Skip to main content

“Nesnelerin İnterneti”, ya da “Herşeyin İnterneti” kavramı çevremizdeki sayısız nesnenin iletişim ağları üstünden haberleşmeye başlamasını simgeliyor. Sadece ‘bilgi’ değil, konum, enerji/güç seviyesi, doğaya özgü faktörler, hareket yönü, hız ve ses seviyeleri gibi sayısız başka boyut da işin içine giriyor

Belki Sanayi Devrimi kadar önemli bir değişimin temellerinin atıldığı bir dönemdeyiz. Bugüne kadar internet bilginin yönetiminde yeni çığırlar açtı, bu bilgileri biz insanlar zamanımız yettiğince oluşturduk ya da gözlemlerle topladık, paylaştık, yönlendirdik ve faydalandık. Söz konusu meta, bilgi olduğu için sınırlı boyutlarda kullanabildik. “Nesnelerin İnterneti” ya da “Herşeyin İnterneti” kavramı çevremizdeki sayısız nesnenin iletişim ağları üstünden haberleşmeye başlamasını simgeliyor. Sadece ‘bilgi’ değil, konum, enerji/güç seviyesi, doğaya özgü faktörler, hareket yönü, hız ve ses seviyeleri gibi sayısız başka boyut da işin içine giriyor.

Mevcutta modellenen projeler bile büyük ümitler veriyor. Uzaktan yönetilebilen, evde olma saatleri ve farklı saatlerdeki tercihlerinizi öğrenen, enerji tasarrufu sağlayan akıllı termostat sistemi üreticisi Nest bu yılbaşında Google tarafından tam 3,2 milyar dolara satın alındı. Üstelik elektrik dağıtıcısı şirketler yılın en sıcak günlerinde, kullanıcılarından daha önce izin alarak evde kimse yokken klimaları kapatması için Nest’e ve Nest kullanıcılarına maddî destek veriyor. Nest evdeki alışkanlıkları baz alarak en uygun süre enerji tüketimini kısıyor, burada da milyar dolarlık tasarruflar söz konusu olabilir!

Evini sıcak ya da soğuk bulmak isteyenlerin uzaktan kontrol edebildiği Nest akıllı termostat uygulamaları gibi uygulamalar kısa zamanda daha fazla nesnenin internet veya benzer iletişim ağlarıyla birbiriyle konuşabilmesi sonucu bizlerin müdahalesine de gerek bırakmayacak. Aracımızdaki veya cep telefonumuzdaki navigasyon uygulamasına eve gittiğimizi belirtirsek, trafik yoğunluğuna göre örneğin eve varmamıza 15 dakika kala termostatı çalıştırmaya belki otomobil, belki telefonumuz karar verip uygulayacak.

M2M ile süreçler daha akıcı ve verimli

İnsan müdahalesi azalıp makinelerarası iletişim, (Machine to Machine-M2M) uygulamaları geliştikçe çevremizdeki süreçler daha akıcı ve verimli olacak. Nesnelerin İnterneti trafik ışıklarını ve şehir yönetim sistemlerini kapsadığında, kavşaktaki farklı yoğunluğa göre kırmızı ışıklar daha kısa ya da uzun yanacak, ambulans, itfaiye gibi araçlardaki sensörlere göre o aracın geçişini mümkün kılmak için yeşil ışık daha uzun sürecek; şehirdeki tabelalar bilgilendirmelerini otomatik değiştirecek. Hava şartlarındaki değişimlere göre hız sınırı değişikliği, kaza bilgileri, yoldaki kar ve yağmur nedeniyle tehlike arttıysa kavşak öncesi uyarılar yapılabilecek.

Ev hayatımızda yıllardır anlatılan buzdolabının azalan malzemeleri alışveriş listenize eklemesi, dolaptakilere uygun yemek tarifi bulup eksik malzemeleri bildirmesi hoş senaryolar. Peki, ya evdeki tartı kilomuzdaki değişim sonucu buzdolabına gece belli saatlerde açılmama talimatı verirse? İkinci gün abur cuburları buzdolabında bırakmayız herhalde!

Nesnelerin internetini arada bir işleyeceğim. 2020’de 30 milyar cihaz ‘bağlı’ olacak tahminiyle uçsuz bucaksız bu alanda yazılım geliştirmekten düşük nitelikli donanım üretimine, yeni güvenlik sorunlarına ya da kamu sektöründe tasarruf, sağlık sisteminde verimlilik arayışlarına cevap verebilecek çözümler için Türk bilişim teknolojileri ekosisteminde girişimcilerin bu alanlarda bugünden yoğun çalışmasının ilerde ödülleri fazlasıyla olabilir.