Apple’ın haftalardır merakla beklenen etkinliği 12 Eylül’de gerçekleşti. Apple Park’taki Steve Jobs Theater’da düzenlenen ilk Apple lansmanında 3. nesil Apple Watch, 4K Apple TV ve iPhone 8 gibi yeni akıllı cihazlarını tanıtan Apple’ın “one more thing” olarak lanse ettiği iPhone X etkinliğin en ilgi çeken ürünü oldu. Tasarımından kamera özelliklerine iPhone’un 10. yılını özel olarak piyasaya sunduğu iPhone X’in pek çok özelliği CEO Tim Cook’un açıkladığı andan itibaren konuşuluyor ve uzun bir süre daha konuşulacak gibi. Bu özellikler arasında en dikkat çekeni ise kuşkusuz Face ID yani yüz yanıma teknolojisi. iPhone X’un ön yüzü tamamen ekran ve “home tuşu” yok. Cihaz yüz tanıma teknolojisi ile açılıyor.
Bu teknoloji çoğunluğu güvenlik odaklı olmak üzere tanıtılan ürünler ve teknolojiler arasında en çok soru sorulup, tartışılanı. Belki de ilk akla gelen çekince şu olabilir; Polis tarafından göz altına alındığınızda ya da hırsızlar tarafından saldırıya uğradığınızda şifreniz tahmin edemedikleri halde telefonu yüzünüze tutarak yüz tanıma özelliği ile cihazı kolayca açabilirler. Bu kullanıcılar için ciddi bir güvenlik sorunu teşkil edebilir. Ancak bunun için Apple Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Philip Schiller’dan içinizi rahatlatacak haberler var. Schiller’in yaptığı açıklamaya göre gözleriniz kapalı olduğunda yüz tanıma sistemi çalışmıyor. Yüz tanıma sisteminin çalışabilmesi için kişinin ön kamerada belli bir süre gözlerinin açık olduğu görüntüsünün olması gerekli ve bir kişiyi de zorla bu pozisyona getirmek kolay değil.
Yüz görüntüm çalınabilir mi?
Apple tarafından yapılan açıklamaya göre, şirket yüz tarama verilerini kendi bulut sistemine kaydetmeyecek. Apple yüz tanıma sisteminde de parmak izi tanımada izlediği yolu izleyecek. Bunu şöyle detaylandırabiliriz: Apple yüz tanıma sistemi için TrueDepth teknolojisini kullanıyor. Yüzle ilgili tüm bilgiler, verilerin güvenliği sağlanarak Secure Enclave tarafından korunuyor ve kullanıcı gizliliğini korumak için tüm işlem bulutta değil, aygıtta gerçekleşiyor. Bu sayede telefonda yer alan yüz tanıma verilerini çalmak neredeyse imkânsız. Apple parmak izinde cihazı aldatma payı 50 binde 1’ken, yüz tanıma ile Apple bu oranın 1 milyonda 1’e düştüğünün altını çiziyor.
Yüz tanıma sisteminde ırksal problemler mevcut mu?
Yüz tanıma sistemi ile ilgili akla gelen olası sorunlardan bir diğeri veritabanında yer alan çeşitliliğin az olmasından kaynaklanabilecek sorunlar. Malûm, algoritma ne kadar çok yüz görürse eşleştirme o kadar kolay yapılabiliyor. Tahmin edeceğiniz üzere algoritmalar genellikle beyaz yüzler kullanılarak eğitildiğinden siyahî, Çinli ya da Hintli gibi farklı yüz karakterlerini tanımadan zorluk yaşayabilir. Peki, Apple’ın yüz tanıma sistemi bu sorunu çözebilecek mi? Philip Schiller tarafından yapılan açıklamaya göre, Face ID algoritmasını eğitmek için 1 milyardan fazla yüz kullanıldı. Ancak tabii ki, bu bilgi kaç insanın algoritma veri tabanının parçası olduğu ve nasıl göründükleri hakkında kesin bilgi vermiyor.
Face ID’yi fotoğrafla kandırmak mümkün mü?
Geçtiğimiz Mart ayında Galaxy S8 piyasaya çıktığında cihazın yüz tanıma sistemi en önemli satış özelliğiydi. Ta ki, cihazın yüz tanıma sisteminin kişinin fotoğrafı kandırılabildiği anlaşılıncaya kadar. Apple’ın yüz tanıma sistemi şüphesiz daha iyi. Marka Face ID’nin fotoğraf ya da maskeyle yanıltmayı önleyecek şekilde tasarlandığının da altını çiziyor. Teknolojinin tanıtım videosunda sistemin 3 boyutlu yüzlerle test edildiği görülüyor. Bu çalışmalardan da anlaşıldığı üzere iPhone X’i kandırmak o kadar kolay değil ama şimdiden ne olacağını kestirmek de güç.
Yorumlar