Skip to main content

Bu yıl 6-10 Eylül tarihlerinde, bin 800’ü aşkın marka ve 215 binden fazla katılımcıyla gerçekleşen IFA 2024’te sürdürülebilirlik, yapay zekâ ve dijital sağlık gündemdeydi. Biz de Vestel’in davetiyle oradaydık.

1924 yılında, ismiyle müsemma şekilde, radyo fuarı olarak kapılarını açan ve 2024 itibarıyla 100’üncü yaşını kutlayan IFA (Internationale Funkausstellung, Berlin International Consumer Electronics Show, Berlin Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı), bir asırlık tarihi boyunca pek çok yeni teknolojinin ilk kez duyurulduğu, dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarlarından biri.

Bu yıl 6-10 Eylül tarihlerinde Messe Berlin’de düzenlenen etkinlik, teknoloji ve ürünlerini sergilemek için dünyanın dört bir yanından gelen bin 800’ü aşkın marka ve 138 ülkeden 215 binden fazla katılımcıyla gerçekleşti. “Herkes için inovasyon” temasıyla düzenlenen IFA’da bu yıl özellikle “Smart Home”, “Communication & Connectivity”, “Computing & Gaming”, “Audio”, “Photo & Video & Content Creation” ve “Digital Health” sektörlerine katılımda güçlü bir artış vardı. IFA 2024’ün inovasyon merkezi olarak konumlanan IFA NEXT’te ise büyük kısmı Güney Kore menşeli 200’ü aşkın startup, uçan arabalardan bilişsel robotlara ve yapay zekâ destekli drone’lara, yenilikçi cihazlarını katılımcılara tanıttı.

Üç yıl önce başlattığı Vestel Express konseptini Berlin’deki yeni mağazasıyla Avrupa’ya taşıyan ve yine Almanya’daki hedef kitlesi için çevrimiçi mağazasını kullanıma açan Vestel, 32’nci kez yer aldığı fuarda, 3 bin metrekarelik standı ve CEO’su Ergün Güler’in keynote konuşmasıyla, Türkiye’yi temsil eden markalar arasından en çok sayıda ziyaretçiye ulaşan markaydı.

Öne çıkan 3 başlık

Her ne kadar katılımcılarına sürpriz yapma konusunda önceki yıllara kıyasla zayıf kaldığı yönünde bir görüş olsa da, IFA 2024’ün, özellikle sunduğu atmosfer ve yarattığı görünürlükle şüphesiz çok iyi kotarılmış bir etkinlik olduğunu söylemek hata olmaz. Girift yapısıyla labirenti andıran binası, birden çok hisse seslenen stant tasarımları, ne tanıttığının tam olarak farkında olan stant görevlileri ve nizami mekân içi düzenlemesiyle etkinlik, ziyaretçilerine kalabalık arasında boğulmadan etkinliği deneyimleme fırsatı sunmayı başardı.

Özellikle pandemi ve doğal afetlerle damgalanan son yıllarda her zamankinden daha fazla duymaya başladığımız ve insanlığın dünya üzerinde bıraktığı etkiye bakılacak olursa uzun yıllar duymaya devam edeceğimiz sürdürülebilirlik konusu, şaşırtıcı olmayan bir biçimde, IFA’ya katılan markaların da ajandasındaki temalardan biriydi. Vestel Ventures’ın yatırım yaptığı Biolive etiketiyle etkinlikte sergilenen, zeytin çekirdeklerinden dönüştürülen biyoplastik granüllerle üretilen beyaz eşyalar; TCL’in hane içi enerji yönetimini sürdürülebilir kılmayı hedefleyen sistemi TCL HEMS, kendisine ayrılan stand alanını bir nevi dijital ormana dönüştürmeyi tercih eden İskandinav ev aletleri markası ASKO’nun çamaşır makineleri bu tema doğrultusunda sergilenen ürün ve sistemlerden yalnızca birkaçıydı.

Sürdürülebilirlikle de bağlantılanan ve varlığını en fazla hissettiren bir diğer başlık ise elbette yapay zekâydı. Etkinlik mekânında çok geniş bir alana yayılan ve “Herkes için yapay zekâ” vizyonunu sadece sergilediği ürünlerle değil konuşmacılarıyla da anlatan Samsung’un yanı sıra Google, LG, ASUS gibi markalar da yapay zekâ teknolojileriyle geliştirdikleri inovasyonları tanıttılar.

IFA tarafından paylaşılan NielsenIQ ve GfK verilerine göre 2023’te satın alınan kulaklıkların yüzde 7’sini egzersiz için tasarlanmış cihazlar oluşturuyor. Yine aynı kaynağa göre, 2024 yılında, akıllı saat gelirlerinde yüzde 5, giyilebilir teknoloji gelirlerindeyse yüzde 3 artış gözlemleniyor: Yapay zekâ ile sürdürülebilirliğin kesişiminde duran ve ölümsüzlük arayışındaki insanın sağlıklı olma/kalma gayretine eşlik eden dijital sağlık cihazları da IFA 2024’teydi.

IFA 2024’ün de gösterdiği gibi, ihtiyaçların ve bu ihtiyaçlardan şekillenen kavramların iç içe geçtiği bir dünyada başlıklar da sınırını yitirmeye başlıyor. Sürdürülebilirlik, yapay zekâ, dijital sağlık her ne kadar öne çıkan üç büyük başlık olarak belirse de her birinde bir diğerinin izi görülüyor. Kimbilir, belki de yeni çatı kavramlar bulmanın ve biraz da o kavramlarla oynamanın vakti gelmiştir.

Yazan: Arzu Nilay Kocasu
MediaCat’in Ekim 2024 sayısında yayımlanmıştır.