Teknoloji devrimi tüm hızıyla ilerlemeye devam ederken sektör, pazar, büyüklük veya yapı ayrımı olmaksızın tüm şirketler için “Dijitalleşme gerekli mi?” sorusu artık “Ne zaman ve nasıl dijitalleşmeliyiz?” sorusuna evrilmiş durumda. Bankacılık, turizm, medya ve perakende gibi iyi yapılandırılmış bazı sektörler şimdiden ciddi değişimleri göğüslemişken, hala dijitalleşmenin erken evrelerinde olan pek çok geleneksel sektör de bulunuyor. Otobüs taşımacılığı da kuşkusuz ki ikinci kategoriye giren sektörlerden bir tanesi.
Bugün ucuz havayolları ile ciddi rekabetle karşı karşıya olan sektör, müşteri memnuniyeti ile karlı ancak uygun maliyetli bir hizmet arasındaki optimal dengeyi yakalamak için yeni yollar arıyor. Güzel haber, teknolojinin bu sorunlara çözüm üretmek için harika fırsatlar sunması. Kötü haber ise on yıllardır sektörde faaliyet gösteren geleneksel orta ölçekli işletmelerin hala değişime karşı yavaş ve ihtiyatlı bir tutum takınmaları.
Avrupa’nın en büyük ve en hızlı büyüyen seyahat girişimi FlixMobility, dijitalleşme trendini erken fark eden ve müşterilerin beklentilerine cevap verme konusunda hızlı davranan şirketlerden bir tanesi. 2013 yılında üç genç Alman girişimci tarafından kurulan şirket, bugün Avrupa’nın en büyük uzun mesafe otobüs ağını kurmuş ve 30 ülkede, iki binden fazla bölgeye ulaşım sağlayan ve daha fazla bölgeye genişleme vizyonuyla hareket eden bir girişim haline gelmiş durumda. Sadece 2018 yılında 45 milyon insan Avrupa ve ABD’nin çeşitli şehirlerinde FlixBus ile yolculuk yaptı. Şirket, bu yaz Almanya’nın en büyük teknoloji yatırımını tamamlayarak ülkenin sınırlı sayıdaki unicorn girişimlerinden biri haline geldi.
Başarının sırrı; ‘gelenekselliği dijitalleştirme’
FlixMobility’nın kurucuları, şirketin başarısının müşteri deneyimini ön planda tutan bir ‘gelenekselliği dijitalleştirme’ vizyonundan geldiğine inanıyor. FlixMobility CEO’su ve kurucularından bu yıl BrandWeek Istanbuld’da konuşmacı olarak yer alan André Schwämmlein; “FlixMobility’nin kendisi dijitalleşmenin bir meyvesi olarak hayata geçti. Biz, kendimizi öncelikle bir teknoloji platformu olarak görüyoruz. Biz insanlara akıllı ve uygun maliyetli seyahat deneyimleri sunmak istiyoruz ve dijitalleşme de bize bunun için en doğru ve kullanışlı araçları sağlıyor” diyor.
Dijitalleşme, yolcuyu yeniden insana dönüştürdü. Akıllı telefonların gücüyle insanlar, her sektörden olduğu gibi otobüs şirketlerinden de git gite artan bir biçimde kendilerine basit, hızlı ve kusursuz bir seyahat deneyimi sunmalarını bekliyorlar. Schwämmlein “Bu, bizi farklı kılan ve yolculara sunduğumuz en temel hizmetlerden biri” diyor ve ekliyor: “Dijital rezervasyon kanallarımız, ödeme seçeneklerimiz, tüm otobüslerde sunduğumuz ücretsiz Wi-Fi ve eğlence sistemlerimiz ile müşterilerimize bütüncül bir dijital seyahat deneyimi sunuyoruz. 2018 yılında dünyada Google Asistan ile entegre olan ilk otobüs sağlayıcısı olduk. Planlama, fiyatlandırma ve pazarlama alanında kullandığımız teknolojilerin çoğunu müşterilerimiz belki de hiç görmüyorlar ancak onlar sayesinde Flix’in tam da aradıkları ürün olduğunu anlayabiliyorlar.”
FlixMobility, yeni teknolojilerden farklı iş alanlarında faydalanıyor. Öyle ki şirket, uygulamalı makine öğrenmesini akıllı ağ planlaması ve ücretlendirme için kullanan pazar liderlerinin başında geliyor. Bu yöntem daha iyi planlanmış seferler, daha fazla optimize edilmiş transferler, daha ucuz fiyatlar ve çok daha müşteri odaklı güzergahlar ile sonuçlanıyor.
Dijitalleşme otobüs sektörü için acil bir ihtiyaç
Google gibi öncü teknoloji şirketleriyle iş birliği yapmanın yanı sıra FlixMobility’nin geliştirme departmanı FlixTech, Almanya’da Berlin, Münih, Nürnberg ve Ukrayna Harkov’da 250’ye yakın geliştiriciyi bünyesinde barındırıyor. Ekipler dijital ürün geliştirilmesinde yeni standartlar oluştururken aynı zamanda yolculara yüksek kalite seyahat deneyimleri yaşatmayı amaçlıyor. Bu, öncelikli olarak veriye dayalı deneyimler ve yüksek seviyede otomasyon ile mümkün kılınıyor. Çevik (agile) organizasyon yapısıyla oluşturulan teknoloji ekipleri, inovasyon ruhunun ve en iyi kalite çözümlerin ortaya konulmasını sağlıyor. Schwämmlein, “çok hızlı büyüyen bir statup olarak inovasyonu ve yeni teknolojileri iş modelimize uygulamak bizim için son derece önemli. Daha da fazla veriyi işlemek ve kullanmak, gelecekte FlixBus’ı dönüştürmeye devam edecek” yorumunda bulunuyor.
Görünen o ki dijitale adapte olmak otobüsle seyahat sektörü için acil bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. FlixMobility’nin altı yıl gibi kısa bir sürede yakaladığı başarı, bundan elde edilebilecek ne kadar çok kazanım olduğunun somut bir kanıtı niteliğinde.
Yorumlar