Evrensel iş gücü piyasasında, bilginin devlet sınırlarını dinlemeden serbestçe aktığı bir dönemin içindeyiz. Coğrafî sınırlardan ibaret olmayan bu yeni dünya düzeninde özellikle son iki yıl içerisinde sınırları aşan fikirleri ile dünyanın farklı şirketlerinin ilgisini çeken yöneticiler çıkartabilmek Türkiye için büyük gurur kaynağı. Bu bağlamda geçtiğimiz yıla dair belki de en önemli konuların başında da, ülkemizin göğsünü kabartarak yıl içinde dünyanın farklı şirketlerine atama ya da transfer yoluyla giden Türk yöneticiler geliyor. Finanstan yazılıma uluslararası birçok şirkette çok önemli pozisyonlarda göreve başlayan ve “iş odağında dijital olan” bu isimler Türkiye’nin marka değerinin sınırları aşması ve arkadan gelen Türk yöneticiler için kariyer fırsatları yaratması adına çok önemli değerler.
Türkiye’de 2018 yılının en önemli gündemlerinden biri kuşkusuz e-ihracat idi. Özellikle yılın ikinci yarısında ekonomik krizle birlikte yerli ve millî teknolojiler ortak paydasında sektörde oluşan birlik, beraberlik havası ile e-ihracata olan ilgi tavan yaptı. Bu ilgi ve sınırsız medya desteği neticesinde Türkiye elbette e-ihracata da rekorlar kırmadı. Hatta, özellikle yazılım çözümleri açısından ihracatımızın hiç de iç acıcı olmadığını kendimize itiraf etmemizde fayda var. Bununla birlikte Türkiye geçtiğimiz yıl belki teknolojinin kendisi değil ama özellikle teknoloji alanında iş yapan sayısız orta ve üst düzey yöneticiyi yurt dışına ihraç etti desek abartmış olmayız. Ülkeden, yaşadığı hayattan umudu kesip de kendini ilk fırsatta çoğu zaman plansız programsız yurt dışına atan genç yeteneklerin çoğu zaman hayal kırıklığı ve hüsranla sonuçlanan beyin göçü hikâyelerinden bahsetmiyoruz. Finanstan pazarlamaya farklı iş kollarında, işi teknoloji üzerine olan birbirinden başarılı yöneticilerin dünyadaki çok büyük şirketlerde başlayan yeni yolculuklarından söz ediyoruz.
Türk yöneticilerin krizlerle başa çıkabilme yetenekleri dikkat çekiyor
Aslında 2017’de başlayan bu akım 2018 ile birlikte resmen zirveye çıktı. Biz de yılı değerlendirdiğimiz bu sayıda geriye dönüp baktık ve 2018’in geneline damgasını vurarak Türkiye’nin göğsünü kabartan bu başarı hikâyelerinin Türkiye’de dijital ekosistemin yıl boyunca en önemli gündemi olduğuna karar verdik. Ve son iki yıl içinde dünyanın farklı coğrafyalarının önemli şirketlerine atanan/transfer olan, işi dijital ve teknolojinin farklı alt disiplinlerine odaklı Türk yöneticileri bir araya getireceğimiz bir liste hazırladık. Ve bu seçki üzerinden teknoloji odaklı sektörlerde gerçekleşen bu transferlerin/atamaların ülke için yarattığı kazanımlara ve yurt dışına giden yöneticilerimizin gittikleri firmalar tarafından tercih edilme nedenlerine baktık. Türk yöneticilerinin özellikle analitik düşünme kabiliyeti, zorluklara karşı direnç ve çevikliği, krizlerle başa çıkabilme ve pratik çözümler üretebilme yönleriyle oyunu kazandıklarını görüyoruz. Bu 30 isme bakmadan önce şunu da eklemekte fayda var. Bu liste ile hafızaları tazeleyerek bir arada sunduğumuz yöneticilerimizin elde ettikleri başarılar hem Türkiye için uluslararası reklam niteliğinde, hem de arkadan gelen Türk yöneticiler için kariyer fırsatları yaratması bakımından çok değerli.
(Görsele tıklayarak büyütebilirsiniz.)
