Küresel veriler bugün Türkiye’nin oyun ekonomisi sıralamasında 770 milyon dolarla dünyada 18’inci sırada olduğunu ortaya koyuyor. 20 milyonu mobil 11 milyonu PC/konsol oyuncusu olan bir ülkeyiz. Bunların yüzde 61’i yani 11 milyon kişi oyuna para harcıyor. Oyun ekosistemi açısından MEA bölgesinin toplam gelirleri 3 milyar dolar iken Türkiye burada lokomotif konumunda. 2017 yılında oyun ekonomimizin 900 milyon dolar düzeyinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Öte yandan Türkiye’nin oyun sektöründe sahip olduğu fırsatlar ise heyecan verici. Türkiye’nin en büyük oyun fuarlarından biri olan Gaming İstanbul’un Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Meriç Eryürek bu fırsatları şöyle anlatıyor: “Seksen milyonluk nüfusumuzun yüzde elli biri yirmi beş yalında altında ve bu gençler oyun kültürünün içinde doğdular. Otuz milyonluk bir oyuncu kitlesine sahibiz, bu sayı bazı Avrupa ülkelerinin nüfusundan fazla. Türk oyun sektörünün yıllık büyüme oranı yüzde 24,7. Bu, ilk fırsatımız. İkinci fırsatımız, Ortadoğu’ya komşu olmak. Dünya nüfusunun yüzde yirmisi Ortadoğu Bölgesi’nde yaşıyor ve kabul edelim, bu bölgede iş yapmak istiyorsanız, Türkiye tek güvenilir ve sağlam seçenek. Netmarble, Pearl Abyss gibi global devlerin Türkiye’yi Ortadoğu için merkez seçmeleri, Blizzard, Ubisoft, Tencent global devlerin Türkiye’ye yatırım yapmaya başlaması, dünya çapında yayınlayacakları oyunların ilk denemelerini Türkiye’de yapmaları rastlantı değil.”
Mobil oyunlar dönüm noktası oldu
Türkiye’de ise mobil oyunlar özellikle 2012 yılından itibaren oyun sektörünü değiştirmeye başladı. Akıllı telefon satışının artmasıyla mobil oyunlar Türkiye oyun pazarındaki büyümenin temel nedeni haline geldi ve pazarda yüzde 30 üzerinde bir paya ulaştı. Netmarble EMEA Genel Müdür Yardımcısı Aras Şenyüz’e göre, Türkiye, oyun üretiminde Ortadoğu’da lider konumunda. Aras Şenyüz, “Son 6 yılda oyun firmalarının sayısı ciddi miktarda arttı. 100’e yakın şirket bu alanda çalışıyor. Global anlamda başarı kazanmış şirketlerimiz var. Ancak ihracat rakamlarına ve ciroya baktığımızda globalde gitmemiz gereken daha çok yol var. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü, nüfusu ve kapasitesi ile kıyaslandığında sektör hâlâ çok küçük” diyor. Türkiye’de önümüzdeki 6 yıl içinde 30 firma yüksek kaliteli oyun geliştirirse ve bunların 5-6 tanesi global çapta başarılı olursa, 2023’te 1 milyar dolarlık ihracat yapılabileceğine dikkat çeken Netmarble EMEA Genel Müdür Yardımcısı Şenyüz, oyun sektörünün doğru yatırımla getirisi yüksek bir iş alanı olduğunu sözlerine ekliyor.
Oyun üretimi açısından doymamış bir pazarımız var
Türkiye’de oyun geliştirme & tasarlama eğitiminin ise aktif olarak yaklaşık 10 yıllık bir mazisi var. Bahçeşehir Üniversitesi GameLab Kurucusu Güven Çatak’a göre yüksek lisans düzeyinde başlayan bu programlar olgunlaşınca ve bir yandan da hoca yetiştirince lisans programlarının açılmasına önayak oldular. Çatak: “İlginç olan bu programların ATOM (Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Merkezi, Ankara) ve BUG (Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı, İstanbul) gibi bağımsız oyun sahnemizin komünite merkezleri ile organik bir bağ içinde kurulmuş olması; hatta komünitenin bu programların tabanı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. ODTÜ, HACETTEPE ve BAU bu karşılıklı alışverişin iyi örnekleri.”
Türkiye’de üretim açısından henüz pazar halen doymamış durumda ki bu bir avantaja dönüşebili ve bu pazarı besleyecek insan kaynağı da halen yetersiz ama yetişmekte. Bu anlamda özellikle lisans programlarının ilk mezunlarını vermesi önemli bir gösterge olacak. Akademik programların yanı sıra yurtdışında olduğu gibi sektöre, özellikle prodüksiyon tarafına hızlı insan kaynağı sağlamak için bir yandan teknik kurslar da açılmalı.
Yorumlar