Euro 2016, 10 Haziran-10 Temmuz tarihleri arasında Fransa’da düzenleniyor. Türkiye’nin D Grubu’nda yer aldığı şampiyonada, toplam altı grupta 24 takım mücadele edecek. Millî Takım’ın Euro 2016’ta hazırlıkları tam gaz sürerken, karşılaşmalara teknolojik hazırlık da son yıllarda giderek artan bir öneme sahip. Millî Takımlar Maç ve Performans Analizi Departmanı Sorumlusu Metin Çakıroğlu ile bir araya geldik ve Millî Takım’ın teknolojik yönden maçlara nasıl hazırlandığını konuştuk.
Maç ve oyuncu analizi Millî Takım’da ne zaman başladı? Kısaca tarihçesinden bahsedebilir misiniz?
Fatih Hocamızın (Terim) talebi üzerine maç ve oyuncu analizi 2005 yılının Eylül ayında başladı. Yaklaşık 11 yıldır devam ediyor. Tabii, bir dönem orada beraber çalışmıştık, Avrupa Şampiyonası’na katılmıştık. Daha sonra 2011 yılında Millî Takım’dan ayrıldık ve Hoca daha sonra Galatasaray’la devam etti. Sonra tekrar kısmet oldu, iki-üç yıldır Millî Takım’da birlikteyiz. Ben sadece 11 yıldır bu uzmanlık alanına yönelik çalışıyorum ve Fatih Hoca’nın ekibinde yer almaktan gerçekten büyük mutluluk duyuyorum. Bizim mesleğin amacı, bilgi toplamak ve kararı verecek teknik direktöre iletmek. Elbette, Hoca’nın deneyimi var ama bu analizleri kullanarak oyuncu seçiminde, oyuncu eğitiminde, performansın değerlendirilmesinde, rakiplerin incelenmesinde, taktiksel varyasyon üretilmesinde Hoca’nın kullanımına sunuyoruz.
Türkiye’de maç ve performans analiziyle ilgili ne gibi çalışmalar yapılıyor? Bize bilgi verebilir misiniz?
Fatih Hocamızın direktifiyle ülkemizde bu konuyla ilgili eğitimlere başladık. Maç performans analistliği ve oyuncu izleme antrenörlüğü (scouting) alanlarında kurs ve eğitimler vermeye başladık. Bu alanda eğitimli kişilere ihtiyaç olduğunu fark ettim. Eğitimle birçok kişinin kulüplerimizin vazgeçilmezi olacağını düşünüyorum. Çünkü kulüplerimizde bu tip kişilere henüz yeni görev verilmeye başlandı. Ben hâlâ hazırlık aşamasında olduğumuzu düşünüyorum. Tabii, burada teknoloji bizim için olmazsa olmaz. Her gün yeni yazılımlar çıkıyor. Bizim için bu yazılımların daha basit, daha hızlı ve amaca yönelik olması önemli. Bir maç videosunu kesme, birleştirme ve grafikler ekleyebilme gibi özelliklere sahip yazılımlar bizim için çok önemli. Mesela, bizim video yazılımlarımızda, oyunculara sunum esnasında oyunu iki ve üç boyutlu hale getiren yazılımlar çok önemli hale geldi. Bu görsel eğitimin kalitesini artıracak yazılımlar geliştirilmeye başlandı. Bunlar ilk çıktığında TV için geliştirilmişti, pahalıydı.
Bizim kullandığımız yazılımlar, yerli mi yoksa yabancı yazılım mı kullanıyoruz?
Benim bildiğim, bizim ürettiğimiz iki yazılım var. Bunlardan birini biz Futbol Federasyonu bünyesinde ürettik. Maçları bireysel oyuncu videosu haline getiren, pozisyonları sınıflandırabilen, istendiğinde klip olarak dışarı çıkartabilen ve üzerine yazı yazılabilen bir yazılımımız var. Bu yazılımı kurslarımıza katılan bütün katılımcılarımıza ücretsiz veriyoruz. Ben kendi adıma bu yazılımı çok önemli bulduğumu belirtmek istiyorum.
Ayrıca fiziksel koşu mesafeleri de ölçülmeye başlandı, biliyorsunuz. Bununla ilgili Boğaziçi Üniversitesi’nin geliştirdiği bir yazılımı Millî Takım’da kullanıyoruz. Bu yazılımla koşu mesafeleri ve oyuncular arasındaki mesafeleri ölçen, sıcaklık haritalarını gösteren yazılımı kullanıyoruz. Hatta, Türkiye Spor Ligi’nin de analizlerini yapıyorlar. Türk yazılımların ortaya çıkması bizi sevindiriyor.
Maç ve oyuncu analizi yaparken hangi verilerden yola çıkıyorsunuz?
