Skip to main content

Geçen yıllarda ülkemizde perakende sektöründeki büyüme oranları iki hanelerden tek hanelere düşerken, e-ticaret sektörü büyümesini yüzde 30’un üzerindeki oranlarla gerçekleştirmeye devam etti. Her ne kadar büyüme hızı yavaşlamış olsa da perakende, toplamdaki hacmiyle dikkatleri üzerine toplamaya devam ediyor. E-ticaret sektörü ise her yıl kendini büyütürken, perakende sektörünü de geliştirip dönüştürerek büyümesine katkı sağlıyor.

Dünya genelinde perakende içerisinde e-ticaretin payı 2011 yılında yüzde 3,6 iken 2016’da bu oran yüzde 8,5’e yükseldi, 2021’de ise yüzde 13 seviyelerini yakalaması bekleniyor. TÜSİAD’ın bu yıl açıkladığı ‘Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: E-Ticaret’ raporuna göre, ülkemizde e-ticaretin toplam perakende içerisinden aldığı pay yüzde 3,5 seviyesinde. 2021 itibarıyla bu oranın yüzde 4,3 seviyelerinde kalacağı öngörülüyor ki, son dönemde ülkemizdeki perakende markalarının yapmış olduğu yatırımlar ve dijitalleşme süreci ile daha iyimser bir yaklaşım sergileyerek, bu rakamın yüzde 5’lerin üzerine çıkacağını söyleyebiliriz.

Biz ETİD olarak perakendedeki bu değişim sinyallerini üyelerimiz arasında da görüyoruz. 2007 yılında sadece internet üzerinden hizmet veren markalardan oluşan dernek üyelerimiz arasında bugün Kiğılı, MediaMarkt, Teknosa, Altıncı Cadde, Tekzen, E-bebek gibi perakende sektörünün büyük markaları da yer alıyor.

Kanaldan çok deneyim önemli hale geldi

Perakende sektörünün bu değişiminde birkaç tetikleyici faktör bulunuyor. Bunlar arasında en belirleyicisi “tüketici”. Tüketiciler artık alışveriş yolculuğunun bir parçası olarak birden fazla kanalla etkileşim içerisinde. Ortalama günün üçte birini online olarak geçiren tüketiciler satın almaya giden yolda online kanalları da daha aktif kullanır hâle geldi. Online olarak başladığı alışveriş yolculuğuna mobilde devam edip mağazada sonlandırırken, bunun tam tersi bir yol ile de ilerleyebiliyor. Burada perakendeciler her bir kanalı alışverişe giden yolda kısa duraklamalar olarak görmeli ve alışverişin tamamlanmasında her bir durağın artı puan kazandırdığını bilerek ilerlemeli. Tüketiciler için bu yolculukta alışveriş kanalından öte, markayla yaşamış oldukları deneyim, sunduğu çözüm, basit ve hızlı erişim önemli hâle geldi.

Tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerindeki değişim araştırma sonuçlarına da yansıyor. Deloitte’un araştırması; çoklu kanal kullanan tüketicilerin online müşterilere göre işlem başına yüzde 93, sadece fiziksel mağazalardan hizmet alan müşterilere göreyse yüzde 208 daha çok harcama yaptığını gösteriyor.

Perakende sektörü, çok uzun süre online alışverişin melek mi şeytan mı olduğunu anlamaya çalıştı. Gelinen nokta açıkça gösteriyor ki, online kanallar uzak durulması, kaçınılması gereken değil, markaların büyüme stratejilerinin temeline yerleştirmeleri gereken yapı taşları. Özellikle son dönemde sıkça konuşulan artan mağazacılık maliyetleri ve metrekare verimliliği gibi konular için de online kanallar, büyük fırsat niteliği taşıyor.

Canan Özkal / ETİD Genel Koordinatörü