Skip to main content

2011 yılında teknolojide hangi trendler ön plana çıkıyor? 2011 yılına baktığımızda genel trendlerin, daha önce mobil genişbant (3G) ile birlikte ha¬reketlenen trendlerin devamı şeklinde olduğunu söylemek mümkün. Büyüme trendinin akıllı…




2011 yılında teknolojide hangi trendler ön plana çıkıyor?

2011 yılına baktığımızda genel trendlerin, daha önce mobil genişbant (3G) ile birlikte ha¬reketlenen trendlerin devamı şeklinde olduğunu söylemek mümkün. Büyüme trendinin akıllı ürünlere doğru kaydığını görüyoruz. Akıllı ürünler 3G ile birlikte önce cep telefonlarında başladı. Akıllanan telefonlarla birlikte, ses artık hayatımızda normal bir transfer yöntemi haline geldi. Verinin önemi giderek artmaya başladı.

Akıllı telefon pazarı ne kadar büyüdü?
2011 yılı içerisinde ilk 9 aylık verilere bakıldığında akıllı telefon pazarının bir önceki yıla göre yüzde 88 oranında büyüdüğü görülüyor. Bu çok büyük bir oran. Diğer ürünlerle birlikte elektronik pazarının tümüne bakıldığında büyüme oranı ilk 9 ay içerisinde yüzde 23-24 civarında. Demek ki akıllı telefon tarafındaki büyüme pazar büyümesinin bir hayli üstünde. Verinin ve İnternet’in öne çıktığı dünya, diğer ürünle¬re de yansıdı.

Hangi ürünlere yansıdı?
En çok televizyona ve tabletlere yansıdı. Akıllı televizyonlar artık bir ihtiyaç haline geli¬yor. Televizyondan İnternet’e bağlanmanın yanı sıra, sosyal ağlara bağlanmak ve oradan paylaşımlarda bulunmak hep verinin öne çıktığı bir dünyanın temsilcisi oldu. Tablet de yine aynı şekilde gelişen ürünlerden biri.

İnternet’e bağlanılan diğer cihazların artmasıyla birlikte bilgisayarın pabucu dama mı atılıyor?
10 yıl boyunca İnternet’e bağlanmak için kullandığımız temel ürün bilgisayardı. Şimdi akıllı telefon, televizyon, tablet, hatta buzdolabı gibi beyaz eşyalardan bile İnternet’e bağla¬nılıyor. Ama en önemlisi mobil genişbant. Mobil genişbantın ortaya çıkması hayatımızı çok değiştirdi. Bağlantı ve akıllı ürünler artık hayatımızın vazgeçilmez parçaları oluyor. İnteraktif bağlantı yöntemleri giderek gelişiyor. Cep telefo¬nuyla birlikte hayatımıza giren dokunmatik ekranlar, bilgi¬sayar tarafında da tabletlerin gelişmesine ve tabletlerin de günlük hayatımıza girmesine neden oldu. Bu ürünlerin hepsi birbiriyle bütünleşiyor.

Tabletlerdeki gelişimin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Akıllı telefonların bilgisayar boyutunda gelişmiş kısmını tabletler oluşturuyor. Akıllı te¬lefonların açtığı yoldan tabletler tam gaz ilerliyor. 2010 yılına göre bu yılın ilk 9 ayında tablet pazarında yüzde 35’lik bir bü¬yüme söz konusu. Tabletlerin şu anki özelliklerine bakıldığın¬da ana ürün değiller, tamam¬layıcı ürün konumundalar. Bilgisayarı olanlar yan (tamam¬layıcı) ürün olarak tablet de alıyor. Ortama göre hangisini kullanacağına karar veriyor. Ama bilgisayarı olmayan biri, öncelikle tablet satın almı¬yor. Zaman içinde tabletlerin özellikleri geliştikçe bilgisayarın yerine geçeceğini düşünüyorum. Dizüstü bilgisayarlar masaüstü bilgisayarların tamamlayıcısıydı, şimdi tabletler dizüstü bilgisa-yarların tamamlayıcısı.

Netbook kategorisi yavaş yavaş yok mu olacak?
Netbook arada kaynadı. 2-3 yıllık güzel bir dönemi oldu. Sonrasında tabletler çok hızlı gelişince netbook’lara olan ta¬lep azaldı. Netbook da tamam¬layıcı bir üründü, ana ürün değildi. Tamamlayıcı ürünün daha kolay, pratik ve daha mo¬bil bir şekli çıktığı vakit, hemen öbürü unutuluveriyor. Netbook ve tablet arasındaki hikaye de de bu durum söz konusu oldu. Tablet netbook’un yerini hemen alıverdi.

