Skip to main content

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Levent Akın, Prof. Dr. Ethem Alpaydın ve Prof. Dr. Cem Say, robotlar ve gelecek üzerine gündeme gelen tartışmalara ilişkin açıklamalar yaptı.

Boğaziçi Üniversitesi internet sitesinde Özgür Duygu Durgun ve Talat Karakaş imzasıyla yayımlanan haberde, son dönemde yapay zekâya ilişkin yapılan tartışmalar ele alındı. Durgun ve Karakaş haber için Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Levent Akın, Prof. Dr. Ethem Alpaydın ve Prof. Dr. Cem Say’ın görüşlerine başvurdu. Haberde öncelikle Facebook’un kısa süre yürüttüğü yapay zekâ projesine  ait  projenin fişinin çekildiğinin iddiaları ele alınıyor. Prof. Levent Akın, bu haberin  uydurulmuş olduğunu söylüyor ve şu açıklamayı yapıyor:  “Olayın aslı şöyle: Araştırmacılar insanlarla pazarlık yapabilecek bir yapay zekâ programı geliştirmek amacıyla yaptıkları bu çalışmada öğrenme sürecini hızlandırmak için aynı amaçla tasarlanmış iki yapay zekâ programını birbirleriyle İngilizce kullanarak pazarlık yaptırmışlar ve başarımlarını ödüllendirerek giderek daha iyi bir program elde etmeye çalışmışlardır. Çalışmada programların kullandıkları dilin İngilizce gramer kurallarına uymasını ödüllendirecek bir kural olmadığı için zamanla programlar kelimeleri insanların kullanmadığı şekilde kullanmaya başlamışlar. Bu durumda, çalışmada geliştirilecek sistemin insanlarla pazarlık edeceği için İngilizce kullanmayı zorunlu hale getirecek bir kural konarak çalışmaya devam edilmiş ve proje başarıyla sonuçlanmıştır. Yani fiş çekilmesi gibi bir durum olmamıştır. Yapay zekânın kendi başına tehlikesi yoktur. Tehlike bence her araçta olduğu gibi kötü amaçla kullanılmasında olur. Bunu denetlemenin bir yolu yapay zekâ sistemlerine bir etik üst sistem yerleştirilerek, Yapay Zekâ sistemlerinin kendi kararlarını değerlendirmeden geçirerek uygulayıp, uygulamamaya karar vermesidir.” Prof. Ethem Alpaydın ise konunun abartıldığını belirtiyor ve yapay zekâ kontrolden çıkmış gibi lanse edildiğini söylüyor. Akın’a göre, programlar hata vermeye başladığı için kapatıldı. Prof. Say ise Facebook’un projenin fişini çekmediğin. dile getiriyor. Pazarlık yapma konusunda kendi kopyalarıyla antrenman yaparken İngilizce kurallarını gözetmesi şartını koymayı unuttukları program kendince gramerden sapınca hatalarını fark edip antrenmanı durdurduklarına dikkat çeken Say,  yapay zekânın yeniden, bu kez düzgün İngilizce için de puan vererek baştan eğitildiğine vurgu yapıyor. Say, “Tehlike söz konusu bile olmadı. İnsanların işlerini ellerinden alma gibi ekonomik sonuçlarla karşılaştırıldığında Yapay Zekânın yakın zamanda varoluşsal bir tehdit oluşturma riskini ihmal edilebilir derecede küçük görüyorum” diyerek açıklamasını sürdürdü.

Akademisyenler Zuckerberg-Musk tartışmasına ne diyor?

Haberde geçtiğimiz günlerde Tesla CEO’su Elon Musk ve Facebook CEO’su Mark Zuckerberg arasında robotlara ait tartışmaya da yer veriliyor. Tartışmada Musk, robotların insanların oluşturduğu medeniyet için tehlike arz ettiğini iddia ederken, Zuckerberg bu durumda karşı çıkıyordu. Bu tartışma için her üç akademisyenin görüşleri aktarılıyor. Levent Akın, bu tartışmaya, “Bugünkü teknolojide olacak en kötü durum bence geliştirilen yapay zekâ araçlarının yaygın şekilde işsizliğe yol açmasıdır. Ancak düzgün bir planlama ile bunun önüne geçmek mümkündür. Filmlerde gördüğümüz canavarlaşan robot, program vb.nin bugünkü teknolojiyle yapılması mümkün değildir. Önemli olan bilgili bir şekilde toplumun yararına doğru kararların verilmesidir” ifadesiyle katkıda bulunuyor. Ethem Alpaydın ise robotların bizi yok edebileceği bir dünyaya çok uzak olduğumuzu ve  bundan şimdilik korkmaya gerek olmadığına dikkat çekiyor. Bununla birlikte, teknolojik gelişmeler sonucunda bildiğimiz mesleklerin çoğu yakın zamanda ortadan kalkacak. Alpaydın, “Bu da şimdiye dek görülenden çok daha yüksek oranlarda işsizliğe neden olabilir ve bu durum sonucunda yaygın kıtlıklar, kitlesel göçlerin çoğalması  gibi çok kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Bundan gerçekten korkmamız ve önlem almaya çalışmamız gerekiyor” şeklinde görüşlerini açıklıyor.

Kaynak: Boğaziçi Üniversitesi