Savaş Önemli: Samsung Türkiye’nin son dönemde sosyal fayda temalı projelerinin sayısı artıyor. Marka olarak Samsung’un sektördeki konumlandırılmasında sosyal sorumluluk projeleri ne kadar yer tutuyor?
Yoonie Joung: Samsung olarak, teknoloji dünyasındaki inovasyonlarımızla insanlara ve toplumlara fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bu hedef, yeniliklerimizi ve hizmetlerimizi toplumun her kesimine ulaştırmayı da kapsıyor. Sosyal sorumluluk projelerimizde, insanlara gerçekten dokunmaya ve onların hayatlarını olumlu yönde değiştirmeye öncelik veriyoruz. Sporu ise kıtaları ve sınırları aşarak farklı kültürlerden insanları birleştirme gücüne sahip çok önemli bir evrensel araç olarak görmekteyiz. Sporun hem iyileştirici hem de birleştirici gücüne inanıyoruz. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı ise bizim için ayrı bir prestij ve gurur kaynağı. Yarışı, Samsung markasının gücüyle birleştirmemizin ardından, etkinliğin bilinirliğinin daha da arttığına ve Türkiye’nin tanıtımı için çok güçlü bir katkı yaptığımıza inanıyoruz.
Duyan Eller’in ardından sponsoru olduğunuz Kıtalararası Yüzme Yarışı… Bu tarz projelerin devamı gelecek mi?
Duyan Eller, gerçekten de çok gurur duyduğumuz bir proje. Samsung Electronics Türkiye olarak işitme engelli kullanıcılarımızı da duyabileceğimiz ve onlarla iletişimimizdeki bariyerleri kaldıracak olan görüntülü çağrı merkezimiz “Samsung Duyan Eller“i hayata geçirdik. Samimiyetle ve çok inanarak yaptığımız bir projeydi; milyonlarca insandan gelen olumlu tepkiler de ne kadar doğru bir çalışma olduğunun kanıtıydı. Dijital medya, daha hızlı ve etkili iletişim için artık çağımızda öncelikli ve vazgeçilmez bir araç. Biz de bir teknoloji devi olarak bu aracın gücünün farkındayız.
“Boğaz’da Beklenmedik Bir Anons” viraline böyle bir ilgi bekleniyor muydu?
Bugüne kadar reklam filmimizin toplam izlenme sayısı yaklaşık 5 milyonu buldu. Yarıştan yaklaşık iki hafta önce “Boğaz’da Beklenmedik Bir Anons!” adıyla internette yayınlanmaya başlayan ve film, çok kısa bir zamanda kulaktan kulağa yayılarak milyonlar tarafından izlendi. Biz de filmin gerek Türkiye’de gerek yurtdışında gördüğü ilgiden son derece memnunuz. Reklam filmimiz, Samsung Duyan Eller görüntülü çağrı merkezimizin tanıtımı için işitme engelli Muammer’e yaptığımız “Yılın En Duygusal Sürprizi” filminden sonra rekor izlenme sayısına ulaşan ikinci filmimiz oldu. İmza attığımız her çalışmada, lider bir marka olmanın getirdiği sorumluluğu taşıyoruz, bu yüzden her projenin Samsung adının farkını ortaya koyacak nitelikte olması, öncelikli hedefimiz.
Bu yılki Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na olan ilgi nasıldı?
Geçtiğimiz yıl, yarışa 700’ü aşkın yabancı, bin 700’ün üzerinde yüzücü katılmıştı. Bu yıl ise 815’i yabancı olmak üzere toplam bin 870 katılımcı, Boğaziçi sularında eşsiz bir deneyim yaşadı. Yarışa olan ilginin her geçen yıl katlanarak artması bizim için çok sevindirici bir gelişme. Gelecek yıl, bu sayıyı da aşan bir katılım olacağını umuyorum. Çünkü Boğaz’da yüzmek, Asya’dan Avrupa’ya kulaçlarla geçmek benzersiz bir deneyim ve dünyanın neresinde olursa olsun, kaybedeni olmayan bu benzersiz yarışa katılan, yüzmeye gönül veren herkes bu eşsiz tecrübenin heyecanına ortak olabiliyor.
Samsung Türkiye’nin yerel dinamiklerini çözmüş ve iletişim stratejisine bunu çok iyi yansıtmış bir marka. Bunda en önemli etken, ajansınızla olan uyum mudur?