Yurt dışından ilgi sadece üst düzeye değil
Uzun yıllardır hızlı tüketim sektöründen birçok Türk yöneticinin yurt dışında üst düzey görevler almasına alışmıştık. Bu trend, hızlı tüketim şirketlerinin küresel yönetim prensipleri ve yetenek geliştirmek için ayırdıkları kaynaklarla doğru orantılıydı. Teknoloji sektörü son yıllarda yurt dışı transferleri açısından öne çıkmaya başladı. Teknoloji alanında çalışan yöneticilere artan ilginin nedenlerini sorduğumuz Egon Zehnder Türkiye ortaklarından Burcu Bıçakçı Ersoy şu değerlendirmeyi yapıyor: “Üst düzey yöneticilerde teknoloji sektöründe birçok yurt dışı transfer var ama orta seviye ve giriş seviyesinde yeteneklerimizin de yurt dışına hızla çıktığını söylemeden geçemeyeceğim. Özellikle orta ve giriş seviyesinde, İngilizceye hâkim yeteneklerimize yurt dışından talep çok; zira iyi mühendisler yetiştirdiğimizi ve benzerlerine göre daha ucuz iş gücüne sahip olduğumuzu dünya biliyor. Ayrıca teknoloji üretme konusunda geride kaldığımızı düşünen genç nüfus, kariyer fırsatları yakalamak için proaktif olarak yurt dışında iş arama eğiliminde.”
BT kökenli yöneticilerde geçişler yetenek bazlı değerlendirmelerle oluyor
Feyza Narlı, ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü
Yurt dışında giden/gidecek olan çalışanların düşüncelerine bakarsak; yaşam standardının ve hayat kalitesinin görece yüksek olduğu Avrupa kıtasındaki ülke ve şehirler ve kültürel olarak bize yakın ve adaptasyon konusunda zorluk yaşanmayacak Ortadoğu ve Körfez ülkeleri öne çıkıyor diyebiliriz. Şirketlerin ve pazarın geneline bakarsak; BT alanında uzmanlık gerektiren iş dallarında Türkiye’den Dubai’ye göçler oluyor. Dubai dışında İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkelerine de geçişler var. Satış rollerinde kendi kaynaklarını tercih ediyorlar bunun sebebi de lokal iş ağlarıyla daha iyi bir iletişim halinde olmaları. Orta Asya ve Kafkas ülkelerine geçişler var ve bunlar Türkiye’deki deneyimlerini özel sektörü daha yeni gelişmekte olan ülkelere aktarma odaklı geçişler oluyor. Firma içi ve dışı geçişler olarak değerlendirdiğimizde firma içi daha çok bilgi ve deneyimi aktarma amaçlı geçişler olurken, firma dışında BT kökenli yöneticilerde yetenek bazlı değerlendirmeler sonucu geçişler oluyor.
Yeter ki göç tek yönlü gerçekleşmesin
Burcu Bıçakçı Ersoy, Egon Zehnder Türkiye
Türkiye’de yetişen yöneticilerin yurt dışında görev almaları ülkemizin yetenek havuzunu zenginleştirmek ve gitgide sınırsızlaşan iş dünyasında küresel liderler yetiştirmek adına çok önemli. Yıllarca yurt dışına gerek orta seviyede gerekse üst düzeyde giden Türk yöneticileri birçok başarılar elde ettiler ve ya bulundukları yerlerde bu başarıları ile bizleri gururlandırdılar ya da Türkiye’ye geri dönüp kazandıkları tecrübeleri aktararak yarattıkları değeri artırdılar. Yetenek transferinin ülke dışına ve içine; çift yönlü olarak devam etmesi, yetenek gelişimi adına çok önemli; yeter ki göç tek yönlü gerçekleşmesin. Türkiye’nin dalgalanan politik ve ekonomik dünyası kimi zaman bu hareketi tek yöne çeviriyor; tekrar rüzgârın yumuşak esmesiyle birlikte değerli yöneticilerimiz geri dönüyor; Türkiye’de iş dünyasının gelişimine katkıda bulunuyorlar. Yurtdışına giden yöneticilerimizin başarı grafiğini çizebilsek çok pozitif bir resim elde ederdik diye düşünüyorum.
Yorumlar