Skip to main content

Birleşik Krallık yapay zekâdan buluta, Ar-Ge’den start-p desteklerine kadar dijitalde iş yapmak isteyen firmalar için çekim merkezi olma çalışmalarını hızlandırdı. Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticarî Delegesi Judith Slater, Birleşik Krallık’ın bu alanda sunduğu fırsatları anlattı.

Teknoloji, Birleşik Krallık için çok önemli. Her işletmenin merkezinde olup devletin büyüme politikasının temel unsurlarından biri ve vatandaşlar için de hayatî öneme sahip. Hayatımızın her alanında etkisi hissedilen, tüm sektörleri temelden değiştiren ve birçok yeni endüstri yaratan teknolojinin dönüştürücü gücü küçümsenemez. Yapay zekâdan yarı-iletken tasarıma kadar uzanan teknoloji alanında Birleşik Krallık başarıdan başarıya imza atıyor.

Rakamlar kendini açıklıyor: Birleşik Krallık’ta şu an 58 bin teknoloji şirketi varlık gösteriyor ve bölgeye yapılan toplam teknoloji yatırımı 13,8 milyar pounda ulaştı. Devlet tarafından sıkı bir şekilde desteklenen sektör diğer Avrupa ülkelerinin tamamından daha fazla yatırım çekiyor. Birleşik Krallık G7 ülkeleri arasında en düşük kurumlar vergisi oranına sahip olup araştırma geliştirme yapan teknoloji şirketlerine yönelik ekstra teşvikler sunuyor. Birleşik Krallık, 2017 TechNation Raporu’na göre, ülkelerin teknolojiye ve yeniliklere olan yaklaşımı değerlendirildiğinde ‘’Avrupa’nın Dijital Başkenti’’ olarak adlandırılıp dünyanın en iyi 5. ülkesi olarak seçildi.

Yapay zekâ (YZ) şirketleri için Birleşik Krallık ’a yatırım neden doğru seçim?

Birleşik Krallık hızla YZ uzmanları için heyecan verici bir çekim noktasına dönüşüyor. Sektördeki birçok firma (DeepMind, SwiftKey, Evi, VocalIQ and Magic Pony Technology) Google, Facebook ve Twitter gibi dünya devleri tarafından satın alınmadan önce Birleşik Krallık’ta işe başladılar. YZ alanında pazar olgunluğu dikkate alındığında Birleşik Krallık dünyanın önde gelen lider ülkelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Digital Genius and BenevolentAI gibi firmalar pazarda güven kazanarak ve çeşitli uygulamalarda başarılara imza atarak ileri safha teknolojileri olarak konumlandırılıyorlar. Bu başarı sektörün hâlihazırda aldığı destek düşünüldüğünde aslında kimse için sürpriz değil. Başbakan Therasa May’ın de belirttiği gibi YZ, Birleşik Krallık hükümetinin resmî sanayi geliştirme stratejisinde temel taşlardan biri olarak yer alıyor ve bu strateji YZ alanında çalışan firmaların BK’da başarıya ulaşmaları için gereken tüm koşulların sağlanmasını öngörüyor.

Bunun en belirgin örneklerinden biri sürücüsüz araç projesidir. BK dünyada sürücüsuz araçların önemini tanıyan ilk ülkedir. Hazırlanan kanunî altyapı sayesinde firmaların kamuya ait yollarda sürücüsüz araçlarla test sürüşü yapılmasına izin verilmiştir. Ulusal Altyapı Komisyonu (NIC) yakın zamanda ödüllü bir inovasyon yarışması düzenleyerek kamu yollarının sürücüsüz araçlar için nasıl adapte edilmesi gerektiğine karar verecektir. Böylece araba üreticileri ve yedek parça tedarikçileri minimum düzeyde bürokrasiye takılarak teknolojilerini geliştirme ve test etme fırsatı bulacaklardır. Hali hazırda Volvo, Birleşik Krallık’ı kendi fabrikaları dışında sürücüsüz araçlarını test ettiği tek lokasyon olarak belirtmiştir.

Benzer olarak, sağlık sektöründe de BK, BenevolentAl gibi çığır açan firmalara ev sahipliği yapmaktadır. BenevolentAl, bilim adamlarının yeni keşifler yapmalarını, bilim dünyasının veriye nasıl ulaşacağını ve o veriyi nasıl kullanacağını yeniden belirleyen ileri YZ platformları yaratan ancak dünya çapındaki birkaç firmadan biridir.

BK hatırı sayılır birçok teşvik ile YZ uygulamalarını destekliyor. BK YZ Komitesi (UK AI Council) ve Alan Turing Institute bünyesi altında BK’da bulunan üniversitelerin bir araya gelerek oluşturacakları bir veri bilimi merkezi kurulma planları bu teşviklerden sadece bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu teşviklerle dolu yatırım merkezi aynı zamanda gittikçe büyüyen eleman havuzuyla daha da çekici hale geliyor. 2017 verilerine göre 2014’den bu yana YZ işlerinde yüzde 485 artış kaydedilmiştir. Buna ek olarak BK üniversiteleri YZ ve bilgisayar bilimi branşlarının yaygınlaşması için yoğun talep almaktadır. Bu da yakın geleceği YZ alanında eleman ve yetenek konusunda garanti altına almaktadır.

