Skip to main content

Türk Ekonomisinde İnternet’in sadece adı var

Kadınlarımızın yüzde 68, erkeklerimizin yüzde 48’inin bağlanmadığı İnternet’in milli hâsılaya katkısı yüzde 0,9’da kalıyor. Geniş ve genç kullanıcı kitlemizin İnternet’te çok vakit geçirdiğini, Facebook’ta en kalabalıklardan olduğunu sürekli okuyoruz. Dijital…

Kadınlarımızın yüzde 68, erkeklerimizin yüzde 48’inin bağlanmadığı İnternet’in milli hâsılaya katkısı yüzde 0,9’da kalıyor.

Geniş ve genç kullanıcı kitlemizin İnternet’te çok vakit geçirdiğini, Facebook’ta en kalabalıklardan olduğunu sürekli okuyoruz.

Dijital medya tüketicisini yakından takip eden IAB Türkiye’nin ve Gemius’un güncel raporlarında 12 yaş üstü İnternet kullanıcılarının bir şehir efsanesine dönüşen 35 milyon sayısının çok altında,25 milyon kişi olarak raporlandığını veya geçen yıl TNS PR araştırmasında kadınlarımızın üçte ikisinin, erkeklerin yarısının İnternet kullanmadıkları bulgusunu kaçımız fark etti?

ADSL büyümesi durdu


Belki de Türkiye’de İnternet’in hızlı büyümesi nedeniyle bu rakamlar çok umursanmıyordu. Ama son BTK 2011/4Ç. raporu gösterdi ki, ilk defa üç aylık bir dönemde önceki çeyreğe göre ADSL abone sayısında gerileme oldu. Fiber ve kablo İnternet hızlı büyüyor, fakat önümüzdeki engel erişimin pahalılığı ve cihazsızlık. Satın alma gücüne göre düzeltilmiş değerler ile Türkiye’de bağlantı maliyeti, Rusya ve İngiltere halklarının ödediğinin iki, Macaristan ve İsveç’in üç katı pahalı. İnternet’imiz ucuzlasa dahi, Türk hanelerinin sadece yüzde 37’sinde
bilgisayar var. Yani bilgisayar kullanımını halka indirmede ilerleyemiyoruz. Doğu ve Orta Avrupa’da bu oran yüzde 57.

Nitekim 2011’de adeta patlayan tüketici elektroniği pazarımızda, GfK’nın Temax raporuna göre telekom, TV, küçük ev aleti ve beyaz eşya gibi ana gruplar içerisinde en yavaş büyüyen IT/Bilgi teknolojileri kategorisi oldu. TV ve telefon değiştirmek modası çok ağır bastı.

Bu noktada 3G’de çılgın büyüme de bizi henüz rahatlatamıyor, çünkü çok büyük çoğunluk ‘yeni İnternet’çi’ değil. Türkiye’de mobil cihazlardan yapılan sayfa görüntülemelerin neredeyse yarısı Apple cihazlar üzerinden. (RankingTR.com) Apple telefon ve tabletlere bütçe ayırabilen 3G’cilerin ilk defa İnternet ile tanıştığını varsaymak mümkün değil. Akıllı telefon sahipliğinin yüzde 10 seviyelerinde olduğu ülkemizde, 3G’li basit telefonlar ile de Facebook’ta gezinmenin yaygınlaşması,Türk İnternet ekosistemini büyütecek bir trend yaratmıyor. Zaten BTK raporundada,6,5 milyon mobil İnternet abonesine rağmen 3G üstünden oluşturulan veritransferinin toplam veri trafiğimizin yüzde 2 seviyesinde olduğu görülüyor.

Ekonomik katkı düşük

McKinsey’nin ileri sanayi ve BRIC ülkelerini çıkarıp gelişmekte olan, birbirine,Türkiye’mize benzer ülkelerdeki dijital ekosisteme odaklandığı değerli çalışması geçen ay açıklandı. (j.mp/mcknetrep) Gelişmiş ülkelerde yurtiçi hasılanın yüzde 3,4’ü; raporda incelenen ‘gelişen’ ülkelerde yüzde2’si,Türkiye’de ise sadece binde 9’u İnternet ekosisteminin katkısıyla elde ediliyor. Bu 9’un 8’i ise özel tüketimden kaynaklanıyor, dijital ekosistemdeki özel ve kamu yatırımı, ihracat yok denecek seviyede katkı sağlıyor. 5 yıllık ekonomik büyümenin yüzde 21’ini İnternet sektörlerinden elde eden gelişmiş ülkelere karşın gelişmekte olanlar büyümelerinin yüzde 3’ünü,Türkiye ise sadece yüzde 1,5’uğunu buradan sağlamış. Çünkü Türkiye’de dijital ekonominin gelişmesi için gereken yapı taşları 40 puan ile ortalamanın altında,yetkin insan gücü, İnternet’e yaygın ucuz erişim, yatırım sermayesi ülkemizin özellikle en zayıf noktaları.

Euromonitor’in 2011 raporuna göre yüzde 79’umuz İnternet üzerinden alışveriş ihtiyacı hissetmemiş. Zaten ABD yüzde 4’ler seviyesindeyken Türkiye’de perakende satışların yüzde 1’i İnternet üzerinden gerçekleşiyor.Orta ve Doğu Avrupa’da en az BT yatırımını Türk hükümetinin yaptığının vurgulandığı raporda KOBİ’lerimizin İnternet yatırımlarının satışlarına ve verimliliklerine faydası konusundaki algısı da ortalamanın altında.

Türkiye’de İnternet, benzer dinamiklere sahip ülkelerden daha iyi durumda değil.
Düşük rakamlar büyüme potansiyelimizi gösteriyor, ama 2. bölümde dikkat çektiğimiz yavaşlayan büyümemizi bir an önce tüm paydaşların çabası ile kuvvetlendirmeliyiz.