Trend 1: Kodlanmış markalar
Markalar, davranışlarını kodlara bağlamaya ve bu sayede müşterilere daha tutarlı bir deneyim sağlamaya başladı.
Blockchain kuralları değiştiriyor
Değişilmez bir kodlama teknolojisi olan Blockchain, markalar üzerinde büyüleyici etkilere sahip. Blockchain, Bitcoin’in arkasındaki teknoloji aslında. Üzerine yeni yazılım yapılamadığı için, markaların yönetim şeklini değiştirme potansiyeli taşıyor.
Blockchain sayesinde markalar aldıkları kararları insanların yetersiz bilgisinden ya da kötü bir günden etkilenmedikleri için kesinlikle uygulamasını sağlarlar.
Yapay zekâ artık daha insanî
Konuşabilen teknolojiler revaçta. Peki, bu teknolojiyi daha insanî hale nasıl getirebiliriz? Chatbot’lar metin, fotoğraf ve video içeriği ile tüketicilerle etkileşebildiği, onlarla doğrudan iletişime geçebildiği için sosyal medya ve web siteleri üzerinde avantaj sağlıyor. Makineden çok dost gibi hissettirerek tüketici ile marka arasında samimiyet kuruluyor.
Yapay zekânın ilerlemesi, marka sesi ile ilgili de sorular uyandırıyor. Markaların artık, insan hissini verebilmek için konuşma şekli, seçim mimarisini ve daha birçok şeyi düşünmeleri gerekiyor. Markanın sesi nasıl olmalı? Peki cinsiyeti? Resmî mi konuşmalı arkadaşça mı? Hepsi markalar için önemli seçimler.
Trend 2: Tüccar teknokratın yükselişi
Kolaylık, toplum ve yaratıcılık perakende sektörünü değiştirecek. Sonuç? Mağazayı tüketiciye getiren yeni bir tüketim paradigması.
Artırılmış deneyimler
Sanal ve arttırılmış gerçeklikteki gelişmeler, tüketicinin markalarla interaktif deneyimler yaşamalarını sağlıyor. Tesla VR gözlükleri ile yeni aracın verdiği hissi tadabilir, IkeaPlace sayesinde oturma odanıza ürün yerleşimi yapabilir, L’Oreal sayesinde yeni makyaj malzemelerini deneyebilirsiniz. Artık VR ile bu gibi deneyimler sağlanabildiğine göre mağazacılık anlayışı değişmeli…
Aşırı–kişiselleştirme
3D baskı. Anında geri bildirim. Makine öğrenmesi. Hatta, DNA profil çıkarma. Yeni teknolojiler markaların her zamankinden daha da kişiselleştirilmiş ürün ve servis sağlamalarına yardımcı oluyor. Vans, 15 dk.dan kısa bir süre içinde kişiye özel ayakkabı tasarımları yapabiliyor. Spotify ve Pandora makine öğrenme ve algoritmaları kullanarak kişiye özel müzik listeleri hazırlıyor.
Trend 3: Akıllı ürün ve paketlerin yükselişi
Sıradan ambalajlar artık out. Üretim ve malzemelerdeki gelişmeler markaların, ürünlerini nasıl sunduklarını da değiştiriyor.
Sizin için düşünen ambalajlar
Ambalajlar artık sadece saklama kapları değil, hayat kalitesinde de önemli rol oynuyor. İlaç şirketleri; ilaç saati geldiğinde hatırlatan hatta ilaç alınmadığında doktora haber veren, dozları kontrol edebilen kaplar geliştirdi. Bu gelişim, hem hastaları hem de sağlık endüstrisini büyük ölçüde etkiliyor.
Anti–ambalaj
Ambalajsızlık değerli bir hale geldi. Paketlemeyi en aza indirerek markalar atıklarını azaltabilir, ürünlerini doğrudan görünebilir hale getirebilir ve mürekkep, malzeme gibi ücretlerden tasarruf ederler.
Ooho’daki su torbaları, suyu tutan tatsız, biyolojik olarak parçalanabilir, sindirilebilir bir zar oluşturmak için yosun özünü kullanıyor. Tüketiciler su torbalarını bile yiyebildiği için plastik şişe atıklarından da kurtulmuş oluyoruz.
Tomorrow Machine’in devrim niteliğindeki yağ paketlemesi balmumu ile kaplanmış karamelize şekerden yapılmakta. Paketi açmak için çatlatmak yeterli. Tasarım firmasının pirinç paketleri de biyolojik olarak parçalanabilmekte.
