Skip to main content

Biliyorsunuz bu dünya daha iyi, çok daha iyi olabilir. Ve daha iyisi olmak zorundadır. Hayat bizim kendi renklerimizi keşfetmemize, doğduğumuz hayatı yaşamamıza ihtiyaç duyuyor

İyi ve harika bir marka arasındaki fark, duygusal faydaların yanı sıra büyük bir amacı sunmalarıdır. Gibson Biddle’a göre, “Büyük amaç, müşterilerinizin yanı sıra, dünyaya önümüzdeki 10 sene içinde ne sunacağınızı anlatır. Bir şirketin vizyon ve misyonu gibi, marka sözünüz veya büyük amacınız da ilham verici kuzey yıldızınız olmalıdır.”
2015

Marka pozisyonlanmanıza bu yapıları eklediğiniz zaman, marka piramidiniz ortaya çıkar. Marka piramidinde en alttan tepeye doğru bir yaklaşım izlenmelidir, her bir katman bir üst katmanın oluşumuna hizmet eder. Dünyanın en iyi markalarından bazılarının marka piramitlerine örnekler verelim:

Apple:
-Ürün özellikleri: Mobil, dijital ürünler ve servisler
-Ürün faydaları: Kolay kullanım, yaratıcılık ve üreticilik
-Duygusal faydalar: Özgürlük
-Büyük amaç: İnsanların hayatlarını değiştirmek

Netflix:
-Ürün özellikleri: Tv programları, film ve orijinal içerik yayını
-Ürün faydaları: Rahatlık, seçim ve değer.
-Duygusal faydalar: Tatmin, zevk.
-Büyük amaç: Rutinden kaçış.

Sizi motive eden veya harekete geçiren şeylere dikkat edin; Suçluluk hissiyle mi harekete geçiyorsunuz? Ebeveynlerinizin sesi mi sizi kontrol ediyor? Rekabet mi? Korkularınız mı? Geçmişiniz mi? Macera merakınız mı? Mutluluk için mi çalışıyorsunuz? Biz sadece güdülerine cevap veren hayvanlar değiliz ama olabiliriz de. Sinir sistemimiz bize hizmet etmek için evrildi, anlamımızı düşünmediğimiz sürece hayvanlardan çok da farklı yaşamıyoruz. Sinir sistemimiz sürekli bir şekilde acı ve zevk ile bağlantılar kurar, onun otomatik pilotta bizi
yönlendirmesine izin vermeyin.

Yaşamın sorumluluğunu alın

Geçmişte olduğunuz insanla kendinizi rehin almayın. Herkes hata yapar. Herkesin yapmadığı şey ise hatalarının dersini anlayıp, kendi hayatlarının sorumluluğunu almaktır. Hayatınızın sorumluluğunu almak, doyumlu yaşamın ve başarının kapılarını açan bireysel gelişimin temelidir.

Hepimiz cesaretimizi kıracak, daha fazlasını hak etmediğimizi veya başaramayacağımızı hissettiren olaylar yaşamışızdır. Önemli olan bu olanlarla ne yapmayı seçtiğiniz; oturup ağlamaya devam etmeyi mi, ne olduğunu değerlendirip, ayağa kalkıp, yürümeye devam etmeyi, kimbilir belki de bu defa koşmaya başlamayı mı seçiyorsunuz?

Anlayışınızı ve deneyimlerinizi sürekli geliştirin. Keşfedin; hayatınıza neler anlam katıyor, sizi ne canlı hissettiriyor? Hayatınızın senaryosunu şu anda yazıyor ve gerceğinizi oynuyorsunuz. Yeteneklerinize dokunun, kapasitenizi geliştirin ve kendinizi büyütün. Yolunuzu aşktan seçin, korkudan ya da başkalarının sizden beklentilerinden değil.

Herkesin açmaya hazır yetenek ve özellikleri var. Bunları keşfetmek ve geliştirmek kolay olmayabiliyor, bu nedenle kendi renkleriyle başarılı insanlara nadiren rastlıyoruz… Bugün inancınızın manifestosunu yazın, kendi sesinizle tüm gücünüzle bunu açıklayın. Kendinizin en büyük destekcisi olsaydınız kendinize, şirketinize nasıl destek vereceğinizin yöntemlerini planlayın. Şimdiye kadar hayata gecirmediğiniz tüm rüyalarınızı, ortaya cıkartmadığınız potansiyelinizi ve hiç kullanmadıgınız yeteneklerinizi düşünün. Acıtıyor, değil mi? Bana ilham veren Kuraldışı Eğitim’in kurucusu Nil Gün ” Mezarlıklar açılmadan geri gönderilen mektuplarla doludur” der. Potansiyelinizden küçük oynamakta hiç bir tutku yoktur.

Biliyorsunuz bu dünya daha iyi, çok daha iyi olabilir. Ve daha iyisi olmak zorundadır. Hayat bizim kendi renklerimizi keşfetmemize, doğduğumuz hayatı yaşamamıza ihtiyaç duyuyor. Bunu bireysel olarak insan gibi karmaşık bir organizma seviyesinde yaptıysak organizasyonlarımız, sosyal çevremiz ve ülkelerimizde de başarabiliriz. İşte ancak bu şekilde başta kendimizinki olmak üzere milyonlarca insanın hayatında pozitif değişim yaratabiliriz.

Canay Atalay, İnovasyon ve Dönüşüm Danışmanı, Girişimci

Sayfalar: 1 2 3 4