Skip to main content

Mercedes-Benz Türk StartUp yarışmasının detaylarını Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ile konuştuk.

Üçüncüsü gerçekleşecek Mercedes-Benz Türk StartUp yarışması bu yıl etkiyi büyütme vizyonuyla, 17 küresel hedeften bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan startuplar’ı yarışmaya davet ediyor. Geçtiğimiz iki yılın değerlendirmesini ve bu yılki yarışmanın detaylarını Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ile konuştuk.

Mercedes-Benz Türk StartUp yarışmasının bu yıl üçüncüsünü düzenliyorsunuz. Projenin doğuş hikâyesini anlatabilir misiniz?

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasının doğaya ve topluma faydalı, yenilikçi, teknoloji ile bağı olan fikirlerin yeşerip büyümesiyle mümkün kılınabileceğini biliyoruz. Bu vizyonu gerçekleştirebilmek için kendi içimizdeki yenilikçiliği desteklemekle kalmayıp, Türkiye’nin yaratıcı zihinlerini de ödüllendirmeye karar verdik. Bu inancımız ve ilkemiz doğrultusunda biz de Türkiye’deki 50. yılımızda startUP yarışmamızı başlattık. Projemizin en belirgin ve ayrıştırıcı özelliği, bu desteği tamamen bir hibe olarak veriyor olmamız. Seçtiğimiz startuplar’a sadece maddi destek vermiyoruz; ihtiyaç duydukları eğitim ve yönlendirmeler ile ‘ellerinden tutmayı’ hedefliyoruz.

İlk yıl proje çerçevesinde düzenlenen yarışma sonucunda 50 startup’a 500 bin TL para ödülü verdik. Yarışmanın ikinci yılı 2018’de ise temamızı daha spesifik hale getirdik. 2017’de topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknoloji ile bağı olan iş planı ve prototipi hazır tüm projelere açmıştık yarışmayı. 2018’de ise Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin rehberliğinde “Sürdürülebilir Şehirler ve Yaşam Alanları” teması kapsamında çalışma yürüten startuplar’ı ödüllendirdik. Ayrıca ödüllerimizi de çeşitlendirdik. Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasında ilk 10’a kalan startuplar’a “StartUP Boost” adı verilen özel bir gelişim programı ve Mercedes-Benz ile özel Almanya seyahati hediye ettik. İlk 10 içinden “teknoloji”, “sosyal fayda” ve “tema” olmak üzere 3 kategoride belirlenen 3 startup’a ise 50’şer bin TL para ödülü verdik.

Projenin ilk iki senesinde talepler nasıldı? Başvuranların şehir dağılımı, yaş aralığı, kadın-erkek dağılımı ve eğitim seviyesi nasıldı?

Projenin ilk yılında çevreye fayda sağlayan, teknoloji ile bağı olan, iş planı ve prototipi hazır tüm projelere açık olan yarışmamız toplam 59 şehirden 680 başvuru aldı. En çok İstanbul’dan başvuru yapıldı. Başvuru yapılan şehirlerin ilk 10’u sırasıyla şöyleydi; İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Kayseri, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Konya. En çok başvuru aldığımız yaş aralığı; 18-24, ardından 24-30 yaş aralığı oldu. Başvuranların yüzde 90’ı erkek, yüzde 50’den fazlası üniversite mezunu, onu takiben sırasıyla büyük oranda lisans üstü ve doktora eğitimi almış kişiler oldu. Ön elemeyi geçenlerin yüzde 80’nini Y kuşağı oluşturuyordu.

2018’de temamızı daha spesifik hale getirmemize rağmen yarışmaya 62 ilden 485 startup başvurdu. Başvuruların yüzde 59’u Türkiye’nin üç büyük şehri olan İstanbul, Ankara ve İzmir’den geldi. Üç büyük şehir dışında en çok başvuru yapılan şehirler Konya, Eskişehir, Kocaeli, Antalya, Bursa, Kayseri ve Samsun oldu. Projeye 13 ila 68 yaşına kadar geniş bir yaş aralığındaki girişimciler başvurdu. Başvuran girişimcilerden 40’ı 18 yaşın altındaydı. Projeye başvuru yapanların yüzde 35’i üniversite, yüzde 25’i lise mezunuyken; lisansüstü ve doktora yapanların oranı ise yüzde 16 oldu.