Bu analizler için objektif ve sübjektif olmak üzere iki çeşit veri kullanıyoruz. Objektif veriler kısmında hem teknik hem fizik veriler değerlendiriyoruz. Koşu mesafeleri, pasa sayıları, dizilişler vs verileri aldığımız platformlar var. Ayrıca sübjektif veri topladığımız video platformları mevcut. Kendi taktiksel kameralarımızla maçları çekiyoruz. Ayrıca antrenmanları da kaydediyoruz. Rakiplerin maçlarını, Türkiye Süper Ligi’ndeki oyuncularını ve yurtdışında oynayan oyuncularımızın performanslarını takip ettiğimiz yabancı veritabanları var. Buradaki videoları kendi yazılımımızla ayıklıyor ve sübjektif-objektif veri haline getiriyoruz. Bu verilerin hepsini kullandıktan sonra bazen antrenörler tarafından gelen veriler de oluyor. Bunlar sübjektif veri dediğimiz bölüme giriyor. Bunun ardından bu verilerin hepsini bir araya getiriyoruz. Bu veriler, tabii, enformasyon aracı. Bu verilerin bilgi haline dönüşebilmesi için bunları tek tek analiz etmek gerekiyor. Daha sonra hocamız ve antrenörlerimizin kararlarına yardımcı olması için onlara sunuyoruz.
Hocam, burada teknoloji nerede devreye giriyor peki?
Bizim için burada teknoloji, verinin toplanması kısmında devreye giriyor. Koşu mesafeleri hesaplanırken oyuncuları takip eden kameraları verileri topluyor. Daha sonra notasyonel (işaretleme) sistemler ve bazı yazılımlar ile analistler bu verileri topluyor. Bunun ardından bu verilere veritabanlarına işleniyor. Burada sınıflandırmalar, hesaplamalar ve veri görselleştirmeleri yapıldıktan sonra veritabanında bizim karşımıza geliyor. Biz de buradan istediğimiz veriyi çekiyoruz. Tabii, bu veriler henüz ham halde. Çünkü bunların enformasyon grafikleri haline gelmesi ve verilerin görselleştirilmesi bile sanat haline geldi. Biz daha sonra bunları analiz ederek bilgi haline dönüştürüyoruz. O kadar çok detay var ki, biz bu detayların hepsine girip çıkıyoruz. Ama bu detayları oyuncu ya da hocalarımıza ifade ederken iki üç cümleyle ifade etmek zorundayız. Bazen bu rakamlar Hocamız için çok ifade etmeyebilir, tam tersi karar verebilir. Futbolda sayılar önemli ama sayılabilen her şey önemli olmayabiliyor. Maç analizi hangi bilginin doğru olduğuna karar verebilme sanatıdır aslında. O yüzden burada deneyimli olmak çok önemli.
Maç analizini yaptıktan sonra yazdığınız raporda neler yer alıyor? Hangi noktaları vurguluyorsunuz?
Bu raporda oyuncu veya rakibin kuvvetli/zayıf yönleri gibi durumları tespit ediyoruz. Yani, bir antrenörün stratejik olarak karar vermesine yardımcı olacak bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Bu noktalar neler olabilir? Mesela, oyuncu seçimi, maç içindeki taktiksel düzenlemeler, antrenman hazırlıklarına yardımcı olabilecek hazırlıklar bu raporda yer alabilir.
Teknolojinin spor analizini nasıl etkilediğini ve dönüştürdüğünü anlatabilir misiniz?
Teknoloji bizim için olmazsa olmaz haline geldi. Bilgiye sahip olmak dünyadaki en önemli konulardan biri artık. Bununla birlikte bu bilgiye hızlı ulaşabilmek daha da önemli. Doğru karar alabilmek için bilgiye çok hızlı ulaşmanız şart. Tek bir tuşa bastığınızda bir oyuncunun verilerine ulaşabilmek çok önemli. Maç esnasında bir oyuncunun performansına bakabilmek çok önemli hale geldi. Oyuncu ve takım takibi için teknoloji zorunluluk artık. Her an her yerden bilgisayar, telefon ve tabletimizden istediğimiz bilgiye ulaşabilmek bizim için çok önemli.
Oyuncular kendi performanslarını takip edebiliyorlar mı? Böyle bir program var mı?
Kendi veritabanımız var. Ayrıca yurtdışından destek aldığımız veritabanları da mevcut. Oyuncular kendi isim ve şifrelerini girerek oynadıkları maçların videolarına erişebiliyor. Oyuncular ayrıca sonraki hafta oynayacakları tüm maç videolarını ve bireysel videolarını seyredebiliyor. Şu an Euro 2016’ya hazırlanıyoruz ve yapacağımız üç hazırlık maçı var. Bu takımların bireysel videoları bu sistemde yüklü. Ayrıca oyuncuların kendi kulüplerinde oynadıkları maçların videoları sistemde var. Bu videolara cep telefonlarına tek tuşa basarak erişebiliyorlar. Bunun için de kendi oluşturduğumuz yazılımımız var. Ayrıca bütün maçlarımız video kütüphanemizde yüklü. Eskiden A4 kâğıtlarına yazılı dosyalar olurdu, oyuncuyla ilgili hangi verilerin nerede olduğu bulunamazdı. Bir oyuncuya ait CD ya da DVD aranır, bulunamazdı. Bu videolar bilgisayara yüklenir, bilgisayar çökerdi. Şimdi bunlara gerek kalmadı. Bununla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu’nun oluşturduğu çok iyi bir veritabanı var. Bunun için de teknolojiyi sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz.
