Psikoloji tarihinde insanın kişilik gelişimi ve motivasyon konusuna ışık tutan gelmiş geçmiş en önemli yaklaşımlardan biri, ABD’li psikoloji profesörü Abraham Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” teorisidir. Maslow’un kuramı esasen, aralarında gelişim düzeyine göre önem farkı bulunan beş ana kategoriye ayrılan bir ihtiyaçlar piramididir. Beş katı olan piramidin en alt basamağından yukarı (zirveye) doğru sırasıyla; fizyolojik ihtiyaçlar (açlık, susuzluk, vb.), güvenlik ihtiyacı, sosyal ihtiyaçlar (aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb.), değer verilme/saygınlık ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme (gelişim, başarı, yaratıcılık vb.) bulunur.
Günümüzde, insan yaşamının dijital dönüşümle köklü bir başkalaşım geçirdiğini gözlemlemek zor değil. İhtiyaçlarımız ve bunları ateşleyen motivasyonlar aşağı yukarı aynı kalsa bile, gereksinimleri giderme yollarımız teknolojinin günlük hayatımızı işgal etmesiyle oldukça değişti. Bu tespitten yola çıkan medya analiz şirketi ComScore, “dijital omnivor” diye adlandırdığı günümüz insanının gereksinimlerini, Maslow’un teorisinden uyarlayarak “Mobil İhtiyaçlar Hiyerarşisi” adı altında yeniden yorumladı ve önerdiği modeli, dünyanın dokuz ayrı bölgesinden elde edilen verilerle destekledi.
Mobil cihazlar cinsellikten daha cazip
Raporda yer alan, Boston Consulting Group tarafından yapılan bir araştırmaya ait veriler, insanların mobil cihazlarından olmamak için temel ve geleneksel ihtiyaçlardan vazgeçebileceğini gösteriyor. Örneğin, ABD’lilerin yaklaşık üçte biri bir yıl boyunca cinsel ilişkiye girmemeyi mobil cihazından ayrılmaya yeğliyor. Her 10 kişiden üçü, arkadaşlarıyla yüz yüze görüşmekten vazgeçebileceğini belirtirken, yüzde 45’i tatil hakkından feragat ediyor.
Raporda, 2016 yılı mobil açısından bir dönüm noktası olarak tanımlanıyor. ComScore’un araştırmasına göre, Haziran 2016’da Birleşik Krallık’taki kullanıcılar ilk kez, dijital platformlarda geçirdikleri zamanın yarısından fazlasını mobil uygulamalarda harcadı. Ağustos 2016’da, İspanya’da bir ay boyunca internete masa üstü bilgisayar kullanmadan girenlerin oranı yüzde 30’a yükseldi. ABD’de de bir ilk yaşandı; Amerikalılar Nisan 2016’da mobilde, masa üstünde geçirdikleri zamanın iki katını harcadı.
Mobil uygulama çağındayız
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer ilginç gerçek ise tam anlamıyla bir “mobil uygulama çağı” içinde olduğumuz. Çevrim içi dakikaların çoğunu (Birleşik Krallık %61, İtalya %64, İspanya %67, ABD %71, Çin %71, Endonezya %91) mobil cihazlarda, mobil cihazlarda en çok vakti ise mobil uygulamalarda harcıyoruz.
Mobilde harcanan vaktin yüzde kaçı uygulamalarda geçiyor?
– Birleşik Krallık %82
– İtalya %87
– ABD %87
– İspanya %88
– Endonezya %90
– Meksika %91
– Çin %99
Devamı için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.
Yorumlar