Mercedes-Benz Türk StartUp yarışmasında önceki yıllardan farklı olarak bu sene yenilikler var mı? Yarışmaya kimler başvurabilir?

Bu yıl yarışmamızda etkiyi büyütüyoruz ve “Küresel Hedefler Hepimizin Sorumluluğu” diyoruz. Dünya liderleri önümüzdeki 15 yıl içinde 3 önemli işi başarmak için 17 küresel hedef üzerinde uzlaştı. Bu kapsamda Mercedes-Benz Türk olarak biz de sorumluluk alıyoruz ve etkiyi büyütme vizyonuyla, bu yıl 17 küresel hedeften bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan startuplar’ı yarışmamıza davet ediyoruz. Ayrıca başvuru yapacak projelerin fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olması şartını da arıyoruz.

2019 yılında da geçmiş yıllarda olduğu gibi “Teknoloji” ve “Sosyal Fayda” kategorilerine ödül vereceğiz. Bu sene bu 2 kategoriye ek olarak “Jüri Özel Ödülü” kategorisini ekledik. Kadının güçlenmesini önemsiyoruz ve gerçekleştirdiğimiz projelerle bu konudaki desteğimizi her zaman ortaya koyuyoruz. Bu sene Jüri özel ödülümüz yaptığı işle kız çocuklarının ve kadının güçlenmesine destek olan bir startup’a verilecek. Bu kapsamda medya, sivil toplum, özel sektör ve girişimcilik alanlarından önemli isimlerin yer aldığı jüriye bu yıl, toplumsal cinsiyet eşitliği merceğiyle bakacak yeni bir isim TurkishWIN ve BinYaprak Kurucusu Melek Pulatkonak da eklendi.

Başvuru ve seçim süreciniz nasıl ilerliyor?

Başvurular, yarışma için kurduğumuz www.mbtstartup.com web sitesi üzerinden online olarak yapılıyor. Başvuru süreci tamamlandıktan sonra jüri üyelerimiz belirlenen kriterlere göre adaylar arasında bir ön eleme yapıyor. Ön elemeyi geçen startuplar’ı, tüm masrafları yarışma tarafından karşılanan bir günlük eğitim kampında buluşturuyoruz. Burada mentorlar eşliğinde pazarlama, iş planı oluşturma eğitimleri alıyorlar, ardından nihai iş planı sunumlarını hazırlıyorlar. Daha sonra ilk elemeyi geçen startup’lar bu ödülü alırlarsa işlerini nasıl geliştireceklerini anlatan 2 dakikalık video hazırlıyorlar. Jüri bu videoları izleyerek en iyi 10 startup’i seçiyor. Son olarak 10 startup jüriye yüz yüze sunum yapıyor. Bu sunumlardan sonra jüri üyeleri tarafından para ödülü alacak 3 startup seçiliyor. Kazananlara basın temsilcilerinin de katıldığı törende ödülleri veriliyor.

Mercedes-Benz Türk StartUp 2019 Yarışması’nın ödülleri neler?

Kriterleri sağladığını düşünen ve fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır her startup’a kapıları açık olan Mercedes-Benz Türk StartUP yarışması , 3 startup’a 50’şer bin TL’lik büyük ödül veriyor. 150 bin TL’lik toplam büyük ödülün yanı sıra ilk 10’a giren startup’ı, onlara özel tasarlanan StartUP Boost gelişim programı ve Mercedes-Benz ile özel Almanya seyahati bekliyor.

Ödüller arasında bulunan StartUP Boost gelişim programı ve Almanya seyahatinin içeriği nedir?

İlk 10 startup arasına giren katılımcılar, 3 gün sürecek StartUP Boost Gelişim Programı’na katılacaklar. Program kapsamında startuplar’a özel tasarlanmış içerikler ile startuplar’ın yatırımcılarla ve iş dünyasıyla tanışacakları, işlerini geliştirmek için kullanabilecekleri beceriler kazanacakları, uzmanlarla bir araya gelecekleri fırsatlara erişmelerini sağlayacağız.

Ayrıca ilk 10’a giren startuplar’ı Daimler öncülüğünde kurulan, Startup Authobahn kuluçka merkezimize götüreceğiz. Almanya’daki startup ekosistemi ile ilgili bilgi edinmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca işlerini konuşabilecekleri, fikir alışverişi yapabilecekleri farklı kültürlerden insanlarla tanışıp tecrübelerini paylaşabilecekleri bir ortam yaratacağız. Bunların dışında Almanya’daki fabrikamıza ve Mercedes-Benz Müzesi’ne bir gezi düzenleyeceğiz.

