Kendini “bilgi işçisi” olarak tanımlayan dijital iletişim danışmanı ve eğitimci Hakan Akben, Digital Age okurlarının yakından tanıdığı bir isim. Bir dönem dergimize yazılarıyla önemli katkılar yapan Akben, dijital çağda verimlilik ve üretkenlik üzerine ciddi anlamda kafa yoran ve bu alanda eğitimler veren bir isim. “Üretkenliğin anahtarı motivasyondur!”diyen Hakan Akben’le gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajın detaylarına geçelim..
Dijital teknolojilerlerdeki gelişmelerle birlikte hayatımıza giren yeni nesil araçlar sizin iş yapma şeklinizi nasıl değiştirdi?
Ben bir bilgi işçisiyim. Yaptığım iş bilgi edinmek, bunları çeşitli bağlamlarda kategorize edip arşivlemek ve müşterilerimin istediği formatlarda çıktıya dönüştürmek. Bu çıktı kurum içi bir eğitim, bir CEO’nun sunumu, yeni bir pazarlama kampanyası ya da bir dergi, blog yazısı olabiliyor. Dijital teknolojiler, mekan ve zaman bağımsız bir şekilde çalışmamı mümkün hale getirdi. Birbirini tekrar eden işleri herhangi birine delege etmeksizin yazılımın gücüyle çözmeme olanak tanıdı. Dijital teknolojiler beni plaza dünyasına mahkum bir çalışandan, kurumlara dışarıdan hizmet veren bir girişimciye dönüştürdü.
Verimli bir iş günü sizin için ne ifade ediyor? İşinizde verimliliği artırmada kullandığınız teknolojilerin rolü ve etkisi nedir?
Tamamlandığında etkisi büyük olan, önemli işlere odaklanmak bence verimliliğin altın kuralı. Güne hiçbir zaman e-postalarıma ya da sosyal medya hesaplarıma bakarak başlamam. Verimli çalışmak bence kullanılan teknolojilerle direkt ilgili değil. Verimlilik için evvela doğru zihniyeti bulmak ve sürdürülebilir bir şekilde uygulamak gerekiyor. Teknoloji bence ikincil hatta üçüncül seviyede önemli.
Dijital çağda üretkenlik deyince aklınıza ne geliyor? Bir dijitalci için üretkenliğin genel geçer yolları var mıdır?
Bu tür konularda reçeteci olmamak gerek. Herkes için tek bir altın kural yok. Çünkü hepimizin dünyaya bakışı ve zihin yapısı farklı. Teknoloji gurusu Kevin Kelly ile yaptığım sohbette dijital çağda hayatta kalabilmek için sahip olmamız gereken bir numaralı yetkinliğin kendi öğrenme yöntemimizi keşfetmek olduğunu söylemişti. Bence bu durum çalışma yöntemi için de geçerli. Hepimiz dijital ya da analog fark etmeksizin kendi üretkenlik metodlarımızı keşfetmek için mesai harcamalıyız. Bu yolda işimize yarayan yöntemleri benimseyip, faydasızlardan hızla kurtulmalıyız.
Meraklısı için mobilde üretkenliğimi artıran uygulamalarla ilgili bloğumda yazdığım yazıya buradan göz atabilirsiniz.
Daha üretken olma adına iş disiplininiz kapsamında geliştirdiğiniz veya vazgeçtiğiniz alışkanlıklarınız neler?
Bence üretkenliğin anahtarı motivasyondur. Kimileri motivasyonu dışarıda bulur, kimileri de içeride. Üretmek için ikisi de makbuldur. Ancak ben içten yanmalı motor gibiyim. Üretim ve çalışma motivasyonumun önündeki engelleri bulup, teker teker kaldırmak için yıllardır kendimi acımasızca, bir asker gibi eğitmeye çalışıyorum. Bu, bir anda kazanılabilecek bir pratik değil. Acılı, yavaş, bitmeyen, zor bir süreç. İş yapmak için uygun zaman, yer ve motivasyona gerek kalmadan, o an ne yapmam gerekiyorsa oturup yapıyorum. Babam, lise yıllarımda bana her zaman güne en az yapmak istediğim işle başlamamı söylerdi. Nedense en az yapmak istediğimiz iş, aslında en çok yapmamız gereken iş oluyor. Bu küçük taktik bence denemeye değer!
Çalışma saatleri içinde işinizi en fazla kolaylaştıran; 3 mobil uygulama
- Evernote
- Copied
- Workflow
İş yaparken vazgeçemeyeceğiniz 3 teknolojik gereç
- Google Drive
- iPad
- Microsoft Foldable Keyboard
Dijital dünya ile ilgili merak ettiğiniz sorular için başvurduğunuz 3 kaynak
- YouTube
Sosyal medya üzerinden takip ettiğiniz ve paylaşımlardan beslendiğiniz 3 hesap
- @Brainpickings
- @JasonSilva
- @Kevin2Kelly
Yorumlar