Geliştirilen tüm yeni teknolojilerle birlikte şirketinizin güncel kalması için neler yapmanız gerektiğine nasıl karar verebilirsiniz? 2017’de markalar üzerinde en büyük etkiye sahip olmasını beklediğimiz dijital trendler şunlar:
1. VR, B2B ile tanışın
Sanal gerçeklik (VR) hâlâ oluşum sürecinde olabilir ama her gün daha iyi ve daha erişilebilir hale geliyor. 2017’de üç boyutlu kulaklıkların ve doğrudan tüketiciye yönelik oyunların ötesine geçmek için aramanız gereken şeyler sanal gerçeklik (VR) ve zenginleştirilmiş gerçeklik (AR).
B2B şirketler süreç ve çıktılara vizyon kazandırabilmek için VR ve AR kullanmaya başlayacaklar. Uzak bir yerden fabrikaların içerisinde gezinmek, dijital tedarik akışı denetimleri yapmak, potansiyel sancılı noktaları gidermek ve yeni prosedürleri uygulamaya girmeden düzenlemek için üreticiler VR kullanabilecekler. Bunun sonucunda yeni ürünlerin ilk piyasaya sunumları ve teknolojik iyileştirme faaliyetlerinin yüksek maliyetlere neden olacak şekilde durdurulması engellenebilecek.
İnşaat sektöründe kalfalar becerilerini sanal bir ortamda geliştirebilecekler ve bu, güvenlik risklerini ve malzeme maliyetlerini düşürecek. Tanınmış hukuk firması BakerHostetler şimdiden bir yapay zekâ avukatı olan ve sadece birkaç saniyede milyonlarca sayfa araştırmayı okuyabilen Ross programını kullanmaya başladı bile.
2. Sanal asistanlara “merhaba” deyin
Apple’ın sanal asistanı Siri’yi tanıyorsunuz. IBM’in Watson’ı ve Amazon’un Alexa’sı ile de karşılaşmış olabilirsiniz. Peki, Sephora, Mastercard ve Taco Bell’in de sanal asistanlar kullandığını biliyor muydunuz? 2017’de hemen hemen tüm sektörler sanal asistanlarla insan-makine iletişimini gerçekleştirmeye başlayacak.
Başarılı markalar hem farklılaşmış, hem de insanî nitelikler kazandırılmış sanal asistanlar tasarlayacaklar. Asistanın adı, cinsiyeti, görünümü ve sesi gibi unsurların tümü elbette ki müşterilerin bir markaya ilişkin algısını etkileyecek unsurlar. Bu yüzden yöneticilerin hangi nitelikleri projelendireceklerini düşünmeleri gerekecek.
Macallan viskileri geçtiğimiz günlerde müşteriler için mükemmel viskiyi bulan, hatta içkileriyle iyi gidecek yemekleri de öneren bir sanal asistanı hizmete soktu bile.
2017’de internetten alışverişte, müşteri hizmetlerinde ve başka birçok alanda sanal asistanların tam entegrasyonunu görmeye hazır olun.
3. Haydi dijital olalım
Resmî olarak bir Matrix anını yaşıyoruz: Fiziksel ve dijital dünyalar çarpışıyor. Kontrol edilemeyen Pokémon Go yangınını düşünün; satışları doruk noktasına çıktığında ABD’de günde 1,6 milyon dolar kazandığı söyleniyor. Katılımcılar bir yandan telefonlarında sanal bir oyun oynuyorlar ama diğer yandan da gerçek dünya ile ve civarlarındaki diğer oyuncularla etkileşimde bulunuyorlar.
Fiziksel ve dijital hayatlarımız arasındaki sınırların bulanıklaşması ile markalar artık online, offline veya bunların arasında bir yerde çalışan deneyimler yaratmak konusunda daha önce görülmemiş olanaklara sahipler.
ABD’deki büyük bir ev yenileme mağazası olan Lowe’s yeni uygulaması ile bu sınırı aşıyor. Bu uygulama ile alışveriş yapanlar evleri için sanal olarak eşyaları, aksesuarları ve hatta döşemeleri modelleyebiliyor. Dijital deneyimleyebilme özgürlüğü tüketicilere daha bilinçli tercihler yapma fırsatını verirken, öte yandan marka ile mevcut ilişkilerini de güçlendiriyor.
Ekranlarımızın ötesinde bağlantılar aramamız ve sohbet odaları gibi dijital kanal beklentisinde olmamız nedeniyle, katılımcıların online etkileşimlerinin yanı sıra yüz yüze de buluşmaları gibi, fiziksel dünyayla kaynaşmalara da hazır olun. Akıllı markalar bu trendden istifade etmenin yollarını bulacaklar.