Önceki yılların kazananlarından Mercedes-Benz Türk olarak kendi bünyenizde uyguladığınız projeler var mı?

Mercedes-Benz Türk StartUP Yarışması’nda ödül alan Thread In Motion’ın geliştirdiği “Akıllı Eldiven” girişimi, Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda kullanılmaya başlandı. AR-GE çalışmaları Türkiye’de yapılan WIO ismindeki “Akıllı Eldivenler”in üzerinde bulunan 32 sensör ve iletken iplik teknolojisi sayesinde Mercedes-Benz Türk çalışanlarının çalışma koşulları iyileşiyor ve daha hızlı ve verimli bir süreç elde ediliyor. “50. Yılda 50 StartUp Yarışması”nda Kadir Demircioğlu ve Rahmi Öner liderliğindeki Thread In Motion girişimi ilk üçe kalarak 50 bin TL’lik para ödülü kazanmıştı. Giyilebilir teknolojiye sahip akıllı eldivenler sayesinde otobüs fabrikasının ambar bölümü çalışanlarının, her bir barkod okumasında harcadıkları zaman, elle besleme terminallerine oranla kısaltarak zaman tasarrufu elde ediliyor.

Öte yandan 2018’de ödül verdiğimiz Sensgreen ve Dikey Eksenli Rüzgâr Türbini ile de iş birlikleri yapmaya başladık. Sensgreen projesi ile Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda pilot bir çalışma yapmaya başladık. Bu proje sayesinde fabrikada enerji kullanılan alanlar tespit edilerek verimliliği arttırmayı hedefliyoruz.

2018 yılında hangi projeler ödüllendirildi?

“Sosyal Fayda” kategorisinin kazanan projesi Biolive, zeytin çekirdeği atıklarını fabrikalardan alıp antimikrobiyal biyoplastik granül haline çeviriyor. Böylelikle, toprağa atılınca kaybolan insan sağlığına uyumlu, yenebilecek kadar katkısız plastikler üretiliyor. Bu plastikler içinde mikrop tutmuyor, antimikrobiyal etki gösteriyor. Petrol temelli plastiklere karşı önemli bir alternatif geliştiren Biolive, yenilikçi yaklaşımı ile çevreye fayda sağlarken kendi pazarını da oluşturuyor.

“Teknoloji” kategorisinde kazanan Deveci Tech girişimi, karayolları ve metrobüs hattına yerleştirdiği Dikey Eksenli Rüzgâr Türbini ile doğal rüzgârlardan yararlanmanın yanında taşıtların ürettiği rüzgârları yakalayıp elektrik enerjisi üretiyor. Karayolları, metrobüs vb. ulaşım hatları, yüksek katlı konutlar dâhil şehrin tüm imkânlarını kullanarak yerleştirilen solar panel destekli, hibrit dikey eksenli rüzgar türbini hem taşıtların oluşturduğu hem de doğal rüzgârları kullanarak enerji üretirken, aynı zamanda türbin üzerine yerleştirilen sensörler ve IoT platformu ile şehir içi sıcaklık, nem, rüzgar ve CO2 ölçümü yapılıyor. Yapılan ölçümler ile karbon ayak izi haritası çıkarılıp şehrin konforu sağlanırken, deprem izleme istasyonu ile de olası İstanbul depreminin tahminlerine bilgi sağlayarak şehrin güvenliğine de katkıda bulunuluyor.

“Tema” kategorisinin kazananı Sensgreen projesi ise kablosuz sensörler sayesinde binaların kullanım karakteristiğini ve kişilerin, aldığı basit geri bildirimlerle konfor aralıklarını öğreniyor. Ardından bulut üzerinde çalışan optimizasyon modeliyle iklimlendirme sistemlerini kontrol ediyor ve yüzde 30’a varan enerji tasarrufu elde ediyor. Sensgreen enerji verimliliği konusunda toplumda bir bilinç yaratmayı hedefliyor. Ofis kullanıcılarının termal konforlarını artırmak dolayısı ile daha üretken bir çalışma ortamı sunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda binaların doluluk analizini yaparak ofis yöneticilerine kısıtlı alanlarını optimize etme şansı sunuyor.