Analiz için hangi programları kullanıyorsunuz? Bu programların özellikleri nelerdir?
Analiz için kendi oluşturduğumuz programı kullanıyoruz. Yabancı yazılım olarak eğitimlerimizde iki ve üç boyutlu görselleştirme yazılımımız var. Bununla birlikte istatistiksel veri aldığımız yabancı veritabanı şirketleri mevcut. İki farklı şirketten video verisi alıyoruz. Ayrıca iki farklı şirketten istatistiksel veri temin ediyoruz. Tüm maç videolarını da kendi yazılımımızla analiz ediyoruz. Görselleştirme için ise yabancı bir yazılım var.
Rakip takımların kullandığı benzer yazılımlar var mı? Siz rakip takım analizini nasıl yapıyorsunuz?
Dünyada öne çıkan bazı şirketlerin yazılımları var, bunlar daha çok tercih ediliyor. Fakat bunlar her kulübün bütçesine göre bunlar farklılık gösterebiliyor. Burada önemli olan yeterli bilgiye ulaşılıp ulaşılamaması ve doğru şekilde ilgili kişiye aktarılıp aktarılamaması. Nihayetinde yazılımlar birer araç. Sonuçta kararı insanlar veriyor. Tabii, bu insanın yeteneğine de bağlı biraz.
Biz maç esnasında iki kamera kullanıyoruz. Canlı olarak çekim yapıyoruz. Bu kameralardan biri taktiksel kamera ve sahadaki en az 20 oyuncuyu görüyor. Bu kamera çekimi doğrudan bilgisayara aktarılıyor. İstendiği anda teknik direktör ve oyunculara gösterilebiliyor. Aynı zamanda oyuncuların performansını takip eden optik takip sistemi var. Bunu bir Türk firması geliştirdi. Benim elimde de bir tablet var, otomatik olarak sahadaki bütün oyuncuların koşu mesafeleri, süratleri ve teknik verileri vs anında elimdeki tablete düşüyor. Devre arasına girmeden önce benden istendiğinde bu verilere anında ulaşarak verebiliyorum. Biz bunu uzun yıllardır kullanıyoruz.
Sizin yaptığınız analizle sahada oynanan oyun arasında bir fark var mı? Yapılan analizin sahada birebir yansımasını görebiliyor musunuz?
Futbol kesin konuşmadan önce düşünmeniz gereken bir oyun. Yaptığımız analizlerde genelde ne yapılması gerektiği ve karşı takıma nasıl oynanması gerektiğiyle ilgili bir fikir edinebiliyoruz. Her türlü duruma hazırlıklı hale gelmeye çalışıyoruz. Maçı maçtan önce zihinsel olarak oynamaya çalışıyoruz. Oyunculara da brief veriyoruz, onları bu şekilde hazırlıyoruz. Çok şükür, şu ana kadar topladığımız veriler çoğunlukla analizle ve sahada oynanan oyunla örtüştü. Bazen beklemediğimiz bir oyun şablonuyla karşı taraf çıkabiliyor. Buna karşı hemen önleminizi almak için hazırlıklı olabiliyorsunuz. Kısacası, topladığımız verilerin sahadaki oyunla örtüştüğünü söyleyebiliriz.
Teknolojinin gelişmesiyle maç analizciliğinin nereye gideceğini düşünüyorsunuz? Yapay zekâ vb gelişmeler sizin işinizi nasıl etkileyecek?
Bence ileride teknoloji sayesinde hangi oyuncu için hangi takım, hangi takım için hangi oyuncu daha uygundur, hangi sistem daha iyidir, hangi takıma karşı nasıl bir stratejiyle oynamalıdır, hangi oyuncuları transfer etmelidir, gibi soruların cevapların duyabileceğimiz bir duruma gelebiliriz. Şu an hazırlık aşamasında bazı girişimler var ama 5-10 yıl içinde böyle şeyler olabilir. Tabii, bu bilgilerin doğru kişiler tarafından doğru şekilde aktarılması gerekiyor. Böyle olmazsa bu meslek ileride etkisini yitirir. Bilgisayar insanın duygularını ve o anki taktiksel zekâsını ölçemez. Antrenörler bu yüzden daha çok maçları canlı seyrederek işin psikolojik boyutunu da değerlendirebildikleri için şu o sayısal verileri kullanmıyorlar. Ama bu analizler geliştikçe, elde edilen veriler daha değerli olmaya başladıkça antrenörler bunu kullanmaya başlayabilir.
Yorumlar