Fiziksel dünyadaki müşteri davranışları da değişiyor. Bugünün müşterileri benzersiz, elle tutulur deneyimler arıyor. Özellikle Y kuşağı kendisini bağlantıda hissetmek, yeni bir şey denemek ve kendi sınırlarını zorlamak istiyor. Bu gibi trendler markaların değişen arzulardan faydalanmasının anahtarını sunuyor olabilir.
4. Doğa gıdadır
Tweet atmak, fotoğraf çekmek, paylaşmak, mesaj atmak. Bazen, tüm hayatlarımızı bir dijital mikroskop altında yaşıyormuşuz gibi hissediyoruz. İngiliz telekomünikasyon düzenleyici kurumu (Ofcom), geçtiğimiz günlerde internet kullanıcılarının yüzde 34’ünün web’den bir süreliğine ayrı kalmak istediğine dair bir rapor açıkladı. eMarketer ise ABD’deki Y kuşağının yarısından fazlasının dijital bağlantılarını kesmeyi arzuladığını bildirdi. Peki, biraz alan, sessizlik ve sadelik için insanlar yüzlerini nereye dönebilir?
İnsanlar gitgide daha fazla açık havaya dönüyorlar. AllTrails, MapMyRun, GoSkyWatch Planetarium ve My Altitude gibi uygulamalar dünyanın gizli köşelerini erişilir kılıyor. Bu uygulamalar maceraya erişim sağlarken diğer yandan insanlara hasret oldukları dengeyi ve dinginliği sunuyor. Parklarda, göllerde veya açık alanlardaki şehir etkinliklerine ev sahipliği yaparak şehirde açık hava deneyimlerini insanlara getiren daha birçok marka var.
2017’de daha fazla şirket stratejik girişimlerini çevreyi korumak ile bağlantılı hale getirecek. Bunların arasında sadece REI ve Patagonia gibi açık hava markaları değil Tentree veya Tinlid Hat Company gibi her satılan ürün için bir ağaç diken daha küçük oyuncular da var.
5. Müşterileri havaya sokma
Dijital devrim, bize alışveriş yapılan arayüzden alınan ürünlere ve hatta görülen reklamlara kadar her şeyi müşteriye uyarlama fırsatı tanıdı. Ama gerçek mağazalarda bu seviyedeki bir kişiselleştirme henüz gerçekleşmiş değil.
Müşteri kararlarının yüzde 85–95’i bilinçaltı seviyede gerçekleştiğinden perakendeciler alışveriş yapanları doğru havaya sokmanın önemini biliyorlar.
Nike perakende mağazalarını en iyi kullanan markalardan biri. Ürünlerinin hikâyesini güçlü videolarla mağazalarında sergileyen, Nike ID ile kişiselleştirmenin en güzel uygulamalarından birini mağazalarına da taşıyan, mağaza içindeki koşu bandında nasıl bir ayakkabıyla mağazaya girmiş olursanız olun fark etmez, size ayakkabı boyunuza uygun bir Nike ayakkabı vererek koşu performansınızı ölçmenizi, aynı zamanda da tabii ki denediğiniz ayakkabıyı denemenizi sağlayan bir marka.
Fiziksel mağazalardaki perakendecilerin deneyimlerini özelleştirmek konusunda online rakiplerini geçerek lider konuma gelmek için büyük fırsatları var aslında. Sıcaklık sensörleri, hareket detektörleri ve yüz okuyucular yürüme hızını, vücut sıcaklığını, ifadeleri ve belirli teşhir alanlarında harcanan zamanı ölçebiliyor. Elde edilen zengin bilgilerle perakendeciler çalınan müzikleri, dijital sinyalleri değiştirebilir veya müşterilerin ruh haline göre mağazadaki ürünlerin rotasyonunu sağlayabilir. Bu büyük bir rekabet üstünlüğü sağlar ve alışveriş yapanların daha rahat hissetmelerini ve daha fazla satın almaya eğilimli olmalarını sağlayabilir.
Talebe göre şekillenen kültürümüzde markalardan beklentiler de zirve yapmış durumda. Müşterilerin düşünce ve tercihlerindeki değişimleri anlamak, hedef kitleleri ile güçlü bir rezonansı arzulayan markalar için kritik olacak. Önümüzdeki yıl müşterilerin sahip olacakları bakış açılarını tanımlamaya çalışırken, ortaya çıkan şu 2017 marka trendlerini araştırın:
6. #Kidulting
Dokundukları her şeye kendi damgalarını vurmaları ile ünlü Y kuşağı şu anda büyümenin zorlukları ile ilgili açık sözlü bir diyalog sürdürüyor. Facebook’tan YouTube’a sorumluluklarla başa çıkmak, bilinmeyenleri anlamak ve işleri yoluna koymakla –bir başka deyişle “yetişkin olmakla”- ilgili konuşuyorlar.
