Skip to main content

Son dönemde yüz tanıma teknolojisi kullanımındaki artışına tanıklık ediyoruz. Bu teknoloji ülkemizde kısa süre en son bankacılık sektöründe kullanılmaya başlandı.

Yüz tanıma teknolojisi 12 Eylül’de tanıtılan iPhone X ile gündeme gelse de, aslında bu teknoloji “biyometri” adı verilen yöntemin parçalarından biri. Dolayısıyla, öncelikle biyometrinin ne olduğunu açıklamamız gerekiyor. Bugün bazı akıllı telefon modellerini açabilmek için parmak izi kullanılıyor. Bazı bankalar ise mobil şubelerinde işlem gerçekleştirebilmek için şubeye giriş için yüz tarama sistemini tercih ediyor. Ülkemizde sağlık sisteminde de diğer bir biyometri yöntemi olan damar görüntüleme kullanılıyor. Böylece sisteme sahtecilik yoluyla girişlerin engellenmesi hedefleniyor.

Peki, biyometri nedir ve hangi biyometri yöntemleri mevcut? Biyometri, kişilerin ölçülebilir fiziksel ve davranışsal özelliklerini tanıyarak, kimlik belirlemek üzere geliştirilmiş otomatik sistemler için kullanılan bir terim. Özetle, biyometri kişinin ölçülebilir biyolojik izlerini ifade ediyor. Diğer bir tanımla, biyometri, insanların fizikî ve davranışsal özelliklerini inceleyerek birbirinden ayırt edilebilmesini sağlayan bilim dalı. Biyometrik sistemleri ise insanların kimliklerini onaylamak amacıyla biyometrik niteliklerini inceleyerek ortaya konmuş sistemler şeklinde açıklamak mümkün. Biyometrik sistemler bireylerin herhangi bir veri ya da nesneye sahip olmadan yalnızca kendilerini kullanarak sisteme giriş yapmalarına olanak sağlayan güvenlik sistemleri.

Biyometrik sistem çeşitleri
Biyometrik sistemler, temelde fizikî (pasif) ve davranışsal (aktif) olmak üzere 2 grupta ele alınıyor. Fizikî biyometri için belli başlı şu özellikler kullanılıyor: Yüz, ses, parmak izi, el geometrisi, iris ve retina. Bu özellikler bireyde mevcut ve diğer insanlardan ayrılmasını sağlayan sabit fizikî özellikler üzerine kurulu. Davranışsal biyometrik özellikleri de imza, yazı, konuşma sırasındaki dudak hareketleri ve yürüyüş şekli olarak gruplandırmak mümkün. Bu özellikler de belli bir zamanda belli amaçlar için ortaya konarak, herkesin birbirinden farklı şekilde gerçekleştirdiği davranışlara dayalı.

Biyometri tabanlı yöntemler ile diğer yöntemlerin karşılaştırılması

 

    • Diğer kimlik doğrulama yöntemlerinde kullanılan veri her kullanıcı için kesinlikle farklı ve eşsiz iken biyometrik veriler farklı olmakla beraber benzerliklere sahip olabilir.
    • Her iki yöntem tipinde de kullanılan veri gizli tutulmaz, açıktadır.
    • Diğer yöntemlerde kullanılan veri, kullanıcı tarafından değiştirilebilir (sistem yöneticisinin isteği üzerine, güncelleme amacıyla veya başka herhangi bir sebepten ötürü). Buna karşılık biyometrik veri kişinin istemesi ile değiştirebileceği bir veri değildir, ancak kaza, hastalık vs geçirilmesi durumunda değişir.
    • Biyometrik sistemler genelde ek bir donanım, yazılım gerektirdiğinden ek bir maliyet getirir iken diğer yöntemler genelde kullanılan mevcut sistemlerle uyumludur.
    • Diğer yöntemler çalındığı veya benzeri bir duruma uğradığı zaman yenisi ile değiştirilebilir, oysa biyometrik veriler herhangi bir şekilde elde edildiğinde, geçerliliği kalmaz.
    • Biyometrik veriler zaman içerisinde deformasyona uğrayabilir, buna karşın diğer yöntemler için böyle bir durum sözkonusu değildir.
    • Biyometrik sistemler dışındaki tanıma sistemlerinde verinin unutulması, çalınması, kaybedilmesi riski oldukça fazladır. Ancak biyometrik sistemlerde kullanılan veri kişinin fiziksel ya da davranışsal bir özelliği olduğundan bu tarz bir tehlike ile karşı karşıya kalma ihtimali yok denecek kadar azdır.