Birleşik Krallık telekom sektörü büyüme için nasıl kayda değer fırsatlar sunuyor?

Telekom sektörü yükselişine devam ederken sayısız etkileyici şirket başarı hikâyesine ev sahipliği yapıyor. Birleşik Krallık, dünyanın en dünya çapında BT sektörüne sahip ülkesi (ABD 4.sırada yer alıyor) olarak telekom sektörünün BT dünyası ile gün geçtikçe daha da iç içe geçerek verinin daha hızlı, hesaplı ve güvenli bir şekilde transfer edilmesi için gereken yeni yöntemlerin geliştirilmesine tanıklık ediyor.
Birleşik Krallık, telekom sirketleri için 66 bini aşan telekom mühendisi, 1 milyona yakın BT çalışanı ve 98 binin üzerinde BT ve telekom direktörü ile günümüz ve gelecek iletişim taleplerini karşılamaya hazır ideal bir destinasyon.
Ayrıca, Avrupa’daki en yüksek 4G mobil bağlantı sayısına sahip ve 5G inovasyonuna öncülük eden ülke olan Birleşik Krallık, 5G teknolojisinden yararlanmak isteyen işletmeler için mükemmel bir test bölgesi olarak konumlanmıştır.

Birleşik Krallık bulut işletmelerine ideal bir ortam sunuyor

Hesaplamalara göre 2019 itibariyle bulut ortama yönelecek olan şirket sayısında yüzde 1500 artış olacak. Tüm bulut bilişim tedarikçilerine ev sahipliği yapmaya aday olan BK güçlü genişbant penetrasyon seviyesi ile bulutun güvenilir bir opsiyon olduğuna dair sağlam bir altyapı sunmaktadır. Şimdiye kadar Amazon, Google ve IBM gibi teknoloji devleri BK veri merkezlerini genişleterek bölgedeki altyapının güçlenmesine ve gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Bu sektörün BK’daki gücünün önemli göstergelerinden biri de Microsoft’un Birleşik Krallık veri merkezlerinden uçtan uca bulut hizmeti sağlayan ilk global tedarikçi olmasıdır.
Sonuç olarak, BK bulut bilişimin kalelerinden biri olarak varlığını sürdürmekte olup ‘bulut’un en yüksek kabul ve adapte edilme oranlarından birine sahiptir. Yüzde 84 BK şirketi buluta geçmiş olup 2019 sonuna kadar bu sayının iki katına çıkması hedeflenmektedir.

Söz konusu siber güvenlik olduğunda Birleşik Krallık neden lider konumda?

Siber güvenlik alanındaki riskin farkında olan BK hükümeti 1,9 milyar poundluk yatırımıyla önümüzdeki 5 yıl içinde oluşabilecek tehditlere karşı önlem aldı. Aynı zamanda Londra’da National Cyber Security Centre’ın açılışını yaptı ve kamuoyuna National Cyber Security Strategy’i (ulusal siber güvenlik stratejisi) tanıttı. Bu yatırım, güvenlik sistemlerinin oluşumuna destek verecek, vatandaşları ve işletmeleri büyüyen siber tehditlere karşı koruyacak ve dünya çapında bir siber iş gücü yaratıp siber saldırıları engelleyecektir.
Son 5 yıl içerisinde yüzde 168’lik bir artışla özel sektördeki Birleşik Krallık şirketleri siber güvenlikle ilgili işlerde 58 bini aşkın eleman görevlendirdi. Bölge bu alanda BK üniversitelerinin de desteğiyle yetenek havuzuna dönüştürüldü. Bu bağlamda, şu an 14 tane üniversitede siber güvenlik Ar-Ge merkezi kuruldu.
Buna ek olarak, Cyber Security Challenge ve Cyber Expo adlı siber güvenlik işe alım fuarları sayesinde işverenler için yetenek ve elemana erişmek her zamankinden daha kolay hale gedi. Birleşik Krallık geniş siber güvenlik yetenek ve eleman ağı, hükümet desteği ve gelişmiş pazar koşulları sayesinde siber güvenlik şirketleri için sağlam bir yatırım lokasyonu olarak karşımıza çıkıyor.