Ürünler akıllanıyor
LG’nin SmartThinQ buzdolabı, Google Assistant, Amazon Alexa veya cep telefonunuz aracılığıyla iletişim kurarak akşamki partiniz için ekstra buz yapabilir veya ailenin favori sütü bittiğinde tekrar sipariş verebilir.
Ülkemizin markalarından Arçelik’in IoT beyaz eşyaları da birbiriyle iletişim kurabilmekte. Çamaşır makinenizin hangi programı kullandığını bilen kurutma makineniz sizin seçim yapmanıza gerek kalmadan içindeki parçalara göre bir program kullanıyor.
Trend 4: Hareketlilik devrimi
Hareketliliğin inovatif formları ortaya çıktıkça, bizim de gezme şekillerimiz değişiyor.
Paylaşım patlaması
Uber, ulaşımdaki devrimin sadece bir başlangıcı. Paylaşılabilir ulaşım artık sadece arabalarda değil, aynı zamanda bisiklet ve scooter’larda, hatta uçaklarda! Ancak devletle işbirliği yapmak bu sistemin daha sorunsuz çalışması için kritik öneme sahip. Geçtiğimiz günlerde Çin’in büyük kentlerindeki paylaşımlı bisikletler yarattığı kaos üzerine belediyeler tarafından yasakladı. Ancak Amsterdam ve Milano gibi kuralları belirlenmiş sistemler oldukça iyi işlemekte.
Kendi kendine kullanıma son
2020’lerin ortasında, kendi kendine sürüş yapabilen araçlar her yerde olacak ve bu her türlü altyapıyı etkileyecek. Devletlerin, park bileti ve hız cezalarından kazançları büyük ölçüde azalacak. Şehir planlayıcıları, elektrikli araçların artmasıyla beraber, planlama yaparken park yerleri yerine daha çok şarj istasyonuna yer vermeliler.
Trend 5: Amacın üstünlüğü
Günümüzün markaları amaca hizmet etmeli ve şeffaf olmalı. Geleceğin iş modeli çalışanlara, topluma ve gezegene geri fayda sağlamayı ön görüyor.
KSS’nin ötesinde
Artık, markalar tek seferlik kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) kampanyalarına katılıp, toplumsal zorunluluklarını yerine getirmiş sayılmıyor. Günümüzün tüketicileri daha fazla gayret görmek istiyor. Markalar da değerlerini sundukları hizmetin bir parçası haline getirerek sorumlu olmaya çalışıyor.
Lüks moda markası Stella McCartney, çevre dostu bir tutum sergilediği için vinil, polyester ve deri gibi çevreye zararı olan malzemeleri kullanmayı reddediyor. Başka bir örneği de çevre dostu, dünyaya geri döndürülebilir roket ve uzay mekikleri üreten SpaceX şirketi. Hedefleri, kullanılmadığı zaman bu araçları bir yörüngede tutmak ve gelecekte yapılacak keşifler için tekrar kullanabilmek…
Şeffaf olmak
Teknoloji, şirketlerin iyi ya da kötü her hareketlerini izlenebilir kılıyor. Tüketiciler yiyeceklerin içeriklerinden, dizüstü bilgisayarlarını üreten işçilerin çalışma şartlarına kadar her şeyin gerçeklerini bilmek istiyorlar.
Şeffaflık, Weeleda ve Everlane gibi perakende şirketleri için bir temel haline geldi. Everlane websitesinde ürünlerin üretildiği fabrikaların resimlerini, malzeme bilgilerini ve diğer maliyet bilgilerini detaylıca yayımlıyor.
Kişisel deneyimler
Özellikle Y kuşağı deneyime, kendilerini ifade etmeye ve keyif almaya değer veriyor. Binlerce şirket, keşfetme arzusuna hizmet etmeye çalışıyor. Bir örneği de, Under30Experiences, Y kuşağına odaklanmış, macera temelli geziler ayarlayan bir seyahat grubu. Bir diğeri ise, ClassPass, kullanıcılarına farklı egzersiz sınıflarını deneyimlemelerine izin veren Amerikalı fitness şirketi. İngiliz Willoughby Book Club abonelerine, kişiselleştirilmiş okuma listeleri yolluyor.
Michelle McCarthy (Landor Kıdemli Pazarlama Müdürü), Trevor Wade (Landor Küresel Pazarlama Direktörü), İdil Yenişehirli (Landor Türkiye Ülke Müdürü, Rakel Bensusan (Landor Türkiye Marka Stratejisti)
Yorumlar