İstanbul Modern, kuruluşunun 10’uncu yılında Türkiye’de görsel ve işitsel sanatlar arasındaki çok katmanlı bağın izlerini ‘Çok Sesli’ başlıklı sergiyle gündeme getiriyor. Osmanlı’nın son döneminden günümüze dek süregelen Türkiye’de görsel sanatlar, müzik ve ses arasındaki ilişkiyi araştırmayı ve bu alandaki güncel üretimlerden bir seçki sunmayı hedefleyen serginin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu ve Çelenk Bafra üstleniyor. 27 Haziran – 27 Kasım arasında İstanbul Modern Süreli Sergiler Salonu’nda yer alacak ‘Çok Sesli’ sergisi, Nevin Aladağ, Fikret Atay, Semiha Berksoy, Hüseyin Çağlayan, Ergin Çavuşoğlu, Burhan Doğançay, Cevdet Erek, Borga Kantürk, Servet Koçyiğit, Füsun Onur, Ferhat Özgür, Sarkis, Erinç Seymen, Merve Şendil, Hale Tenger, Vahit Tuna ve :mentalKLINIK’in çalışmalarından oluşuyor.
‘Çok Sesli’ sergisinin sponsorluğunu müzenin Eğitim Sponsoru Garanti Bankası ile İletişim ve Teknoloji Sponsoru Turkcell üstleniyor. Serginin Ses Sistemleri Sponsorluğu’nu ise Bose ses sistemleri distribütörü Modern Elektronik yapıyor.
Geçmişten bugüne görsel sanatların ses ve müzik ile kurduğu yakın bağı, her iki sanat dalı arasındaki etkileşimleri araştıran ve sanatçıların kişisel ve toplumsal süreçlerde müziğe duydukları özel ilgiyi aktaran sergi, bu birikimi ortak bir zeminde buluşturuyor.
Türkiye’nin sosyal ve kültürel gelişim süreçlerini, görsel sanatlar ve müzik alanındaki yansımalarıyla araştıran, dönemlerarası ve disiplinlerarası gelişen bu zeminde sergiye özel bir araştırma da sunuluyor: ‘Repertuar’. İstanbul Modern’den Birnur Temel ve Yasemin Ülgen Saray’ın başta Alper Maral olmak üzere pek çok müzik uzmanının danışmanlığı ve katkısıyla ortaya koyduğu ‘Repertuar’ çalışması, Türkiye’de üç yüz yıla yayılan bir dönemde görsel sanatlarda ve müzik alanında üretimde bulunan sanatçıların birikimini aktarıyor. ‘Çok Sesli’ sergisinin girişindeki bölüm, Osmanlı’da Batılılaşma döneminin ilk evrelerinden Cumhuriyet sonrası gelişen; 1950’li yıllardaki soyut sanat arayışları içindeki müzikal tonlardan 1980’li yıllarda popülerleşen içeriklere uzanan, kopuş ve süreklilikler göstererek günümüz sanat üretimlerine yansıyan süreçleri görünür kılan bir araştırmanın ürünü. Dolayısıyla, sergideki güncel sanat yapıtlarının dayandığı tarihsel arka planı da vurguluyor.
‘Çok Sesli’nin sergi alanında ise Türkiye’de görsel sanatlarla müzik ve ses ilişkisini ele alan farklı kuşaklardan sanatçıların son dönemde ürettikleri resim, heykel, video ve yerleştirmelerinden bir seçki sunuluyor. Sergide, işitsel ve görsel olanı bir arada irdeleyen ve her iki disiplinden de beslenerek sanatsal pratiklerini zenginleştiren sanatçılar var. Sergi, ses ve müziği konu ya da metafor olarak kullanan veya bir esin kaynağı, form ve kavram olarak ele alan güncel sanat çalışmalarından oluşuyor.
‘Çok Sesli’ için Türkçe-İngilizce basılan 185 sayfalık katalogda kültür kuramcısı Nermin Saybaşılı’nın sergiye özel hazırladığı ses ve imge politikalarını ele alan makalesinin yanı sıra Levent Çalıkoğlu’ndan sergi konsepti metni, Çelenk Bafra’dan sanatçı ve yapıt metinleri ile Birnur Temel’in ‘Repertuar’ın içerik ve oluşum sürecini açıklayan yazısı yer alıyor. Sergilenen çalışmaların ve ‘Repertuar’ araştırmasının açıklama ve görselleri de katalogda bulunuyor.
Yorumlar