Dijitalcilerin üretenlik sırları: Volkan Biçer

Son yıllarda iş dünyasının ortak dertlerinin başında verimlilik, üretkenlik gibi meseleler geliyor. İşte, sahada ya da ofis dışındaki çalışmalarda verimli ve üretken olmanın yegane yolu ise dijital dönüşümle hayatımıza giren yeni nesil teknolojileri doğru kullanmaktan geçiyor. Elbette etrafı ekranlarla kuşatılmış, her yerden içerik ve reklam bombardımanına tutulan bireyden, her daim motive, odaklanmış ve üretken olmasını beklemek çok gerçekçi olmaz. Ama temelinde zaman yönetimi olan üretkenlik ve verimlilik meselesini işinize entegre etmek istiyorsanız öncelikle sistemli olmanız ve kendi dijital dönüşümünüzü işinize yarayacak araçlarla sağlamanız gerekiyor.

Digital Age’de bu haftadan itibaren her hafta üretkenlik ve verimlilik açısından dijital çağın hayatımıza getirdiği yenilikleri doğru ve etkili şekilde kullandığını düşündüğümüz isimlerin üretkenlik sırları ile karşınızda olacağız. İlk haftanın konuğu Adcolony Gelişmekte Olan Pazarlar Başkanı ve MMA Türkiye Onursal Başkanı Volkan Biçer.

Dijital teknolojilerlerdeki gelişmelerle birlikte hayatımıza giren yeni nesil araçlar sizin iş yapma şeklinizi nasıl değiştirdi?

10 yıl önceki çalışma şartlarını düşündüğüm zaman verimlilik olarak minimum %100 oranında daha efektif çalıştığımı söyleyebilirim. Bu değişim bazı işlerin daha hızlı halledilmesinden daha doğru karar almaya kadar gidebilecek bir açıda fayda gösterdi. Bunun yanında şu da var; devamlı olarak yeni gelen araçlar, yazılımlar, programlar, illa bende bir deneyimleyeyim faydalı ise alışabiliyorsam kullanırım şeklinde durumların da sayısı arttı ve bu da konsantrasyonu zorluyor diyebilirim. Bu noktada ben mümkün olabildiğince yeni araçlara, yazılımlara bağlılığımı uzun tutmaya ve devamlı kullanıma önem vermeye çalışıyorum.  

Verimli bir iş günü sizin için ne ifade ediyor? İşinizde verimliliği artırmada kullandığınız teknolojilerin rolü ve etkisi nedir?

Güne erken başlamak benim için çok önemli. Ağırlıklı olarak sabah 07:00 civarında ofiste olmaya çalışıyorum, erken başlanan gün benim için verimli bir gündür. Bunun yanında işimiz gereği CRM alt yapısı olarak Salesforce kullanıyoruz. Açıkçası Salesforce sayesinde şirketin aldığı nefesi görme ve tartma imkanım oluyor, iletişim noktasında Slack oldukça verimli ve onu da anlık hızlı iletişim noktasında kullanıyorum, toplantı sayısını azaltıp mümkün olabildiğince Zoom vasıtasıyla çoklu konferans yapmaya çalışıyorum. Bu uygulamaları sadece kullanmak değil ama verimli kullanmak verimin minimum yüzde 50’sini oluşturuyor diyebilirim.

Dijital çağda üretkenlik deyince aklınıza ne geliyor? Bir dijitalci için üretkenliğin genel geçer yolları var mıdır?

Benim için üretkenlik sistem yaratma, aynı zamanda sistemin de çalışması noktasında baş savunucusu olmaktır. Üretkenlik ölçeklenebilir olmazsa olmaz. Her şeyi ben üreteceğim, her gün farklı bir şeylerle geleceğim diyemezsiniz. Benim açımdan insanların logaritmik olarak büyüyecek faydalar çıkarmasını sağlayan sistemler asıl üretkenliktir. Bu içinde olduğum pozisyon gereği de olabilir.

Daha üretken olma adına iş disiplininiz kapsamında geliştirdiğiniz veya vazgeçtiğiniz alışkanlıklarınız neler?

E-posta kullanmayı hem kendim için hem de yönettiğim ekiplerde minimuma indirdim. Verimliliğini ölçemediğim ne araç varsa kullanımını minimuma indiriyorum. Ölçülmeyen hiç bir yerde başarılıyım demiyorum. Kanıt yoksa başarı yok. Alanımızla ilgili ne araç varsa sistemimize, günlük iş hayatımıza bunları entegre ettiriyoruz. Yanlışımızı ölçüp görüp değiştirme imkanı oluyor. İş anlamında kişilere özel alanları makul noktaya indirip yapılan her şeyin, aksiyonların ve açıklamaların transparan olduğu herkesin görebileceği ortak platformlarda çalışıyoruz.