Skip to main content

1-Onlar yaptıkları işe inanıyor Başarılı insanlar gün içinde geçirdikleri kendi zamanlarına bir değer kazandırdıklarına inanıyor.  2-Başarılı sosyal medya isimleri dinlemesini biliyor Burada dinlemek; izleme, gözlemleme ve öğrendiklerine dayanarak yanıt verme…



1-Onlar yaptıkları işe inanıyor
Başarılı insanlar gün içinde geçirdikleri kendi zamanlarına bir değer kazandırdıklarına inanıyor. 
2-Başarılı sosyal medya isimleri dinlemesini biliyor
Burada dinlemek; izleme, gözlemleme ve öğrendiklerine dayanarak yanıt verme anlamına geliyor. Sosyal medya üzerinde diğer kullanıcılarla iletişim kurup, onlarla kurdukları bağları güçlendiriyorlar. Diğer içerikleri paylaşmak ve tanıtmak adına dinliyorlar. 
3. Bulundukları her bir sosyal ağa hakim olmaya çalışmıyorlar
İşin temelinde hitap edeceğiniz kitlenin nerede olduğunu bulup oraya gidersiniz. Bu da ancak müşterinizi dinleyerek içgüdünüz ile sağlanabiliyor. Çoğunlukla varolan sosyal ağlardan en iyi 3 tanesi Facebook, LinkedIn ve Twitter ihtiyaçlarınızın büyük kısmını karşılar. Bunların dışında Pinterest ve FourSquare siteleri de işinize yarayabilir. Sonuç olarak size düşen içlerinden birkaç tanesini seçmek ve odaklanmak.
4.Onlar yalnızca bir sosyal medya ağına odaklanmakla kalmayıp başka platformları da takip ediyor 
HubSpot, kullanıcılara birden fazla sosyal ağda bulunmalarını öneriyor. 
5.Sosyal medyaya öncülük edenler hâlâ e.posta kullanıyor
Sosyal medya kullanımının gelişmesiyle her ne kadar birtakım sosyal medya uzmanlarının e.posta kullanımının artık son erdiğini iddia etse de, e.posta kullanımı daha derin konuşmalara olanak sağlıyor.

6. Onlar hâlâ SEO’ya inanıyor
Yine uzmanların iddia ettiği üzere sosyal medya, arama motoru optimasyonuna (SEO) olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. HubSpot, iki pazarlama stratejisinin birlikte daha iyi çalıştığı ile ilgili bir paylaşımda bulunuyor. Sosyal medya paylaşımları arama sonuçlarında gösteriyor ki, sosyal medya engagement’leri aramalarda sıralamayı etkiliyor. SEO ile sosyal profilleriniz ve paylaşımlarınızda daha çok kişiye ulaşabilirsiniz. 
7. Onlar gerçek anlamda samimi
 Sosyal medya üzerinde samimi olmak, yaptığınız tüm güncellemelerinizi otomatiğe bağlamamak anlamına geliyor. Bazı paylaşımlarınızı otomatikleştirebilirsiniz; fakat gerçek anlamda sosyal ağ üzerindeki kullanıcılarla iletişime geçmeden çok şey kaçırabilirsiniz. Bu şekilde 50 bin gibi yüksek sayıda takipçiye sahip olabilirsiniz, ancak şunu da düşünmek lazım: Sosyal ağ üzerinde onlar için bir paylaşımda bulunduğunuzda bunun farkında olacaklar mı?
8. Onlar, yeni takipçilerine otomatik olarak DM (direct message) göndermiyor 
Yeni takipçi kazanıldığında gönderilen DM’lerin robota bağlayan ve spam gibi algılanan bu mesajların gönderilmemesi öneriliyor.  Bu mesajları göndermekle karşıdan düşüncesiz gibi görünmekle kalmıyor, aynı zamanda sosyal medyadan anlamayan biri gibi de anlaşılmanıza neden oluyor. 
 
9. Hashtag kullanımını belirli bir mantık çerçevesinde yapıyorlar
Hashtag’ler özel etkinliklerde kullanımı pratik olabilir, ancak kullanıcılar çok önemli olduğu düşünülen bu etiketleri sanıldığının aksine pek takip etmiyorlar. 
10. Başarılı sosyal medya kullanıcıları, satın alma potansiyeli olanların sosyal medyayı kullanmadıklarına inanmıyor
Bazı firmalardan “benim müşterilerim sosyal medyayı kullanmıyor” cümlesini çok duymuşsunuzdur. Bir araştırma merkezine göre; yetişkinlerin yüzde 69’u sosyal medyayı kullanıyor. Eğer hiçbir alıcının  bu duruma uymadığını düşünüyorsanız, sizin çok az getirisi olan bir niş pazarınız bulunuyor. 
Forbes’ta yer alan bu haber içeriğinin HubSpot firmasından ilham alındığı belirtiliyor. HubSpot’un blog sayfasına buradan ulaşılabilir. 
Pazarlama yazılımı HubSpot, müşterinin sizi bulması anlamına gelen ‘inbound marketing’ yöntemini kullanıyor. (‘Inbound marketing’ marka farkındalığı oluşturmak üzere müşteri bulmak için yapılan tüm çalışmalar olarak tanımlanabilir.)