Tamamlayıcı ürünler kendini sürekli yenilemeli mi o zaman?
Buradaki temel hikaye, tüketi¬cinin hayatını kolaylaştırmak. Hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra sosyalleşmeyi sağlayan ve paylaşımı kolaylaştıran ürünler tercih ediliyor. Akıllı telefon¬lardaki artış gibi önümüzdeki dönemde tablet ve akıllı televizyon gibi bağlanabilen ve hayatı kolaylaştıran ürünlere olan talep de büyük bir hızla artacak. Bu doğrultuda dizüstü bilgisayarlardan tabletlere bir geçiş olacak. Ancak bu geçiş hemen bugünden yarına olacak bir geçiş değil. Çünkü teknolo¬jinin gelişmesi, ihtiyaca dönük ürünlerin yapılması ve fiyatla¬rın alınabilir düzeylere gelmesi lazım. Ürünlerin bir hayat çizgisi ve döngüsü var. Onlar da bu çizgide ilerliyor.

3D’ye olan ilgi artacak mı?
İlginin artması için içeriğin artması gerekiyor. İçerik olma¬dığı vakit, limitli bir durum söz konusu. Ben bunu HD trendine benzetiyorum. HD de ilk çıktı¬ğında içerik sorunu vardı, şimdi neredeyse her kanalın HD yayı¬nı var. Aynı şekilde 3D de ben¬zer bir yol izleyecek. Gözlüksüz 3D teknolojisinin gelişmesiyle de 3D’ye olan ilgi artacak. Bu tabi üst fiyat segmentinde bir ürün. Bu teknoloji orta seviye¬ye doğru kaydıkça alınabilirlik oranları ve adetleri de artacak. Adetler artınca fiyat daha da aşağı inecek ve ölçek ekonomisi devreye girecek.

Dijital fotoğraf makinelerinde gözlemlediğiniz en önemli gelişme ne?
Fotoğraf çekenlerin ve fotoğ¬rafa ilgi duyan insanların sayısı bir hayli arttı. Bu artınca kalite ihtiyacı da arttı. Bu da kompakt dijitallerden yarı ve tam profes¬yonel DSLR makinelere dönüşü başlattı. Biz ciddi adetlerde profesyonel fotoğraf makinesi satıyoruz. 2010 yılına göre, 2011 yılının ilk 9 ayı içerisinde DSLR kategorisindeki artış oranı yüzde 14.

ORTAK PAYDA BAĞLANABİLİRLİK

Bütün bu trendlere ve gelişmelere paralel olarak 2011’e damgasını vuran ürün kategorilerini nasıl sıralamak lazım?
Akıllı telefon, tablet ve akıllı te¬levizyonların 2011 yılına dam¬gasını vurduğunu söyleyebiliriz. Bütün bunlardaki ortak payda, bağlanabilirlik. Sosyal ortamla¬ra en etkin şekilde ulaştırabilen ve sosyalleşmeyi artırabilen ürünler ve yazılımlar önem kazanıyor. Tüm bunlardaki kilit nokta ise tüketici istek ve ihtiyaçları. Hem donanım hem de yazılım üreticileri aslında çok önemli birşey keşfetti: Tüketici istekleri şirketleri yönlendirmeli, şirketler tüketici isteklerini değil. Bu çok önemli bir değişim. Eskiden bir ürün çıkardı ve tüketici o ürünü alır¬dı. Şimdi üreticiler tüketicilerin neye ihtiyacı olduğunu tahmin edip ona göre ürün çıkarmaya çalışıyor.

Bu değişimde sosyal medyanın rolü büyük, değil mi?
Sosyal medyanın yoğun kulla¬nımı, blog’ların artması, yani tüketicilerden çok daha rahat geribildirim alabilmek, ürün tasarımında çok önemli hale gelmeye başladı. Şirketlerin sosyal medya ortamlarını tü¬keticiyle iletişimde ne sıklıkta kullandığı, ne sıklıkta oradan gelen geribildirimlere cevap verdiği ve buna göre gerekli düzeltmeleri yaptığı önemli. Ciddi bir dönüşüm var. Ürünün ne olacağına artık tüketici karar veriyor. Üreticiler tüketicinin ne kullanacağına karar vermi¬yor. Gelecekte de en önemli trend bu olacak: Tüketici ne istediğine kendisi karar verecek. Tüketiciye rağmen iş yapma devri bitti, tüketiciye göre iş yapma devrindeyiz. Ürün ve trendlerdeki ortak paydaya bağlanma ve İnternet ile birlik¬te sosyal medyada tüketiciyle etkin iletişimi de koymak gere¬kiyor. Tüketiciyi dinleyip ona göre kendini ayarlamak şart.

Trendleri tüketici belirleyeceği bir dünyaya doğru gidiyoruz yani…
Bundan sonraki trendlerde tüketici en önemli söz sahibi olacak. Şirketlerin tüketicilerle olan etkin iletişim hattının sü¬rekli açık olması gerekiyor. Sü¬rekli al-ver şeklinde bir iletişim olmalı. Bunu bir otoban gibi düşünürsek, sürekli o yoldan bir trafiğin akması lazım. Aksi takdirde çalışmayan bir yol gibi ot tutar ve işlevsiz hale gelir.