Dünyanın 8. büyük seyahat firması olan H.I.S. Türkiye, 21-24 Kasım tarihlerinde dünyanın ilk mobil uygulama fuarı olan Mobilefest’i hayata geçirmeye hazırlanıyor. H.I.S Türkiye Genel Müdürü Emre Özkur ve Pazarlama Müdürü Çağdaş Polat ile hem Mobilefest’i hem de H.I.S’in dijitalleşme vizyonunu konuştuk.
H.I.S’i klasik bir seyahat acentasından ayıran özellikleri neler?
Çağdaş Polat: 40 yıllık bir Japon firması olan H.I.S’in Türkiye ofisi 2005 yılında kuruldu. Globalde şu an 70’in üzerinde ülkede 17 binden fazla çalışan ile büyük bir operasyon yürütülüyor. Türkiye tarafında ise 140 kişinin çalıştığı büyüyen bir yapıdan bahsediyoruz. Japonya ve Asya’dan Türkiye’ye turist getirme, yine Türk turisti yurt dışına taşıma, kurumsal seyahat organizasyonları ile 200’den fazla firmaya destek verme, fuar organize etme gibi bizi diğer firmalardan ayıran pek çok is kolumuz var. Yılda 500 bin bilet kesen H.I.S aynı zamanda Cruise Planet gibi alanında tek olan bir platformun da sahibi.
Yılda 500 bin kişinin seyahatine dokunan H.I.S elindeki veriyi müşteri deneyimi açısından nasıl kullanıyor?
Emre Özkur: H.I.S’e globalde baktığımızda 5 milyona yakın bir müşteri verisinden bahsediyoruz ve bu veri deneyimi iyileştirme açısından uzun zamandır iş süreçlerinde kullanılıyor. Türkiye’de genel olarak turizm sektöründe büyük veri henüz verimli bir şekilde kullanılamıyor. Bizim dijitalleşme hikayemizin ise bir yıllık bir geçmişi var. Çok ciddi bir yatırım yaptık. Dijitalleşme süreçlerinde çalışan 10’a yakın arkadaşımız var. Bu çalışmalar neticesinde Kasım ayında tanıtacağımız veri odaklı bir müşteri segmentasyonu projemiz var. Bu H.I.S’ın 40 yıllık müşteri deneyiminin Türkiye uyarlaması gibi olacak. Japonya’da turizmde çok değişik tatil segmentleri var. Örneğin evcil hayvan sahibi müşterilere özel bir tatil seçeneği gibi. Çok fazla segment var. Biz bu segmentlere özel ürünler çıkacağız ve bunları online bir platformda sunacağız. Burada UX’ten analytics’e her alanda uzman partnerler ile işbirliği yaptık.
Türkiye operasyonu hareket alanı açısında Japonya’ya çok bağlı mı?
EÖ: Tamamen bağımsız diyebilirim. Biz diğer ofislerden bu bağlamda farklıyız. 70’den fazla ülkede 300 ofis ve Japonya’da 200’den fazla ofisle birlikte 500 küsür içerisinde en başarılı ofisiz. Son 10 yıl içerisinde yedi defa en iyi performansı gösteren ofis ödülünü aldık. Burada yerelleşme en önemli kriter olarak dikkat çekiyor. Japonya’da daralan nüfus nedeniyle H.I.S için globalleşmek aynı zamanda yerelleşmek demek. Biz bunu başardık. Şu an satışlarımızın yüzde 5-10 arası Japonya’ya bağlı. Yüzde 90’ı ise yerel.
Peki son dönemde özellikle makro ekonomik trendler ya da seçim süreçleri sektörü ve sizin yeni yatırımlarınızı nasıl etkiledi?
EÖ: Turizm bir barış sektörü ve dünya barışıyla beraber büyüyecek bir yapısı var. Biz de H.I.S olarak bunu destekleyecek şekilde pek çok sosyal sorumluluk projesinin içinde olmaya çalışıyoruz. Bugün Kuzey Kore’de olan bir olay bile dünya turizmini etkiliyor. Türkiye’de ekonomik ya da siyasi gelişmeler de haliyle işlerimizi etkiliyor. H.I.S İstanbul olarak çok fazla kurumsal seyahat organize ediyoruz. Krizler firmaların bu organizasyonların bütçelerini kesmelerine neden oluyor. B2C tarafta piyasanın geneline baktığımızda ise çok ciddi düşüşler var. Öte yandan ekonomik kriz yabancı turist için Türkiye’yi cazip kılıyor.
ÇP: Diğer yandan bu kriz ortamlarında H.I.S Türkiye’nin yaptığı atılımlar ve gösterdiği refleksler yerelleşme açısında artı değer olarak işimize yansıdı ve bizi bu noktaya taşıdı diyebiliriz. 2008 Mortgage krizi sonrası sadece Japon turistlerle bu işi döndüremeyiz diye burada kurumsal bir yapı oluştu.2012 krizinde B2B ile çalışabilmek için Skyhub birimi kuruldu. Skyhub’ın şöyle anlatayım: Biz Türkiye’deki pek çok seyahat firmasının Asya turlarını aslında biz yapıyoruz. Biz H.I.S olarak krizi farklı dönemlerde fırsata çeviren bir firma olduk.
EÖ: Sahayı iyi gözlemleyip yeni iş alanlarını tespit etme konusunda iyi olduğumuzu eklemeliyim. Yıllar evler Maldiv turlarını ilk satmaya başlayan firma olmamız buna örnek mesela. Şu anda Türkiye’de Maldiv turlarının yüzde 70’ini biz satıyoruz. Keza kendi vize şirketimizi kurmamız da ihtiyacı tespit edip attığımız bir başka adım.
H.I.S için şu dönemdeki en yeni gündem ise Mobilefest. Bu fikir nasıl ortaya çıktı peki?
EÖ: Fuar sektöründe tecrübeli bir start-up olarak, proje koordinatörü olan Kenan Onak Bey’in önerisi ile Mobilfest projesine girmeye karar verdik. Dünyada mobil uygulamalar üzerine kurgulanmış bir fuar yok. Mobilefest dünyanın ilk mobil uygulama fuarı olacak. Festival, 21-24 Kasım 2019 tarihlerinde Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde MMA (Mobile Marketing Association) ve Atölye Grup iş birliği ile gerçekleşecek.
Mobilefest ile hedefiniz nedir?
EÖ: Mobilefest ile mobil platformlarda kullanılan son teknolojileri yatırımcılarla, sektör profesyonelleriyle ve son kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz. Biz bu etkinlikte yeni markalara ve startup’lara uygulamalarını geniş bir kitleye tanıtma fırsatı sunacağız. Markalar da nihai tüketiciler ile buluşma imkanı da bulmuş olacaklar.
Yorumlar