Türkiye’de 2000’lere kadar ortalama emeklilik yaşı 50’nin altındaydı. Kariyer 20’lerinde başlanıp, 25 sene içinde biten bir yolculuktu. İş dünyası içindeki yükselmeler, terfiler, transferler, başlangıç ve bitişler genelde bu 25 seneye göre tasarlanmıştı. 20’sinde çaylak olarak girdiğin iş dünyasını, 50’sinde zirvede bırakmak adettendi.
Ama işler değişti. Bilim ve teknoloji insan ömrünü uzattı. Sadece ömür değil, verimli çalışma dönemi de arttı. Bir önceki neslin emeklilik çağı sayılan 50’li yaşlar şimdi iş hayatının en verimli dönemi kabul ediliyor. Mevcut yasal düzenlemelerle, 60’dan önce emeklilik mümkün değil.
Bir sonraki nesil için sayılar daha da hızla değişiyor. Demografi araştırmacısı Profesör James Vaupel, 2000 yılından sonra gelişmiş ülkelerde doğan bebeklerin yarısının 100 yaşını göreceğini söylüyor. Böyle bir dünyada, mevcut emeklilik fon modelleriyle ve dünya ekonomisinin yapısıyla; emekliliği hak edebilmek için 85’lere kadar çalışmak gerekecek. Öte yandan dijital dünyada üreterek gelir elde etme, girişimci olarak kendini ifade etme yaşı 20’nin altına düştü artık.
Son dönem dijital dünyaya iz bırakan şirketlerden Airbnb, Snapchat, Instagram ve Dropbox’ın kurucularının yaş ortalaması 24. Kariyerin erken başlayıp, geç biteceği; 25 yıllık bir maceradan 60 senelik bir yolculuğa dönüşeceği aşikar. Hem de yakın bir dönemde!
Kariyer yolculuğunda sınırlar belirsizleşecek
25-30 yıllık bir döngüye göre tasarlanmış iş hayatı bu değişime nasıl tepki verecek? Ezberler yıkılmak zorunda. Çok uluslu şirketler 30’larındaki yetenekli kurumsal çalışanları üst yönetim rollerine getirmeye başladılar. Kariyer yolculuğu da değişecek. 25 yıllık, yukarı giden tek bir çizgi olmayacak. Terfiler kadar, aşağı inişler normalleşecek. 2015 yapımı The Intern (Stajyer) filminde olduğu gibi 70 yaşında stajyerler göreceğiz şirket koridorlarında belki.
Ya da, tekil bir kariyer yolculuğu yerine her bir insanın birkaç kariyeri olacak. 20’lerinde girişimci, 30’larında profesyonel beyaz yakalı, 40’larında freelance, 50’lerinde akademisyen, 60’larında yönetim kurulu üyesi, 70’lerinde danışman olan insanlar artacak. Bir ömür boyu bilişimci, bankacı, perakendeci diye tek bir sektörde anılmak imkânsızlaşacak hatta değersizleşecek. Pazarlamacı insan kaynaklarına, finans uzmanı bilişime, satış yetkilisi operasyona geçecek. Sınırlar belirsizleşecek. Uzmanlıklar önem kaybedecek. Tek bir alanda derinlemesine ilerlemek değil yeni alanlarda kendini yenilemek anlam kazanacak. Esnekliği yakalamak, değişen koşullara uyum sağlamak hiç olmadığı kadar değer kazanacak. Kariyer yolculuğu hep yukarı değil, inişli çıkışlı, değişken, çetrefilli bir hal alacak. Kendisini yenilemeyi huy edinmiş çalışanlar, kendisini yenileme yeteneği olan kurumlarda çalışmak isteyecek.
Bu yüzyılda, ortalama yaşam süresini ve çalışma performansını artıran teknoloji için bir sonraki adım, çalışma hayatını da buna uygun biçimde modellemek olmalı. Tek boyutlu bir yaşam-kariyer çizgisi yerine, üç boyutlu akışkan bir kariyeri tasarlamak da teknolojinin görevi.
Yorumlar