Dijital dönüşüm hayatımızın her alanını olduğu gibi, kurumsal ve bireysel ölçekteki ödeme alışkanlıklarımızı da kökten değiştirdi. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte nakit ve çekle ödemelerin ilk alternatifi kredi kartı ve banka kartları oldu. İlk olarak ABD’de ortaya çıkan kredi kartının günümüzdeki gibi kullanılmaya başlanması 1950’leri buldu. O döneme kadar bazı petrol şirketleri, oteller ve restoranlar kendi şubelerinde kullanılabilen ödeme kartları hizmete sunmuşlardı. 1950’lerin sonlarına doğru ise American Express dünya çapında bir kredi kartı ağı oluşturdu. Böylece tüketiciler gerçek anlamda ilk kez yaygın olarak dijital ödemeleri tecrübe etmeye başladılar. 1960’lara gelindiğinde ATM’ler hayatımıza girdi. Barclays Bank’in yerleştirdiği makineler, yalnızca para çekmeye yarıyordu.
Türkiye’de ilk kredi kartı 1968’te kullanılmaya başlandı
1966’da ABD’de ilk kez debit kartların kullanıma başlaması nakit ve çek kullanımına dijital bir alternatif getirmiş oldu. 1968, Türkiye’de ilk kez kredi kartı kullanıldı. Seyahat ve dinlence kartı olarak anlaşmalı kurumlarda geçen Diners Club’ı kullanmaya başlayan Türkiye vatandaşlarının sayısı o yıllarda birkaç bini geçmiyordu. Bugün Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine bakıldığında, yerli ve yabancı kartlarla yurt içinde gerçekleştirilen işlem adedinin 2018 birinci dönem itibarıyla neredeyse 100 milyonu bulduğunu görüyoruz.
E-ticaret kavramı 1979’da doğdu
Ülkemizde ve dünyada kredi kartı kullanımının yaygınlaşması teknolojik gelişmelerle paralel seyretti. Kredi kartlarında ve daha birçok alanda kullanılan çiplerin patenti 1970’lerin başında alındı. Bu dönemde debit kartlar tüm dünyaya yayılırken, ilk POS makineleri de üretildi. Bu sayede dijital ödeme kabul etmek de kolaylaşmaya başladı. Dijital ödemeler denince akla ilk gelen kavramlardan biri olan e-ticaret de 1979’de Michael Aldrich isimli bir İngiliz tarafından bulundu. Aldrich, iş yerleriyle tüketiciler ya da şirketler arası online ticaretin mucidi oldu. 80’lere gelindiğinde dijital ödemelerin güvenlik ayağında da gelişmeler yaşandı. Kredi kartlarında sahteciliğin önüne geçmek için hologram teknolojisi bu yıllarda kullanılmaya başlandı.
Dünyanın ilk online alışverişi: Margarin, mısır gevreği ve yumurta
80’ler, online alışverişin ilk kez gerçekleştirildiği yıllar oldu. İşin ilginç yanı, tarihin ilk online alışverişini yapan kişi 72 yaşındaki Jane Snowball isimli bir kadındı. Snowball, 1984 yılının Mayıs ayında oturma odasındaki televizyondan kumandasıyla margarin, mısır gevreği ve yumurta sipariş etti. 80’ler ayrıca ATM’lerin tüm dünyaya yayıldığı dönemdi. O zamanlar, kredi kartıyla yapılan ödemeler ayın sonunda bankaya ödeniyordu. Amerikan Express ise ilk kez 1987’de ödemenin zamana yayıldığı bir iş modeli getirerek tüketicilerin kartlarından gerçek anlamda kredi kullanmalarının önünü açtı. 1980’ler aynı zamanda online bankacılığın da ilk temellerinin atıldığı dönemdi.
Finlandiya mobilde ilklerin ülkesi oldu
Mobil ödemeler açısından Finlandiya birçok ilkin yaşandığı ülke oldu. İlk mobil ödeme 1997’de Finlandiya’daki Helsinki Havalanı’ndaki Coca Cola otomatında gerçekleştirildi. Susayan yolcular içeceklerinin ücretini, mobil telefonlarından gönderdikleri SMS ile ödedi. İlk mobil bankacılık hizmeti de aynı sene, Finlandiyalı Merita Bank tarafından, SMS aracılığıyla hayata geçirildi. Mobil telefonlara ticari anlamda ilk dijital içerik yüklemesi de yine Finlandiya’da gerçekleştirildi. Yapılan işlem; Radiolinja’dan telefon melodileri indirmekti.
