Bugünlerde iş dünyasının genelinin özellikle de beyaz yakalı dediğimiz profilin tek bir ortak hayali var: Terfi alıp müdür olmak, kurumsal hayatı bırakıp girişimci olmak ya da emekli olunca Ege’de bir sahil kasabasına yerleşmek değil bu hayal. Kime sorarsanız sorun, 10 kişinin 8’inin kafasında emin olun şu var: “İstanbul’dan bir şekilde gitmek. Yurtdışı olur, yurtiçi olur fark etmez. Sadece gitmek.” Bu bitmek tükenmeyen bilmeyen kaçış arzusu ile son birkaç yıldır ve özellikle de sonuna yaklaştığımız 2017 yılı içerisinde Türkiye’den özellikle yurt dışına çok ciddi bir göç oldu. Finanstan yazılıma pek çek endüstriden orta ve üst düzey yönetici terfi, transfer ve benzeri bazı yollarla kendilerini yurtdışına attı. Böyle bir imkânı olmayıp ille de yurtdışı diyenler için ise çıkış yolu dijital göçebelikti. “Dijital göçebelik nedir, ne değildir” diye bu yıl konuştuk da, konuştuk. Gidebilen gitti, peki ya kalanlar? Onlar için İstanbul dışında bir hayat mümkün müydü?
Bakmayın, aslında İstanbul dışarından bakınca güzel bir şehir. İmkânlar sınırsız, her türlü bilgiye ulaşabileceğiniz kaynaklar, bağlantılar hep burada. Her sektörden insana ve her ilgi alanına cevap veren mekânları ve olanakları İstanbul’da bulmak mümkün. Kimi kariyer ve iş kolları da sadece İstanbul’da. Özellikle işi dijital teknolojiler odaklı olanlar için İstanbul çok doyurucu bir şehir. Global firmaların, Türk holdinglerin ve büyük firmaların iletişim ofislerinin neredeyse tamamı İstanbul’da. Büyük fuarlar, konferanslar, etkinlikler genelde bu şehirde düzenleniyor. Peki, ama tüm bunlara rağmen insanlardaki bu huzursuzluk, gitme isteği neden? İnanın, yüzlerce neden var.
Digital Age Aralık sayısı çıktı!
Yeni nesil ev-araba değil, deneyim istiyor
Her şeyden önce bu şehrin trafiği, kalabalığı, pahalılığı ve güvenlik sorunları insanların canına tak etmiş durumda. İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyorsanız takviminizi işinize göre değil, İstanbul’un trafiğine göre organize ediyorsunuz. İstanbul’da iş buldunuz ve Anadolu’da kazanacağınız miktardan daha yüksek bir maaş alıyorsunuz diyelim, ama o maaş zaten zorunlu ihtiyaçlara harcandığı için bitiyor. Dijital iş yapacaksanız İstanbul’da olmak zorundasınız ama İstanbul da verdiğini geri alıyor. Diğer yandan İstanbul’dan gitmek isteyenler için asıl hikâye başka. Kredilerle alınan evler, arabalar, lüks eşyalar gibi mülkiyetler yeni nesli asla tatmin etmiyor. Hatta, bunlar çoğu zaman yeni kuşak için varlık değil, yükümlülük oluyor. Y kuşağı tüm bunların yerine kendine yatırım yapmak ve özgürce yeni deneyimler kazanmak istiyor.
İstanbul’da çalışıp bu arayışa giren yazılım, iletişim, pazarlama ve ürün geliştirme ile uğraşanlar ve girişimciler için hayal edilen başka hayat aslında çok uzakta değil. Sizi bu yeni hayata götürecek olan sihirli anahtar ise dijital teknolojilerden başkası değil. Siz yeter ki isteyin, teknoloji ile her şey mümkün. Örneğin ofise gitmek zorunda olduğunuz işlerin uygulama şeklini değiştirebilir, toplantılarınızı Skype üzerinden yapabilir ve basit dijital çözümlerle mevcut çalışma şeklinizi değiştirebilirsiniz. Hayatınızı biraz sadeleştirmeyi ve kendi telaşından birbirini önemsermiş gibi rol kesen sosyal çevrenizi kaybetmeyi göze alırsanız eğer; yavaş yavaş altyapı sorunları da çözülen Ege sahilleri özellikle Bodrum, Kuşadası ve Urla gibi beldeler sizin ve aileniz için bir cennet olabilir. Yani, teknoloji ile tersine göç ve yeni bir hayat sizin için gerçek olabilir.
Biz de bu ay şehir yaşamından bunalan çalışan kesimin teknolojinin sunduğu nimetlerden faydalanarak daha küçük bir şehirde yeni bir hayat kurabilme konusundaki farkındalığını sorguladık ve mobil çalışma çözümlerinden akıllı köy uygulamalarına kadar farklı teknolojik imkanların sayesinde daha mütevazi bir yerde yeni bir hayata başlayanların ilham verici hikâyelerini kapağımıza taşıdık.
2017’de dijital odaklı yarışmaların ödül avcısı marka ve ajanslarının yer aldığı Winner özel dosyamız, Brand Week Istanbul 2017’nin dijital gündemi ve geleceğin sağlık teknolojilerine yer verdiğimiz Sağlık 4.0 ve getirdikleri dosyalarımız bu ayın öne çıkan diğer içerikleri..
Yorumlar