Her fırsatta şu gerçeğin özellikle altını çiziyoruz: Türkiye, Samsung için en önemli pazarlardan biri. Teknolojiye meraklı, yeniliklere kendisini çok çabuk adapte edebilen yoğun bir genç nüfus var. Bu da yıllardır Türk insanını daha iyi tanımamızda etkili oldu. İletişim kampanyası çalışmalarımızı ise, ajanslarımızla uyumlu bir işbirliği içerisinde, projenin hazırlık sürecinde edindiğimiz tüm içgörüleri karşılıklı paylaşarak; samimi ve insanı odağına alan hikâyeler anlatan, projenin ruhuna uygun fikre ulaşmak için duyduğumuz ortak heyecan ve sorumluluk bilinciyle tasarlıyoruz. Ortaya çıkan çalışmaların milyonlara ulaşması, dünya çapında ses getirmesini sağlayan unsurlardan birinin de bu uyumlu çalışma olduğuna inanıyorum.
Esprili ve izleyiciyi gülümseten bir film yaptık
Türk izleyicisinin önce “Kelime Oyunu” adlı bilgi yarışması, ardından da Kardeş Payı dizisiyle tanıyıp çok sevdiği Ali İhsan Varol’un filmde rol alması da, filmin viral etkisinde önemli bir paya sahip. Film, senaryodan tamamen habersiz olan halktan birkaç kişi dışında, yarışacak yüzücülerle dolu bir Emirgan-Beykoz motorunda geçiyor. Kaptan, kıyıya yaklaşırken motoru durdurup “Sayın yolcular, yolculuğumuz burada bitiyor; bundan sonrasına yüzerek devam edebilirsiniz” anonsu yapıyor. Ardından, tüm yüzücüler şaşkın yolcuların bakışları eşliğinde denize atlarken görülüyor. Ali İhsan Varol, tam da burada devreye giriyor ve yolcuların yanına giderek, birlikte denize atlamayı teklif ediyor. Bu eğlenceli filmin perde arkasını Ali İhsan Varol’a sorduk
Savaş Önemli: Bu eğlenceli ve faydalı işe dahil olmak size ne hissettirdi? Nasıl bir tecrübeydi sizin için?
Ali İhsan Varol: Samsung, bana güvenilir ve yüzmeyi seven bir isimle çalışmak istediğini belirtti. Bir Boğaz çocuğu olarak ben de, prodüksiyon ekibine, reklam ajansına ve tabii ki Samsung markasına da duyduğum güvenden ötürü, severek bu rolü kabul ettim. Zira Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nı önceden biliyordum. Gerek senaryoyu beğendiğim gerekse de bu vesile ile Türkiye’nin de tanıtımına katkı verebileceğime inandığım bu işin bir parçası olmak noktasında tereddüt etmedim. Üstelik çok eğleneceğimden de emindim! Düşünsenize tüm gün adeta yüzmeli bir Boğaz Turu’ndaydım, masmavi sulara beş kez atladım ve epeyce bir kişiyi şaşırttım.
Viral filme olan ilgiliyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Esprili ve izleyiciyi gülümseten bir film yaptık. Filme konu olduğundan habersiz insanların da işe dâhil olması, filmin etkisini güçlendirdi. Dolayısıyla, görmüş olduğu ilgi, beni şaşırtmadı; çok izleneceğini, insanların birbiriyle paylaşmaktan keyif alacağını tahmin ediyordum. 5 milyonun üzerinde bir izlenme sayısı, gerçekten büyük bir başarı. Bu çalışmanın bir parçası olmaktan çok keyif aldım.
Samsung’un buna benzer projelerde Türkiye’deki öncü duruşunu nasıl yorumlarsınız?
Samsung teknolojide kendini kanıtlamış bir marka. Öte yandan spora ilgi duyan herkes Samsung markasını bu alanda da sıklıkla duyuyor. Gerek futbolseverler, gerekse de benim gibi Olimpiyat severler için Samsung’u bir spor etkinliğinde ana sponsor olarak görmek pek de şaşırtıcı değil. Ayrıca bunu çok da önemsiyorum. Bu kadar büyük ve uluslararası bir spor organizasyonun bu prestijli noktaya gelmesinde yarışı düzenleyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi kadar, 11 yıldır bu yarışın ana sponsorluğunu üstlenerek dünyada çok daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan Samsung’un katkısının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Fotoğraf: Ali İhsan Varol, Yoonie Joung
Yorumlar