Skip to main content

Mobil cihazların çoğalması, internet bağlantı hızlarının artması ve görüntü sıkıştırma teknolojilerinin gelişmesi en çok video platformlarına yaradı. Geleneksel TV’lerin ruhsat, lisans, altyapı zorunlulukları bir yana ağır bir hukukî sorumluluk rejimi altında olması, profesyonel içeriklerin de video platformlarına taşınmasını sağladı.

YouTube: En büyük ikinci arama motoru – 1. bölüm

Yerli yapım bazı dizilerin online video platformlarına taşınması da boşuna değil. Daha kısa süreli bir format içinde küfür, cinsellik, sigara ve alkol kullanımı yer bulabiliyor. Bir reklam mecrası olarak rahat rahat her tür reklam ve ürün yerleştirmeye olanak sağlayabiliyor. Çünkü RTÜK denetimi yok, yerine izleyicilerin doğal denetimi var. Sınırlı sayıda deneklere dağıtılmış reyting cihazları yerine, gerçek ve davranışsal izleme raporlarıyla beğeniler ölçülüyor.

Online video platformlarından bahsederken “YouTuber” diye bir kavram da yer vermekte fayda var. Kendi ürettiği içerikleri YouTube’a yükleyen, kendi abonelerini ve izleyicilerini toplayan, hatta bundan çok ciddi gelirler elde eden bir kullanıcı kitlesi var. YouTuber’ların en çok sunduğu, merakla takip edilen ve çokça paylaşılan şey aslında deneyim. Kimisi haritada yerini bilmediğimiz yerlerde gezerken, kimisi ismi duyulmamış bir yiyeceği tadıp anlatabiliyor. Kimisi tehlikeli aksiyonları denerken, kimisi gitmeyi çok istediğimiz bir müzik festivalinden görüntüleri paylaşabiliyor. Satın almak istediğimiz bir ürünün paketini açma deneyimi sunanlardan ürünün kullanım deneyimini sunanlara kadar her tür içerik var. Onları izlememizin en büyük sebebi, bize sundukları deneyimleri. Başkalarının yaşadığı hayatı merak ederken de aslında deneyimlerini merak ediyoruz.

YouTuber kitlenin içinde, profesyonel bir yapımdan daha fazla izlenen, yerel bir TV kanalından daha fazla gelir elde edenler var. Zaten resmî bir kurum olan Türkiye İş Kurumu da (İŞKUR) bu potansiyeli görmüş olacak ki, meslek edindirme kurslarına YouTuber’lığı da ekledi. Birçok YouTuber, markaların reklam yüzü olmaya başladı, içeriklerine marka / ürün tanıtımları ekleyebiliyor. Açılış, ödül töreni ve basın gezilerinin yeni davetlileri artık YouTuber’lar olabiliyor.

YouTube’daki hukukî sorunlar

YouTuber’ların bir çoğu diğer profesyoneller gibi artık menajerler ve ajanslarla da çalışıyor. Hatta, YouTube içinde oluşturulan MCN (Multi Channel Network – Çok Kanallı Ağlar) yapıları, belli bir gelir paylaşımı yüzdesi karşılığında çok sayıda popüler YouTube kanalının profesyonel işletmelerini yaptığı gibi, fikrî hakların takip edilmesi, arama motoru optimizasyonu sağlanması ve reklam gelirini artırıcı ayarların yapılması gibi birçok alanda hizmet verebiliyorlar. Tabii, bu tür yapılar kendi başlarına hizmet veremiyor, YouTube tarafından akredite edilmiş ve kendi içlerinde derecelendirilmiş olmaları gerekiyor.

Türkiye’de en çok gelir elde eden YouTube kanallarında, çocuklara yönelik bazı içerikler de oldukça dikkat çekici. Örneğin “Prenses Elif” kanalı, Türkiye’nin en çok para kazanan üçüncü YouTube kanalı. 4 yaşında bir kız çocuğunun hayatının bir günde ortalama 12 dakikalık 4 video ile izlenebildiği kanalın abone sayısı 735 bin, izlenme sayısı ise 1,25 milyar. Kanalın ticarî başarısı bir yana, 4 yaşındaki bir çocuğun sürekli milyonlarca kişi tarafından takip edilmesi akla The Truman Show filmini getirmiyor değil. İleride bu tip çocukların yaşaması muhtemel psikolojik durumlar bir yana, çocukların da özel hayatının bir sınırı olduğunu hatırlatan bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak, başta YouTube olmak üzere online video platformlarında da hukukî sorunlar çok farklı değil. Video platformları, kendi içlerinde belirledikleri politikalarla bir hukukî denetim mekanizması oluşturmuş durumda olsalar da, başta fikrî haklar konusu olmak üzere çok sayıda hukukî sorun var. Bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.