PayPal devrimi
Devrim niteliğindeki bir diğer gelişme ise PayPal’ın hayatımıza girişiydi. Kurucuları arasında Elon Musk’ın da bulunduğu, avuç içi bilgisayarlarda kullanılmak üzere kablosuz bir mobil ödeme sistemi olarak ortaya çıkan ve internet üzerinden güvenli alışverişin öncüsü olan PayPal, inovasyon üzerine inovasyon yaparak dikkatleri üzerine çekti. Bunlar arasında e-postayla ödeme yapmak, dijital ödeme güvenliğinin artırılması, HTML ödeme butonlarının oluşturulması gibi yenilikler vardı. Paypal 2002’de dünyanın en büyük online ticaret yeri eBay tarafından satın alınarak dünyanın ilk yaygın dijital ödeme sistemlerinden biri haline geldi. 2017’de PayPal’ın yıllık ödeme hacmi 451,27 milyar doları buldu. 1990’lar ayrıca debit kart kullanımının çek kullanımını geride bırakması, dijital ödemenin küresel çapta yaygınlaşması anlamında önemli bir dönüm noktasıydı.
Bitcoin ile tanıştık
2000’lerde, bugünkü dijital ödeme sistemlerinin temelleri atıldı. Öncelikle İngiltere’de chip-and-pin kartlar ortaya çıktı. Mikroçiplere yüklenen şifreyi kullanarak işlem yapma imkânı, günümüzde de kredi kartı güvenliğini sağlamaya yarayan en önemli adımlardan biri. Son birkaç yıldır sıkça gündeme gelen kripto para birimi bitcoin ile de bu yıllarda tanıştık. Kasım 2008’de Satoshi Nakamoto takma adlı biri, kriptografi ile ilgili bir e-posta grubuna ‘Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Nakit Sistemi’ başlıklı bir bildiri gönderdi. Ocak 2009’da, bitcoin ağı ilk açık kaynak kodlu bitcoin istemcisinin yayınlanması ve ilk bitcoin’in üretilmesiyle ortaya çıktı. Bitcoin ile ilk satın alma işlemi, bitcoin forumlarında, Papa John’s tarafından teslim edilen iki pizza oldu. 2015 yılında, 160 binden fazla işletmenin bitcoin ödemesi kabul ettiği rapor edildi.
2000’lerde markalar özelinde dijital ödeme hizmetleri verilmeye başlandı. 2010’larda Starbucks, dünyadaki tüm şubelerinde, yanında nakit taşımak istemeyen müşterilerine mobil ödeme imkânı sunarak, bu hizmetin en başarılı uygulayıcılarından biri oldu. Temassız ödeme sistemleri de yine bu yıllarda ortaya çıktı. Bu ödeme şeklinin limiti günümüzde halen artmaya devam ediyor ve kasa kuyrukları daha hızlı akar hale geliyor.
Dijital cüzdan savaşları başladı
Dijital ödemeler ekosisteminde bugün en güncel ürünler; eBay ile Paypal ayrılığının hemen öncesinde (2014) lanse edilen Apple Pay, Google Wallet (Android Pay), MasterPass, Visa Checkout, BKM Express gibi dijital cüzdanlar ve mobil ödeme sistemleri. Ödemeler tarafında Amazon’un mobil cihazlar üzerinden ödeme aldığı için kasasız hizmet veren marketi Amazon Go gibi alternatifleri de, bu alandaki en son gelişmeler arasında saymamız gerekir. Pasifik’in öte yanında da, Çin’in dev online ticaret markası Alibaba’nın mobil ödeme çözümü Alipay, PayPal’ı tahtından etti. Alipay’in çatı şirketi olan Ant Financial, 8 Haziran 2018’de yaptığı açıklamayla 14 milyar dolar yatırım aldığını bildirdi. Alipay bu yatırımla dünyanın en büyük fintech girişimi oldu.
Blockchain’e ayrılan bütçe yüzde 67 arttı
Değeri roket gibi fırlayınca tüm dünyada dikkatleri üstüne çeken bitcoin eski popülerliğini yitirse de, kriptoparaların işleyiş mantığını oluşturan blockchain’in değeri gün geçtikçe daha çok anlaşılıyor. Şifrelenmiş işlem takibi sağlayan dağıtık bir veri tabanı olan blockchain için ayırılan bütçe tüm dünyada artıyor. Küresel finans sektörü, 2017’de blockchain teknolojileri geliştirmek için ayırdığı toplam bütçeyi yüzde 67 oranında artırdı. ABD merkezli piyasa araştırma firması Greenwich Associates’in araştırmasına katılan bankacılık kurumlarının yüzde 10’u, blockchain teknolojileri üzerine araştırma yapma ve bu teknolojiye uygun ürün geliştirme konularına ayırdıkları bütçeleri 10 milyon dolar ve daha yukarıya çıkardıklarını söylediler. Katılım gösteren finans kuruluşlarının yüzde 14’ü ise, halihazırda blockchain çözümü ürettiklerini de ifade etti. Finans kuruluşlarının blockchain kullanım oranının iki senede yüzde 75 seviyesine geleceği öngörülüyor.
Yorumlar