(Kaynak: E-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Planı 6. Eylem Maddesi, “Akıllı Kartların Kamuda Kullanımı“ Konusunda Ön Çalışma Raporu, TÜBİTAK-UEKAE, Ocak / 2006)

Yüz tanıma teknolojisi nedir, nasıl kullanılır?

Yüz tanıma alanındaki yapılan çalışmalarda elde edilen başarıların sonucunda bu teknoloji son yıllarda hızla yükselişe geçti. Yüz tanıma teknolojisi sayesinde kart kaybetme ve şifre unutma gibi sorunlar büyük  ölçüde ortadan kalkıyor ve kullanıcılar için kolaylığı sağlanıyor

“Yüzünüz, şimdi parolanız. Face ID, telefonunuzun kilidini açmanın ve kimliğinizi doğrulamanın yeni ve güvenli bir yolu. Face ID, gücünü TrueDepth kameradan alıyor ve kurulumu oldukça kolay. Yüzünüze yansıttığı 30 binin üzerinde görünmez noktayı analiz ederek en ince detaylarıyla bir derinlik haritası oluşturuyor.” Bu satırları Apple’ın iPhone X’un telefon kilidini açmak ve kimlik doğrulaması yapmak için yayımladığı internet sitesinden aldık. Peki, yüz tanıma teknolojisi nedir ve nasıl kullanılıyor?

İnsan yüzünde 80 düğüm var

Yüz tanıma sisteminde  dijital video kamera ile bir kişinin yüz görüntüleri analiz ediliyor. Gözler, burun, ağız ve çene kenarlarındaki mesafeler de dâhil olmak üzere bütün yüz yapısını ölçülüyor. Bu ölçümler bir veritabanında muhafaza ediliyor ve kişi, kamera önüne geldiği zaman yapılacak karşılaştırmalar için kullanıyor.

Öncelikle her yüzün farklı ayırıcı özelliklere sahip olduğunu belirtelim.  Her insan yüzü yaklaşık 80 düğüm noktasına sahip. Yüz tanıma teknolojisi sayesinde gözler arasındaki mesafe, burun genişliği, göz çukurlarının derinliği, elmacık kemiklerinin şekli, çene hattının uzunlukları vs. ölçülüyor.

Yüz tanıma teknolojisinin kullanım alanları

Binalara veya yüksek güvenlik gerektiren alanlara giriş-çıkış kontrolleri için kimlik doğrulama, en çok kullanılan yüz tanıma uygulamalarından biri olarak dikkat çekiyor.

Yüz tanıma sistemleri ayrıca yüksek güvenlik gerektiren alanlara giriş ve çıkışlarda akıllı kartlarla birlikte kullanılıyor. Örneğin, havaalanlarında personel ve havaalanı çalışanlarının değişik kontrol seviyelerinde, kimlik kartı ya da pasaport göstermeden geçişlerini sağlanabiliyor.

Yüz tanımlama suçlu kimlik tespitinde ve halka açık alanlarda suçlu ve terörist aramasında da kullanılıyor. Bununla birlikte, kimlik kartı, sürücü belgesi ve pasaport gibi devlet uygulamalarında da bu teknolojileri görmek mümkün.

Yüz tanıma bilgisayar-insan etkileşimin bir parçası olarak; örneğin akıllı ev sistemlerinde ev sahiplerini, evdeki kişileri tanıyarak, onların isteklerini yerine getirmede kullanılabiliyor.

Yüz tanıma sistemleri giyilebilir aygıtlarda; örnek olarak Alzheimer hastasının gözlüğüne yerleştirilen küçük bir kamera ve yüz tanıma yazılımı sayesinde, hastanın gördüğü kişinin hatırlamasına yardımcı olabiliyor.

İnternet ortamında Google+ ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde ve Microsoft Photo Gallery gibi ticarî uygulamalarda, fotoğrafla etiketlemede yüz tanıma uygulamalarını görmek mümkün. (Kaynak: Muammer Akçay ve Hakan Çetinkaya’nın “Yüz Tanıma Sistemleri ve Uygulama Alanları” başlıklı makalesinden faydalanılmıştır)