Brand Week Istanbul’da oturumlara ev sahipliği yapan ikinci gün Creativity & Lovemarks Day’de günün ilk kahve molasından sonraki bölümü D&AD’nin eski başkanı, Mr. President’ın Kreatif Ortağı Laura Jordan Bambach’ın sunumuyla başladı.
“Merhaba İstanbul, teşekkürler MediaCat” sözleriyle “Çığır Açan Yaratıcılık” başlıklı sunumuna başlayan Bambach hem kendisinin hem de Mr. President’ın mottosunu açıkladı. “Be a maker not a doer” diyen Bambach bugüne kadar ortaya koyduğu birçok projeyi bu motto ışığında hayata geçirdiğini kaydetti: “Tasarım ve reklamlar aracılığıyla dünyada bir şeyleri değiştirmek benim en büyük tutkum. Kreatif ortağı olduğum ajans Mr. President’ı; kadınların kreatif arenaya çıkmasını destekleyen SheSays’i; her yıl Cannes’a gidemeyen birçok kreatif için bir fırsat olan CANNT festivalini de tam olarak bu yüzden hayata geçirdim.”
Dünyanın en zorlu ödülü için…
Dünyanın kazanması en zorlu kreatif ödülü D&AD kalemlerini katılımcılara tanıtan Bambach organizasyonun 2015 ayağına ilişkin bilgiler paylaştı. Bu yılki festivalde 22 bin işin, 25 kategoride, 200 jüri gözetiminde beş gün boyunca değerlendirildiğini kaydeden Bambach, D&AD’nin gelirinin yeni yaratıcılar ortaya çıkarmak adına eğitsel amaçla kullanıldığını hatırlattı.
Sunumunu birlikte çalıştığı müşterilerinin yanı sıra takdir ettiği birçok kampanyanın videolarıyla destekleyen Bambach modern pazarlama evreninde benimsenmesi gerektiğini düşündüğü üç değeri sıraladı: “Cesurca sor, cesurca yanıtla”; “Cesur ol, alışıldık olana meydan oku”; “Nefes al. Deneyime fırsat ver.”
Katılımcıları yarından itibaren nasıl bir “yaratıcı”ya dönüşecekleri konusunda düşünmeye davet eden Laura Jodan Bambach sözlerini “İçinizdeki yaratıcı büyüyü bulun. Emin olun bu ödülü de, satışı da, başarıyı da getirecek” diyerek tamamladı.
Yaratıcılıktaki evrimin hangi aşamasındasınız?
Laura Jordan Bambach’ın ardından sahne sırası Jung von Matt am Neckar Genel Müdürü Peter Waibel’deydi. Tıpkı Bambach gibi konukları Türkçe konuşarak selamlayan Waibel,tüm katılımcıları reklamcılığın 30 yıl öncesine ve bugününe dair düşünmeye sevk eden bir sunumla sahne aldı.
1842’de başlayan ilk dönem reklamcılığın 2007 yılında sosyal medyanın palazlanmasıyla öldüğünü belirten Waibel bugün arabaların şoförlere ihtiyaç duymadığı gibi tüketicilerin de “reklamlara” ihtiyaç duymadıklarını belirtti. “Yaratıcılık değişmeli. Kökten değişmeli. Neden mi? İnsanların yüzde 14’ü reklamlara güveniyor. Sosyal medyadaki tanıdıklarının tavsiyesine güvenenlerin oranı ise yüzde 90.”
Marketing 2.0
30 yıl öncesinde kaldığını söylediği pazarlama anlayışını bowling oynamaya benzeten Waibel “Eskiden eninde sonunda topunuzun kukaları devireceğini bilirdiniz. Bu Marketing 1.0’dı aslında. Marketing 2.0 ise tam anlamıyla tilt oyununa benziyor. Karmaşık değil mi? En yüksek skora çok yakınken bile her şey bir anda sizin için bitebilir.” Jung von Matt’ın logosundaki Truva Atı’nın Marketing 2.0’da uygulamada olması gereken yaratıcılığı tarif ettiğini söyleyen Waibel, “Türkiye’de olduğumuza göre Truva Atı analojisine ilişkin detaylı bir açıklama yapmam gerekmiyor.” diyerek katılımcıları güldürdü.
Yaratıcı ödüllere sahip işlerin ödülsüzlere nazaran 12 kat daha fazla satış başarısı elde ettiğinin araştırmalarla sabit olduğunu belirten Waibel bunun yeterli olmadığını, yakalanan kıvılcımın her zaman takip edilip büyütülmesi gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı.
eBay’in ilham verici hikâyesi Brand Week Istanbul sahnesiydeydi
Creativity & Lovemarks Day’de öğle yemeğinden önce son sunum eBay Gelişen Avrupa Ülkelerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Eben Sermon’a aitti. “İlham Veren Bir Alışveriş Deneyimine Yolculuk Hakkında Bazı Düşünceler” adlı sunumuna Sermon, markanın doğuşunu ve seneler içinde nasıl bir yol aldığını anlatarak başladı.
Sermon “lovemark” olmanın formülünü engagement ve fayda arasında denge kurmak olarak verirken, markayla ilintili deneyimler yaratmak, açık ve net karşılaştırmalar ortaya koymak, inovatif içerikler üretmek ve kapsayıcı olabilmenin üzerinde durdu.
Haber: MediaCat
Yorumlar