Skip to main content

Nottingham Trent University Psikoloji Bölümü’nden Jens Binder, akıllı telefonun kişilerarası güven üzerindeki etkilerini araştırmalarla anlatacak.

8 Mayıs’ta gerçekleştirilecek  Digital Age Summit’in teması “güven.” Nottingham Trent University Psikoloji Bölümü’nden Jens Binder, akıllı telefonun  bir etkileşim ortağı olarak nasıl değerlendirdiğini ve kişilerarası güven üzerindeki etkilerini araştırmalarla anlatacak.

Akıllı telefonları insanlar arasında bu kadar popüler yapan şeyler nelerdir? Psikolojik bakış açısıyla değerlendirebilir misiniz?

Mobilite burada önemli bir faktör. Cihazın boyutu ve bağlanabilirliği, akıllı telefonun her günkü davranışsal modellere entegre edilebileceği anlamına geliyor. Teknolojiyi kullanma ve başka şeyler yapma arasındaki kesintisiz geçiş benzersiz. Seyahat bağlantılarına hazırlanırken seyahat bağlantılarına bakabilir ve rezervasyon yaptırabilirim. Tüm bunlar akıllı telefonların neden bir teknoloji olarak başarılı olduklarını açıklayabilir, ancak psikolojik bir bakış açısıyla bu tam hikâye değil. Akıllı telefon bizimle iletişim kurmak istiyor ve diğer insanlar telefonla bizimle etkileşime giriyor. İnsanlar bu etkileşime cevap verme konusunda güçlü bir eğilime sahip. Son derece sosyal bir tür olarak evrimleştik ve doğal olarak ve dikkatimizi daha çok sosyal ipuçlarına ve dürtülere yönlendiriyoruz. Bu, akıllı telefonların bizim için sadece teknik donanımdan ziyade psikolojik olarak daha fazla olup olmadığını soruyor. Artık, telefonun insan kullanıcısı için uygun bir etkileşim partnerine dönüştüğünü gösteren çalışmalar var.

Sizce akıllı telefonlar ne tür psikolojik işlevleri yerine getiriyor?

Sosyal bağlantı, sürekli akıllı telefon kullanımı için temel bir neden. Sosyal etkileşim olmadan, telefon kullanımıyla birlikte gelen mobilite ile birleştiğinde, küçük ekranlı bir cep bilgisayarı kurmak için çok az nedenimiz olurdu. Dikkat dağıtıcı faktörler kısa bir süre içinde gelir, ancak telefon kullanımının ana motivasyonu olma ihtimali yoktur. Aynı şekilde, bilgiler önemli bir ek avantaj, ancak mevcut telefon kullanım seviyelerini açıklayamaz. Psikolojik güdüler ve işlevler üzerine yapılan çoğu araştırma kişisel verilere dayanmalıdır. Dijital alanda, bu sorunlu bir nokta. Örneğin, insanların kendi sosyal medya kullanım düzeyleri hakkında çok yanlış bir fikri var. Bazı araştırmacılar, kullanıcıların kendileri tarafından bildirilen kullanım ile fiilî kullanım arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını sorguluyor.

Digital Age Summit’teki sunumunuz hakkında bilgi verebilir misiniz? Nelerden bahsedeceksiniz?

Digital Age Summit’te “In Digital We Trust” sloganını doğrudan ele alacağım. Güven, sosyal etkileşimlerde risk alma isteğini ifade eder. Dijital alanda ilgili olan farklı güven biçimlerinin – hizmet sağlayıcılara, cihazlara, izleyicilere duyulan güvene – en çok, iki sosyal aktör arasında gelişen güven türünün, kişilerarası güvenin uyarlamaları olarak anlaşıldığını ileri süreceğim. Bu bakış açısını genişleterek, insanların akıllı telefonlarını bir etkileşim ortağı olarak nasıl değerlendirdiğiyle ilgili yeni araştırmaları göz önüne sereceğim.