Son 50 yılın ilham veren İngiliz uzay bilimci, fizik profesörü ve yazar Stephen Hawking, 76 yaşında hayata veda etti.
Albert Einstein’den sonraki en büyük dahi olarak kabul edilen Hawking, geçen yıl BBC’ye verdiği röportajda 75 yaşına kadar yaşayacağını hiç düşünmediğini, birikimini halen yansıtabildiği için kendisini şanslı hissettiğini dile getirmişti.
Stephen Hawking, 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.
1979’da, kendisinden önce Isaac Newton gibi isimlere verilen Lucasian Profesör unvanına layık görülen Hawking, 1988’de yayımlanan kitabı Zamanın Kısa Tarihi ile dünya çapında üne kavuştu. Sunday Times’ın en çok satanlar listesinde yer alan kitap bugüne kadar 40’tan fazla dile çevrildi ve 10 milyona yakın satıldı. Hawking’in hayatı 2012’de çekilen ve Oscar adayı olan Her Şeyin Teorisi adlı filme de konu oldu.
Hawking son dönemde sıklıkla gezegenin gidişatıyla ilgili uyarılarda bulunuyordu. İnsanların 100 yıl içerisinde dünyayı terk etmesini ve farklı dünyalarda koloniler kurmasını gerektiğini söyleyen Hawking’e göre insanlar koloni kuramazlarsa hayatta kalamayacak.
Yorumlar