Perakende sektöründe rekabet ortamının yükseldiği bir ortamdan geçiyoruz. Bu ortam doğal olarak herkesi yeni arayışlara yöneltiyor. Yeni arayışlara yönelenler en çok maliyetleri azaltıp, müşteriyi mağazanın içine çekecek konulara odaklanıyor.
İşletme sahiplerinin perakende sektöründe satışları artıracak araştırmadan çıkan ipuçlarını iyi izlemesi gerektiğini vurgulayan Akol, 9 ipucunu şöyle sıraladı:
- Mağazaya giren müşterinizin eğilimleri raporlanıyor. Bu da sizin, tüketiciyi anlayıp, onun beklenti ve eğilimleri çerçevesinde doğru reklam planı yapmanızı kolaylaştırıyor.
- Dijital ekranlar, tüketicinin buralara yansıtılan reklam ve bilgiyi hatırlama oranını yüzde 59’a yükseltiyor. Sizlere de her kat veya işletmede farklı, kişiselleştirilmiş mesajları verebilme esnekliği sunuyor.
- Perakende sektörünü yıllık ortalama 3 milyon dolara ulaşan kâğıt, karton, afiş ve matbaa gibi baskı maliyetlerinden kurtarıyor.
- Dijital ekranlar aracılığıyla sunulan etkili içerikler, kararsız tüketiciyi doğru yönlendirilip, onu mağazanın içine çekerek, hızla karar vermesine yardımcı oluyor.
- Dijital ekranlar tasarım, geliştirme ve dağıtım gibi uzun zaman alan işlemleri hızlandırıp, reklam veya bilgilerde olabilecek hata risklerini de ortadan kaldırıyor.
- İşletme sahiplerine üretimle birlikte artan karmaşık süreci planlayıp yönetme imkânı sunup, tedarikçiler ve çalışanlarıyla olan iletişimlerini de hızlandırıyor.
- Mağazaların dijital ekranlarında dönen anlık haberler, görsel ve videoları belirli süreler, belirli günler veya 7/24 şeklinde istenen lokasyona göndendirilerek, yayın akışı yönetebiliyor.
- Alanında uzmanlaşmış kişilerin hazırladığı grafik ve tasarımlar, tüketiciyi cezp ederek, ortaya etkili ve akılda kalan içerikler çıkmasına yol açıyor.
- İçeriğin ‘kral’ olduğu bir dönemde, şirketlere statik değil dinamik bir yapı sunuyor. Böylece işletmeler, tüketicinin karşısına sürekli güncel bilgi ve görsellerle çıkma fırsatını yakalıyor.
Yorumlar