Skip to main content

Daha önce paylaşım ekonomisinden bahsetmiştik, hatırlarsanız âtıl durumdaki kaynakların paylaşımına ve bu paylaşım sonucu gelir elde edilmesine dayalı yeni bir ekonomi modeline yer vermiştik. Paylaşım ekonomisini analiz ederken, olaya bir de bağımsız iş yapanlar açısından bakmak gerekecek

Gig ekonomisi, bağımsız (freelance) çalışanların ve kendi kendinin patronu olanların yarattığı bir ekonomi modeli. “Gig” müzik sektöründen gelme bir terim, “kısa süreli iş” demek. Bu modele yeni denilemez, zaten var olan bir çalışma şekli, ancak burada yeni olan, internetle beraber bu modelin çok daha farklı yönlere gitmesi. Dünya, yavaş yavaş daha az aracısı olan bu modele kayıyor diyebiliriz.

gig ekonomisi

Birçok kişi, internetin sağladığı olanakları kullanarak kendi ürünlerini satıyor veya kendi hizmetini bizzat pazarlayabiliyor. Danışmanlar, reklamcılar, sürücüler, çocuk bakıcıları, ders verenler, el işi yapanlar, ev yemeği yapanlar, organizatörler, tamirciler, boyacılar vs hep bu alandaki insanlar. Ayrıca, bu tür bağımsız iş yapanlarla kullanıcıları buluşturan platformlar ortaya çıktı ki, işin aslında kırılma noktası burada yatıyor. Bu konuda, ilk olarak Uber’i örnek vermek mümkün. Uber sürücüleri kendi araçları ile kendi işlerinin patronu olarak istedikleri zaman çalışabiliyorlar. Ancak sürekli, etkin, güvenli ve belirli kalitede müşterilerle çalışabilmesi için Uber gibi bir üst platforma ihtiyaç duyuyorlar. İşte bu noktada Uber, kullanıcının karşısına üst marka olarak çıkıyor ve freelance sürücülere sürekli bir hizmet verme imkânı sağlıyor. Yerel çok başarılı örnekler de var: Örneğin Armut.com üzerinden bağımsız çalışan boyacı, tamirci, temizlikçi, tesisatçı vs birçok kişiyi bulabilmek mümkün. GittiGidiyor üzerinden satış yaparak büyük e-ticaret firmalarına fark atan bağımsız satıcıların yanı sıra, Idemama.com üzerinden iş yapan bağımsız grafik tasarımcılarını da unutmamak gerek. Tüm bunlar, işçi-işveren ilişkisinden sıyrılmış, kendi işini yapan, zaman mekân bağımsız çalışabilen, bağımsız serbest çalışanların oluşturduğu güçlü bir ekonomi.

gig ekonomisi

Gig ekonomisinin getirdiği hukukî sorunlar

Ancak, yeniden gelişen bu alan ne yazık ki, bazı hukuksal sorunları akla getirebiliyor. İlk akla gelen soru: Platformların hukukî sorumlulukları. Örneğin boyacı evinizi istediği gibi boyamadı veya Uber sürücüsü yolu gereksiz yere uzattı. Bunlar hep olası sorunlar ama platformlar bu tip sorunların ne kadar muhatabı olmalıdır? İşte, bu tür sorular akılları kurcalıyor. Platformlar, kullanıcı yorumlarına ve puanlamasına göre çok sık hata yapan ve özensiz iş yapan bağımsızları sistemde en alta itiyor, hatta sistemden çıkarıyor. Peki, platform hiç mi sorumlu değil? Bizim hukukumuza göre, platformların hukukî sorumluluğu yok. Olması gereken de bu.

26.08.2015’de Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik’e bu platformlar, “Başkalarına ait iktisadî ve ticarî faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişiler” olduğu için, hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü tutulmamıştır. Ancak, bu tür platformların sağlamak zorunda olduğu bazı bilgiler var, bunlar ayrı.

Gig ekonomisi ile ilgili, henüz yeni çıkan bir Vergi Usul Kanunu Tebliği var. (24.12.2015 / 29572 RG) 464 no’lu bu tebliğ platformlardan, kendi bünyesindeki bağımsız iş yapanlar ile her tür bilgiyi ve yapılan her satış işlemini ayrıntılarıyla beraber Gelirler İdaresi Başkanlığı’na bildirmesini istiyor. Bu konuyu ve Gig ekonomisinin yaratabileceği diğer iş güvenliği, sigorta, kişisel veriler ve 3. kişilere verilen zararlar konusuna gelecek ay devam edeceğiz.