Sağlıklı yaşam mottosunu benimseyenlerin artışta olduğu bir dönemdeyiz. Sağlıkta dijitalleşme sürecini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
İyi yaşam, sağlıklı yaşam son yıllarda çok kullandığımız kelimeler. Diyetisyen kelimesi insanlara zayıf olma, ince olma duygularını akla getiriyor. Sağlıklı yaşamak için, tabii ki iyi beslenmek ve egzersiz yapmak lazım. Ama dijitalleşme ve teknoloji hayatımıza girdiğinden beri biraz daha hareketsiziz. Yapılan çalışmalara göre, araç kullanımı ve dijitalleşme süreci arttıkça beden kitle endeksi yükseliyor yani obezite artıyor. Oysa teknolojiyi kendi avantajımıza çevirip sağlıklı yaşam içinde kullanmak mümkün.
Sağlıklı yaşam, egzersiz ve beslenme programları sunan 100 binden fazla mobil sağlık aplikasyonu yer alıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sağlıkla ilgili mobil uygulamaların sayısı oldukça fazla, ama kullanım oranın biraz daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Birçok insan ne yapması gerektiğini biliyor, ama nasıl yapması gerektiği konusunda bir motivasyona ihtiyaç duyuyor. Bu motivasyonu mobil uygulamayla sağlayabiliyorsa harika. Günlük yediklerini kaydederek kalorisini öğrenmek veya günde kaç adım attığına bakmak, tariflerle ilgili ipuçları almak bence önemli bir kolaylık. Burada kritik nokta güvenilir bilgiye ulaşmak.
Diyetisyen uygulamanızı anlatır mısınız? Uygulamanızı kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok kullanıyor?
Bizim genel olarak sosyal medya kanallarımızın %82 kadınlar, %18’si erkekler tarafında takip edilmekte. Bunun içinde YouTube, Facebook, Twitter, Instagram hepsi kadın ağırlıklı. O yüzden geçen sene ilk Dilara Koçak mobil uygulamımızı yaptık. İlk çıktığı hafta App Store’da sağlık fitness kategorisinde en popüler uygulama oldu, ücretsiz olarak 50 binden fazla indirildi. Buradan kitaplarıma, tariflerime, yiyeceklerin kalorilerine ya da bazı ölçümlere bu mobil uygulamadan ulaşmak mümkün.
Sizce gelecekte sağlıklı yaşam sektörü nereye gidecek?
Sağlıklı yaşam sektörü şu anda %20’lik büyümeye ulaştı, önümüzdeki yıllarda 4-5 kat daha büyüyeceğine inanıyorum. Ben X kuşağıyım, tariflerimi annemden öğrendim ve okulda kendim de tarifler geliştirdim. Ama şu anda herkes yemek tariflerini YouTube’dan alıyor. Bu nedenle artık kalem kağıtla diyet yazmanın ortadan kalkacağını ve yemek yapacağımız malzemelerin bile çok daha fazla evlere gönderileceğini düşünüyorum. Ama bunların hastane ile entegrasyonu daha fazla artarsa daha ulaşılabilir ve kolay olacak diye düşünüyorum.
Son olarak Digital Age okuyucuları için sağlıklı yaşam tüyolarınızı paylaşır mısınız?
Digital Age dostları çok fazla sosyal medyada zaman geçiriyorlardım eminim. Sosyal medya beslenme alışkanlıklarımızı etkiliyor aman dikkat. Lütfen sosyal medya kullanırken yemek seçimlerine dikkat etsinler hareketi önemsesinler, su içmeyi unutmasınlar ve mevsiminde taze sebze meyve yemeye özen göstersinler ve tabii ki mobil uygulamalarımı da kullansınlar.
Yorumlar