Skip to main content

Vergi idaresi artık teknolojiyi vergilemede araç olarak kullanmanın bir adım ötesine geçiyor ve sanal ekonominin kendisini vergilemeye başlıyor

Geçen zaman içerisinde, vergi idaresi diğer tüm kamu kurumlarına örnek olurcasına, vergiyi teknolojiyle buluşturdu, kayıt dışı ekonomiyi önlemede teknolojiyi etkin bir araç olarak kullandı. Beyannamelerin elektronik ortama taşınmasıyla başlayan süreç, daha sonra fatura, defter gibi evrakların elektronikleşmesiyle devam etti ve oldukça da başarılı oldu. Vergi idaresi artık teknolojiyi vergilemede araç olarak kullanmanın bir adım ötesine geçiyor ve sanal ekonominin kendisini vergilemeye başlıyor. Ödeme işlemlerinin vergilemesi konusunda mevzuat çalışmaları da 2016 yılında başladı. Ödeme kuruluşları tarafından ödeme hizmeti kullanıcısına verilen hizmet nedeniyle tahsil edilen komisyon, ücret vb. tutarları hali hazırda KDV’ye tabi tutuluyor. Yakın zamanda son hali verilerek yürürlüğe girmesi beklenen tebliğ düzenlemesi ise KDV yerine BSMV uygulanmasını öngörüyor. Sektörde büyük etki yaratacak düzenlemenin 2017 yılında tamamlanması bekleniyor.

Vergi yükünün hafifletilmesi sektör için en önemli teşvik
2016 yılında sektöre getirilen önemli bir teşvik, Türkiye’den yurt dışına verilen veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden elde edilen kazancın yüzde 50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirimi imkanı getirilmesi oldu. 2012 yılından bu yana veri saklama hizmetleri teşvik ediliyor ancak veri işleme ve veri analizi hizmetlerine yönelik bir teşvik bulunmuyordu. Artık, yurt dışına verilen veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden de elde edilen kazancın yarısı vergi dışı bırakılarak vergi yükü yüzde 10’a çekildi.

Getirilen bir diğer teşvik de çalışanların ücretleri üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi. Yurtdışına hizmet satışı yapan tasarım, yazılım, çağrı merkezi, veri saklama, veri analizi, veri işleme hizmeti, mimarlık, mühendislik, sertifikasyon, ürün testi, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, eğitim ve sağlık hizmeti verenlerin ücretleri teşvikten yararlanabilecek. Bu alanlarda yurtdışına hizmet veren işverenlerin istihdam ettiği hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiden kısmi indirim uygulanacak. Bu indirimden yararlanabilmek için; işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın yüzde 85’inin yurtdışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Henüz mobil mükellefiyeti vergilemek için gerekli araçlara sahip değiliz
Sık sık kesiliyor olsa da, 2016 yılında 4,5 G hızında daha çok veri tüketmeye başladık. Şimdilik parasal etkisi bir üst tarifeye geçmekle sınırlı kaldı, önümüzdeki dönemde M2M iletişimin artması, giyilebilir cihazların daha yoğun kullanımı ile ekonomik alandaki etkilerini de göreceğiz. Yeni kazanç kapıları vergilendirilebilir yeni alanlara da açılacak.

Teknolojide ve bilişimde artan imkanlar girişimciliği her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Sabit ofislere ve çalışanlara muhtaç olmadan üretmek, ürettiğini pazarlamak, satış gelirlerini tahsil etmek mümkün hale geliyor. Yeni bir tüccar modeli gelişiyor. Yeni bir ticaret anlayışı oluşuyor. Vergi idaresi henüz mobil mükellefiyeti vergilemek için gerekli araçlara sahip değil. Zira, sanal ekonomiyi vergilemesi geleneksel enstrümanlar işe yaramıyor. Uzun zamandır yasalaşma sürecinde bekleyen Yeni Gelir Vergisi Kanunu ile Yeni Vergi Usul Kanunu’nun yeni ekonominin vergilemesi için gerekli araçları da içermesi bekleniyor.

Onur Elele,  RSM Turkey/Yeminli Mali Müşavir