MIT Media Lab’deki doktorasına ara vererek, Samsung Electronics’te Interaction Group’un başına geçen Jinha Lee, fiziksel ve dijital dünyanın sınırlarını zorlayan bir tasarımcı ve mühendis olarak tanındı. Dijital bilgiyi fiziksel ortama ve materyallere aktarmak için yeni yollar keşfetmek üzere araştırmalar yapan Lee, Samsung’tan önce engelliler için dokunmatik saat üreten Eone isimli bir marka kurdu, Sony ve Microsoft’ta araştırmalar yaptı ve Tokyo Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği bölümünü başarıyla bitirdi. Çalışmaları, tasarım ve yenilik harikası olarak ünlü akademik konferanslarda ve müzelerde sergilendi. MIT Technology Review listesindeki 35 genç mucitten biri olma başarısını gösterdi. Fast Company tarafından belirlenen yaşayan en iyi 32 tasarımcı listesine girmeyi başardı. Lee aynı zamanda bir TED konuşmacısı.
Tek sınır hayal gücü
Jinha Lee’nin yıllardır üzerinde çalıştığı pek çok keşfi ve projesi bulunuyor. En son ve en dikkat çekici keşiflerinden biri Spacetop isimli mimiklerle kontrol edilebilen 3 boyutlu bir masaüstü. Spacetop, geleneksel masaüstü arayüzünü etkileşim ve görselleştirme teknikleriyle zenginleştirerek 2D ve 3D arasında kusursuz geçişler sağlıyor. Spacetop ile kullanıcılar 2 boyutlu yazıp çizebiliyor ve klavyenin üzerindeki 3 boyutlu alanı kullanarak arayüzdeki elementleri doğrudan idare edebiliyor. Wired dergisinde Lee’nin keşfi için “Lee’nin geliştirdiği yeni 3 boyutlu masaüstü henüz gelişiminin başlangıç aşamasında. Ancak bilgisayar ara yüzlerinde çok nadir görülen bir değişimin yolunu açıyor. Komut satırıyla kullanılan ara yüzden grafik kullanıcı ara yüzüne ve Apple’ın Macintosh’una geçmek uzun yıllar sürmüştü. iPhone’un ve iPad’in dokunmatik ekranlarına geçiş de bir o kadar sürdü. Lee gibi insanlar çok yakında bizi yeni bir devrimin eşiğine getirebilir” deniyor.
Fiziksel dünya ile dijital dünya arasındaki boşluğu ortadan kaldırmak üzerine çalışan Jinha Lee bir konuşmasında bu amacını şu sözlerle ifade ediyor: “Bilgisayarların tarihi boyunca dijital bilgiyle aramızdaki boşluğu kısaltmak için uğraştık. Fiziksel dünyamızla ekrandaki dünya arasındaki boşluktan bahsediyorum. Artık aramızdaki mesafe çok kısaldı. Dokunmatik bir ekranın camı bir milimetreden de az kalınlıkta. Aramızda kalan bu son mesafeyi de yok edebilirsek geriye kalan tek sınır hayal gücümüz olacak.”
Bir sonraki sayfaya devam etmek için 2‘ye veya İleri‘ye tıklayabilirsiniz.
Yorumlar