Blockchain çoğumuzun hayatına kripto paralarla girdi ama bu teknolojinin bize sunduklarını parayla sınırlamak biraz haksızlık olur. İnternet gibi hayatımızı değiştireceği kesin ve belki de aynı internet gibi yarar ve zararlarını tartışacağımız bir konu. Peki, nasıl çalışıyor? Blockchain’i büyük bir sanal defter gibi düşünebilirsiniz. Onlarca farklı yerde kopyası olan, içinde siz ne isterseniz onu barındıran bir bilgi bankası. Onu sanal bir bellekten fazlası yapan ise bilgi transferine ve işlem yapma becerisine sahip olma özelliği.
Basitçe anlatırsak, yaptığınız herhangi bir işlem blockchain ağına gönderiliyor ve orada doğrulanıyor. Daha sonra da blockchain’de yeni bir veri olarak yerini alıyor. Zincirdeki herkes tarafından paylaşılan ve erişilebilen bir veri. Bu da haliyle şeffaflığı, güveni ve güvenliği artırıyor. Bilgisayarınızda veriyi kaybetseniz zincirden yeniden temin edebilir, değiştirmeye çalışılsa diğer kopyalarıyla aynı olmayacağı için fark edilebilir. Kulağa hoş geliyor ama madalyonun her iki yüzüne de dikkatlice bakmakta fayda var.
Blockchain’e yeşil tarafından bakalım
İşe yeşil tarafından bakalım. Bu teknolojiyi savunanalar, özellikle emtia ticaretinde blockchain’in bürokrasiyi azaltacağını, belgeleri ve aracıları aradan çıkararak hem çevreci hem de üretici ile tüketiciyi yakınlaştıracağı için sosyal bir ticaret modeli geliştireceğini öne sürüyor. Bu işin nerelere kadar gidebileceğini göstermek için yenilenebilir enerjide (rüzgâr ve güneş gibi) blockchain’i kullanılmasıyla ilgili planlardan bahsetmekte fayda var.
Enerjide taşları yerinden oynatabilir
Dünyanın başta iklim değişikliği nedeniyle kömür, nükleer ve doğalgaz gibi merkezi üretim yapan santrallardan soğuduğunu biliyoruz. Elektrik üretiminde bu kaynakların yerini alacak yenilenebilir enerjinin daha küçük ve dağınık bir üretim ağı var. O nedenle mikro veya akıllı şebekelerle desteklenmesi en iyi yol. Böyle bir şebeke içinde yer alan, çatısındaki güneş panellerinden elektrik üreten onlarca ev düşünün. Bunların bir blockchain yazılımıyla birbirine bağlanması, evlerin kendi aralarında enerji ticareti yapmalarını sağlıyor. Hangi evde talep olduğu görülüyor ve ihtiyaç fazlası elektrik oraya yönlendirilebiliyor. Aracılar ortadan kalktığı için enerji fiyatı düşüyor, merkezden üretilen enerjinin uzun nakil hatlarıyla evlere ulaşması sırasında yaşanan kayıplar ortadan kalkıyor. Farklı ülkelerde küçük ölçekli denemelerin yapıldığını ve olumlu sonuçlar alındığını ekleyelim.
Kripto paralar enerji canavarı
Madalyonun öteki yüzünde ise blockchain’i kullanılarak üretilen kripto paralar var. Nature dergisinde geçtiğimiz ay yer alan bir araştırma, kripto para basan bilgisayarların harcadığı enerjinin, aynı değerde değerli madenleri çıkarmak için harcanandan daha fazla (alüminyum hariç) olduğuna dikkat çekiyordu.
Kripto paralar iklim değişikliğini de körüklüyor. 1 Ocak 2016 ile 30 Haziran 2018 arası, Bitcoin, Ethereum, Litecoin ve Monero adlı kripto paraların üretimine harcanan enerji sonucunda atmosfere 3 ila 15 milyon ton karbondioksit (CO2) emisyonu salındığı da araştırmanın notları arasında yer alıyor. Türkiye’nin 2016 yılında atmosfere bıraktığı CO2 miktarı ise 402 milyon tondu.
Forbes’da çıkan bir makale ise bitcoin üretmek için bir yılda harcanan elektrik miktarının Peru’nun tüketimiyle eşit olduğunu belirtiyor. Kripto para üretiminin enerji yoğun bir işlem olması nedeniyle, elektriğin daha ucuz olduğu yerlerin tercih edildiği de biliniyor. Elektrik faturaları, üreticileri de kârlarını düşürdüğü için rahatsız ediyor haliyle.
Bankalara, noterlere, elektrik dağıtım şirketlerine meydan okuyan bu sistemin şimdiden hayatımıza girdiğini düşünürsek, enerji tüketimi gibi yarattığı ciddi sorunlarına rağmen birçok alanda karşımıza çıkacağını söyleyebiliriz. Yapmamız gereken blockchain teknolojisini, en uygun sektörlerde, en yüksek verimle, doğa ve insan refahı için kullanmak.Tüketimi gibi yarattığı ciddi sorunlarına rağmen birçok alanda karşımıza çıkacağını söyleyebiliriz. Yapmamız gereken blockchain teknolojisini, en uygun sektörlerde, en yüksek verimle, doğa ve insan refahı için kullanmak.
Özgür Gürbüz, Gazeteci
Yorumlar