Birleşik Krallık hızla veri analizi mükemmelliğinde çekim merkezi haline geliyor
Birleşik Krallık’ta veri analiz endüstrisi hızla yükseliyor: Tahminlere göre gelecek 5 yılda büyüme yüzde 177 şeklinde gerçekleşecek ve büyük veri kullanıcılarının sayısı ise yaklaşık 644 bin olacak. Tabii ki Birleşik Krallık hükümetinin bu alanda sağlamış olduğu destek çok önemli. Birleşik Krallık Araştırma Komiteleri bugüne kadar veri analiz projelerine 300 milyon sterlinden fazla yatırım sağladı. Aynı şekilde şu anda Birleşik Krallık’ta yeni veri analiz şirketlerine ivme kazandırmak için yatırım desteği sağlayan 30 program mevcut. Birleşik Krallık’ın Açık Veri Enstitüsü ‘açık veri ve analiz’ alanında faaliyet gösteren 28 start-up şirketine destek sağladı. Bu sayede Birleşik Krallık birçok üstün yetenekli bireyi de içinde barındıran ileri teknoloji bir veri analiz sektörüne sahip oldu. Analiz alanında şu anda Birleşik Krallık’ta 31 bin kişi çalışıyor, bu rakamın gelecek 5 yıl içerisinde yüzde 243 oranında artması bekleniyor. Akademik gelişmeler de bu büyümeyi destekliyor, çünkü bu alanda eğitimli yetenekli bireyler sektöre kazandırılıyor. Goldsmiths, Edinburg ve Sheffield gibi üniversiteler büyük veri analizi alanında lisans eğitimi veriyor, başka üniversitelerin de veri bilimi, yapay zekâ ve görsellik alanlarında kursları var. Dünyanın en iyi üç üniversitesinin de aralarında bulunduğu Oxford, Cambridge, University College London, Warwick ve Edinburgh Üniversiteleri, Ulusal Veri Bilimi Uzmanlık Merkezi’ni kurdular ve bu merkezin adını da Alan Turing Enstitüsü olarak açıkladılar. Ayrıca Birleşik Krallık’ta veri bilimi ve ilgili alanlarda 90 yüksek lisans programı ve geniş bir ağa yayılmış olan doktora eğitim merkezleri bulunuyor. Bu merkezler yüksek lisans sahiplerinin veri bilim sanatını öğrenmelerine imkân veren açık veriye erişimini sağlıyor. Bu şekilde bölgenin veri analizi için sürekli artan eleman talebinin karşılanması için gereken yeteneğe sahip olmasını sağlıyor.

Şirketinizin Birleşik Krallık pazarına açılması Ar-Ge etkinliğinizi nasıl arttırır?
Birleşik Krallık bu sektörde özel bir yere sahip ve Birleşik Krallık pazarına açılmak hiç şüphesiz ki yabancı şirketlerin Ar-Ge kapasitelerini geliştirecektir. Bilim ve teknoloji alanında kabul görmüş bir lider konumunda olan Birleşik Krallık teknoloji sektörüne son 5 yılda 13,8 milyar sterlin yatırım yapılmıştır. Ar-Ge konusunda sonuç almak istiyorsanız bunun doğru yeri Birleşik Krallık’tır. Birçok şirket halihazırda bunun avantajlarından faydalanıyor, Birleşik Krallık’ta 58 binin üzerinde teknoloji şirketi bulunuyor. Hepsinden önemlisi, Birleşik Krallık’ta Ar-Ge ile uğraşan şirketler düşük oranda kurumlar vergisini daha düşük oranda ödüyor – bu yenilikçilik için önemli bir teşvik. Birleşik Krallık pazarına açılmak Birleşik Krallık’ın geniş teknoloji çevrelerinin de bir parçası olmak demektir ki, bu alan hızlı bir şekilde dünyadan birçok yeteneğin ilgi odağı oluyor ve ayrıca start-up’ların fikirlerini pazarlamalarına destek olmak için de risk sermayesi fonlarının dikkatini çekiyor. Sadece Londra’da 155 bin 600 üzerinde teknoloji çalışanı bulunuyor, yani ihtiyacınız olan yeteneğin orada olduğunun basit bir göstergesi.

Birleşik Krallık Hükümeti nasıl sizin en iyi iş ortağınız olur?

Birleşik Krallık dijital sektörde KOBİ’lere sağladığı destekle övünmektedir. Bu uğurda, Birleşik Krallık Hükümeti, inovasyonu ve şirketlerin yeni pazarlara açılımını engelleyen tüm bariyerlerin kalkması için elinden geleni yapmış ve 2010 yılından bugüne Birleşik Krallık özel sektöründe teknoloji şirketlerinin sayısını neredeyse yüzde 31 oranında arttırmıştır. İngiltere’de 40’dan fazla yatırım bölgesi bulunuyor, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler’de de teşvikler bulunuyor. TechCityUK’in gelecek 50 programı gibi scale-up’lar için de destekler mevcut. Birleşik Krallık pazarına açılmak veya Birleşik Krallık’ta iş kurmak isteyen şirketler G7 içerisinde en düşük kurumlar vergisine tabi tutuluyor, ayrıca Uluslararası Ticaret Departmanı’nın sağladığı çeşitli ücretsiz hizmetler de mevcut. Aynı şekilde, bölgede Ar-Ge ile meşgul şirketler yine düşük kurumlar vergisinden faydalanabiliyor. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Raporuna göre Birleşik Krallık Avrupa’da en kolay iş yapılan ülkedir. Bu da diğer bölgelerdeki şirketlerin destekleyici ve kolay erişilebilir bir ortam olduğunu gösteren bir övgüdür.