Bain & Company ile Red Hat, işletmelerin dijital dönüşüm uygulamalarını ve bunun sonucunda sağladığı faydaları belirlemeyi hedefleyen ortak bir araştırmanın sonuçlarını yayımladı. For Traditional Enterprises, the Path to Digital and the Role of Containers (Dijitalleşmeye ve Konteynerlere Uzanan Yolda Geleneksel İşletmeler) araştırmasına toplamda yaklaşık 450 Amerikalı yönetici, BT lideri ve BT çalışanı katıldı. Sektöre yönelik araştırmada bulut bilişim ve modern uygulama geliştirme gibi dijital teknolojilerin ezber bozucu etkisini anlayan işletmelerin çevikliklerini artırmak, müşterilerine yeni hizmetler sunmak ve maliyetlerini düşürmek için yeni dijital teknoloji arayışında oldukları ortaya çıktı. Buna karşın, dijital dönüşümle ilgili stratejiler ve yatırımlar hala başlangıç aşamasında kalıyor.
2017 yılında dijital dönüşümün, gerçek BT ihtiyaçlarının ve genelde teknolojiye yaklaşımların hayli vurgulanması bekleniyor. Bain & Company ile Red Hat işbirliğiyle yapılan araştırmaya göre geleneksel şirketlerin çoğu dijital yolculuklarının henüz başında. Lider olanların ise kullandıkları bulut bilişim, ileri düzey analitik ve modern uygulama geliştirme gibi gelişmiş teknolojilerle diğerlerinden ayrıştığı ortaya çıkıyor.
Araştırmaya katılan ve dijital yatırımlar yapmış olan katılımcıların elde ettiği teknoloji ve iş sonuçları çok çarpıcı. Bain ve Red Hat’in araştırmasına göre, yeni teknolojiler kullanarak işlerinde dijital dönüşüm gerçekleştiren kurumların elde ettiği sonuçlar şöyle:
Pazar payında artış: Bu işletmeler, dijital dönüşümün henüz ilk aşamalarında olan işletmelere göre pazar paylarında sekiz kat artışa tanık oluyorlar.
Daha doğru zamanda piyasaya daha iyi ürünler sürme hedefiyle yeni teknolojileri benimseyen işletmeler, dijital dönüşümün erken aşamalarında olan işletmelere göre 3 kat daha hızlı ürün sunabiliyorlar.
Daha akıcı geliştirme süreçleri, daha esnek altyapı, daha hızlı pazara çıkış ve daha düşük maliyet gibi sonuçlar ise uygulama geliştirmede konteyner kullanan işletmelerin elde ettiği sonuç oluyor.
İşletmeler dijitale geçme yolculuklarını sürdürürken, teknolojilerini ve iş hedeflerini destekleyen ileri düzey yapılara yatırım yapmaya devam ediyor. Modern uygulamalar ve konteynerler, işletmelerin eski uygulamalarını ve altyapılarını değiştirmelerinde yardımcı bir role sahip.
Konteyner nedir?
Konteynerler, sözü edilen geliştirme platformları içinde en yenilikçi olan ve en gündemde olan teknolojilerden biri. İşletmelerin dijital dönüşümünde büyük bir rol oynuyor. Konteynerler, kullanıcıların işleyiş süresinden kaynaklanan bağımlılıklarını (kümelendirilmiş ve dağıtıklaştırılmış altyapı üzerinde çalışması gereken tüm dosyalar) paketleyip ayrı bir yere almalarını sağlayan müstakil ve bağımsız ortamlar. Bu yetenekleri sayesinde konteynerler, genel ve özel bulut da dahil olmak üzere pek çok farklı ortama rahatça taşınabiliyor.
Bain ve Red Hat araştırmayı yürüttükleri süreçte, konteyner kullanan işletmelerin, mimari açıdan somut faydalar görmeye başladığını gözlemledi. Katılımcılar üzerinde yapılan analize göre, önceden konteyner kullanmaya başlamış olan firmaların geliştirme sürelerinde yüzde 15 ila 30 arası bir kısalma göze çarpıyor ve konteynerlerin taşınabilir olmaları sayesinde ilave altyapı esnekliği de artıyor. Araştırma ayrıca donanım verimliği sayesinde maliyetlerde de yüzde 5 ila 15 arasında bir düşüş olduğunu gösteriyor.
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, “2017 yılı, dünyadaki ve ülkemizdeki her ölçekten işletmenin, kurumsal hedeflerini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmesi için dijital yeteneklerini geliştireceği bir yıl olacak. Bu yeni teknolojiler henüz öğrenilme aşamasında, ancak kullanmaya başlamış olan işletmelerin kazandığı faydalar da son derece çarpıcı. Dijital dönüşüm tek seferde çıkılan bir basamak olmaktan ziyade zaman alan bir yolculuktur. Bu zaman zarfında geleneksel iş yüklerinde, gerek veritabanları gerekse iş zekası bağlamlarında, konteynerleşmeye daha büyük öncelik verileceğine inanıyorum” diyor.
Bain ve Red Hat raporuna göre bu yeni teknolojilerin yarattığı fırsatlar çok çarpıcı olsa da, konteynerlerin kullanılma hızı ve tarzında aynı duruma tanık olmuyoruz. Rapor, konteynerlerin yaygın bir şekilde kullanılmalarının önündeki en büyük engellerin yeni teknolojiler karşısındaki tipik tepkilerden kaynaklandığı görülüyor: yeni teknolojiyi iyi tanımamak, işgücü açısından uygun yeteneklere sahip insanların azlığı, mevcut teknolojiden ayrılma konusunda duyulan tereddüt ve ekosistemlerin henüz olgunlaşmaması. Elbette bütün bunlar zamanla ortadan kalkacak. Sağlayıcılar konteynere özgü zorlukların giderilmesi için çalışıyor ve yönetim araçları, iş yükleri üzerinde uygulanabilirliği, güvenlik ve istikrarlı depolama gibi konularda pek çok ilerleme kaydediyorlar. Bu da konteyner kullanmanın önündeki engellerin teker teker kalkmakta olduğu anlamına geliyor.
Yorumlar