Reklam âleminde şimdi en popüler kavram içerik reklamcılığı
Bu öyle amatörce yapılmış ürün yerleştirmesi şeklinde olan bir şey değil. Bir süredir bununla ilgili güzel örnekler gelmeye başladı. Daha da ilerleyecek. Zaten bu dijital reklamcılık işleri de bir acayip. Büyük gazetelerin internet sitelerine reklam vermek bana çok saçma geliyor. “Reklamı atla” düğmesinin çıkacağı yere bakıyor insanlar. Kendimden örnek vereyim: Ben bir haber okuyacaksam önünde çıkan reklamın çoğunlukla ne olduğunu görmüyorum bile. Mecburen geliştirdiğim bu sistem sayesinde sanki o reklamlar yokmuş gibi yapabiliyorum. Bir sıkıntı da bence çok kötü bir haber linkine tıkladığımızda müthiş bir neşe ile gelen reklamlar ekstra tepki vermemize sebep oluyor. Ben o marka yerinde olmak istemem açıkçası. Şirketler reklamlarının yayınlanacağı haberler türlerini de seçmeliler. Yoksa durup dururken ağır eleştirilere maruz kalabiliyorlar. Yeni reklam dünyasında ‘banner’, ‘popup’ gibi reklamlar artık yok. Bu reklamlara lütfen para harcamayın. Bu tip reklamlar artık 18+ sitelerde kaldı. Markanızı ucuzlatmayın. Bu arada dijital dünya reklam engelleme uygulamaları ile geçen yıl ciddi bir zarara uğradı. Bu yılda bunun devam etmesi bekleniyor. 2015 yılında yaklaşık 22 milyar dolar zarara uğradıkları söyleniyor ve bu yıl bunun neredeyse iki katı zarara uğrayacakları ön görülüyor.
Bu kadar dijitalleştik tamam güzel, çağı yakaladık. Çağı yakalayamadığımız en önemli konu adil kullanım kotası (AKK) Türkiye’nin teknoloji anlamında kanayan yarasıdır. Hayatın internette aktığı bir dönemde çağdışı kalmış internet kotalarımız ile dünyanın en pahalı internetini katmerli faturalar ile kullanmaya devam ediyoruz.
Kotalar çağı yakalamak zorunda
AKK konusunun çok ama çok acil çözülmesi gerekiyor. Bu konudaki hizmet sağlayıcılar durumdan elbette çok memnun. Yeter artık kazandığınız bu anlamsız AKK kazançları! BTK acilen yeni düzenlemelere gitmek zorunda. 4.5G internet hızına çıkacağız ama hala ayağımızdan zincirliyiz. Dolayısıyla fiber internet, 4.5G filan hepsi hikaye! Bu şuna benziyor. 8 şerit gidiş 8 şerit dönüş bir otobanınız var ama orada gidecek arabanız yok! En kısa anlatımı bu olabilir.
Bir başka konu da mobil internet. Bir çağdışı durum da bu alanda var. Tarifelerimizin yanında satılan internet paketleri hem çok komik limitlerde hem çok pahalı. Makul fiyatlı yüksek kapasiteli paketlere geçmemiz lazım. Tarifeler arasında kaybolduğumuz aşikâr. 10 bin SMS 10 dakika konuşma 2GB internet paketi ne mesela? Çok merak ediyorum o kadar konuşan, o kadar SMS atan kaldı mı hâlâ? Bence yok. Operatörlerimiz de bu durumu aslında çok iyi biliyorlar. Normal bir kullanıcıya ortalama 500 dakika konuşma 100 SMS yeterli gelecektir. İnternet paketlerininse 10GB’dan başlaması gerekir. Fiyatlandırmanın da tabii ki uygun olarak faturaya yansıtılması gerektiğini söylemiyorum bile.
Devamı ileriki sayfalarda…
Yorumlar