Skip to main content

Günümüzde fiziksel perakendecilerden en çok duyduğumuz söylem, kiralar, yükselen kur gibi faktörler. Umarım çok yakında bu yakınmaların yerini e-ticaret başarıları alır ve ülkemiz e-ticaretini hak ettiği yere taşırız. Aynı şekilde ülkemiz insanının hayatına da modern yaşamın vazgeçilmez bileşeni olan e-ticareti taşımayı başarırız.

Neden e-ticaret fiziksel perakendeciler için çok önemli bir fırsat?
Ülkemizde toplam perakende hacminin yüzde 3’e yakın bir kısmı e-ticaretten kaynaklanmaktadır. Ancak yüzde 3’lük bu hacmin yüzde 90’ından fazlası sadece internetten satış yapan firmalarca gerçekleştirilmektedir. Oysa Avrupa’da e-ticaret cirosunun yüzde 52’si, fiziksel perakendecilerin e-ticaret kanallarından sağlanmaktadır.

Ülkemizdeki yüzde 3’lük hacmin önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde yüzde 5’lerin üzerine taşınacağı aşikâr. Bu artışın ana kaynağı da, fiziksel perakendecilerin e-ticaret kanalları olacaktır. Bir diğer önemli kanal ise, hali hazırda e-ticaret kolu bulunmayan KOBİ’ler.

Avrupa’da 25 kişiye kadar personele sahip olan e-ticaret şirketleri, ETİD’in de içinde bulunduğu Ecommerce Foundation kurumunun raporuna göre, toplam e-ticaret hacminin yüzde 58’ini gerçekleştirmektedir. Oysa ülkemizdeki ilk 10 oyuncu, toplam hacmin yüzde 54’ünü gerçekleştirmektedir. Bu nedenle ülkemizde e-ticaret sektörü için, henüz doygunluğa ulaşmamış bir sektör diyebiliriz. Sektörümüzde günde birkaç sipariş alan e-ticaret şirketi sayısı henüz 1000 sayısına ulaşmamışken, ABD’de 100 bini aşkın şirketten söz etmek mümkün. Bu da sektörün daha çok oyuncuya ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Oyuncu sayısının artması ile birlikte kullanıcıların gözünde e-ticaretin fırsat avantajlarının yanı sıra yaygınlık ‘convenience’ açısından da tercih nedeni olması, sektörü çok daha farklı bir yere taşıyacaktır. Halihazırda kârlılık baskısı nedeniyle verilmekte zorlanılan kimi hizmetlerin verilmesi ile birlikte kullanıcılar için e-ticaret daha da vazgeçilmez bir kanal olacaktır.

E-ticaretle mağaza satışlarının pozitif etkilenmesi hedeflenmeli

Fiziksel perakendecilerin kira sıkıntılarının her geçen gün daha fazla dile getirildiğini görmekteyiz. Fiziksel perakendeciler için artık açılan her AVM’de yer almak yerine kârlı olan lokasyonlarda bulunmak gibi bir dönüşüm gözlenmektedir. Bu da, fiziksel perakendecilerin kimi müşterilerine uzak kalma olasılığını artırmaktadır. İyi bir e-ticaret yönetimi ile bunu kompanse edebilen perakendecilerin, rakiplerine göre daha başarılı olacağı aşikârdır. Yaygınlaşma, e-ticaret kanalının çok önemli bir işlevi ancak tek işlev satış olarak da düşünülmemelidir. E-ticaret kanalının sağlayacağı sinerji ile mağaza satışlarının da pozitif etkilenmesi hedeflenmelidir. Bunun için doğru bir strateji kurulmalı ve her kanalda müşterinin beklentilerinin üzerine çıkılmalıdır.

İngiltere’de her 100 müşterinin 19’u e-ticaret kanalını tercih ederken, 81 müşterinin sadece 31’i internet sitesine bakmadan alışverişini yapmaktadır. Yani her 100 müşterinin 69’u, ya e-ticaret sitesinden alışveriş yapmakta ya da e-ticaret sitesinden bilgi almaktadır. Ülkemizde de 4-5 yıl içerisinde bu dönüşümü göreceğiz. Bu dönüşümü gerçekleştirmek köklü değişiklikler gerektireceğinden, rakiplerinden geç kalmamak için tüm perakendecilerin hemen bu dönüşüme başlamaları, onları geleceğe hazırlayacaktır.

Günümüzde fiziksel perakendecilerden en çok duyduğumuz söylem, kiralar, yükselen kur gibi faktörler. Umarım çok yakında bu yakınmaların yerini e-ticaret başarıları alır ve ülkemiz e-ticaretini hak ettiği yere taşırız. Aynı şekilde ülkemiz insanının hayatına da modern yaşamın vazgeçilmez bileşeni olan e-ticareti taşımayı başarırız. Bir önemli nokta da, Alibaba.com Başkanı Jack Ma’nın deyişiyle şudur: “Rakiplerinizden öğrenin ama onları kopyalamayın. Kopyalarsanız kaybedersiniz.”