablosu girişimler

Microsoft’un Türkiye’nin Start-Up ve yerli yazılım ekosisteminin gelişmesi için verdiği desteklerle kendini dünyaya kanıtlamaya başlayan bazı girişimler şöyle sıralanıyor:

  • Bunsar, perakende sektöründe yapay zeka ile dijital dönüşüm gerçekleştirdi. Şirketin görsel ürün aramayı daha akıllı hale getiren uygulama, aranan nesneye benzer ve satın alınabilir ürünleri buluyor, hatta stil önerilerinde bulunuyor. Gardıroplarımıza yapay zeka getiren yazılım, tüm bunları Microsoft Azure desteğiyle yapabiliyor. Microsoft’un teknolojik altyapı ve yatırım desteğiyle geliştirilen yazılım, şimdiden uluslararası arenada 5 pazarda kendine yer buldu.
  • Microsoft’un yatırım ve teknoloji altyapı desteğiyle Poilabs, Hopi’nin bilgi işlem operasyonlarını Microsoft Azure üzerinden yöneterek, beacon verileriyle Boyner Grubunun müşteri sadakati artırımına önemli katkılar sunuyor. Müşteri davranışlarına göre anlık kampanyalar düzenleyebilen yazılım, bunun yanında, yine beacon teknolojisiyle, görme engellilerin kapalı alanlarda güvenle ve gerekli bilgilere sahip olarak vakit geçirebilmesini sağlıyor.
  • Kurulduğundan bu yana Konuşma Sentezi, Konuşma Tanıma, Konuşma Analizi, Sesli İmza, Doğal Diyalog ve Chatbot ürünleri geliştiren Sestek, Microsoft Azure platformu üzerinden Türkçe, İngilizce ve farklı dillerdeki metinleri insan sesi doğallığında sese çeviren yapay zeka tabanlı yazılımlarıyla kurumların Müşteri deneyimini zenginleştiriyor. Arçelik’in Asista ürünü de bu yazılım sonucu geliştirilen inovatif bir dijital asistan. Sesli imzayı Türkiye’yle tanıştıran Sestek’in yazılımları dünyanın birçok ülkesinde kullanılıyor.
  • Spor veri teknolojileri konusunda pazarın lider firması Broadage, geçtiğimiz yıllarda artarda 3 kez Türkiye’nin en hızlı büyüyen 50 teknoloji firmasından biri oldu. Hizmetlerini “as a service” mantığında sunduğu yeni projesi, 8 dil desteği ile, 110 farklı ülkede, yılda 100.000’den fazla spor karşılaşmasına ait verileri Microsoft Azure üzerinden anlık olarak sunabiliyor. Türkiye’de birçok yayın organı tarafından kullanılan Broadage servisleri, Azure’un esnek, güvenilir ve ölçeklenebilir özelliklerinin de yardımıyla uluslararası pazarlara açılmaya başladı.