Aynı esnada yetişkin olmamakla ilgili tartışmalar da yükseliyor – dizginlerini koparmak ve eğlenmek.. Kahrolsun olgunluk… 2017 için yeni bir trend daha: “kidulting”.
Önümüzdeki yıl kidulting, markaların Y kuşağına ulaşması için önemli bir araç olacak. Halihazırda bunu yaz kampı neşesini yetişkinlere taşıyan Camp Grounded, şehrin her yanını sarmış Kaçış Odaları gibi deneyimlerde görüyoruz. Sektöre hızlı bir giriş yapan yeni perakende markası Wepublic’in mağazasının en görülen yerine bir kaydırak koyması bir tesadüf değil elbette.
Popüler hale gelen diğer kidult-odaklı faaliyetler ise şaraplı boyama geceleri (çocukluktaki resim derslerinin biraz değiştirilmişi) ve açık hava sinemaları (otomobille girilen sinemaları hatırlıyor musunuz?).
Kidulting sadece nostaljiden ibaret de değil. Her zamanki gibi bu da bir Y kuşağı stili olan iki dünyanın füzyonu. Bu oyuncu ortama uyum sağlamak için daha fazla markayı araştırın. Ne de olsa gençsiniz…daima.
7. Pasta yesinler!
Yıllar boyunca yemek konusunda aşırı hazdan pek azla yetinmeye salınıp durduktan sonra nihayet boğazımızla ilgili orta bir yerde durup huzura kavuşabiliriz. 2017’de yeni odak noktası: Besleyici, aynı zamanda ikram ve gösterişlere de izin veren bir yeme biçimi. Aynı zamanda farklı beslenme çeşitleri de yoğun ilgi duymaya ve kendi sektörlerini yaratmaya devam ediyor.
Gıda markaları bir süredir daha küçük porsiyonlar sunmaya başladı: Coca-Cola’nın mini kutularından McDonald’s’ın Mac Jr’ına kadar…
En fazla beğeni alan fotoğrafların hamburgerler, pizzalar ve donut’lar olduğu Instagram’da bu geleneksel yemekler yıldız olmaya devam etse de diyette dengeye öneren Paris merkezli hazır yemek firması 20/80 gibi markaların oluşumunu da gözlemliyoruz. Bu markanın yemeklerinin yüzde 80’i sebze ve meyvelerden, yüzde 20’si ise protein ve besin değeri zengin süslemelerden oluşuyor. Bu şekilde kullanıcılar çaba harcamadan diyetlerinde ideal dengeyi sağlamış oluyorlar.
Türkiye’de de kendilerini ‘’Creative Plant Based Kitchen’’ diye tanımlayan Bi Nevi Deli, ketojenik beslenmeyi kolaylaştıran Habit gibi genç markalar da gözümüze çarpmakta.
Aslında konu şu: Müşteriler ne azarlanmak ne de reddedilmek istiyor. Hepimiz sadece kendimizi iyi hissetmek istiyoruz, hem fiziksel olarak, hem de zihnen. Sağlık odaklı ama esneklik sağlayan, arada bir hamburger, biraz bira veya spor salonundan kaytarılan bir günün de egzersiz ve iyi beslenmek kadar önemli olduğunu anlayan markalar avantaj sağlayacaklar.
Ne yemeliyim? Ve ne giymeliyim? 16 benzer üründen hangisini almalıyım? Bu yıl müşterilerin işini kolaylaştıran markalar başarıyı yakalayacaklar. İşte, paket tasarımında görmeyi beklediklerimiz…
8. Asgarinin zirveye yükselişi
Basitleştirilmiş paketler yükselişte. Parlak renkli, lüks detaylı, metalik folyolu ve çok renkli baskılı ambalajlı yılların ardından mükemmelliğin yeni standardı inceliklerde olacak. Yeni etiketlerde daha kolay tanınmak ve satın alma kararına yardımcı olmak üzere daha az bilgi yer alacak. Bu trend ortaya çıkmaya başladı bile. İspanyol şarap üreticisi Ramon Bilbao şık etiketi ve sofistike çizimleri ile yeni roze şarabı LaLomba’yı çıkardı. Bu minimalist yaklaşımın tasarımın diğer alanlarını da etkilemesini bekleyebiliriz: Basitleştirilmiş logolar, basit kullanıcı arayüzleri gibi. Satın alma deneyimleri temiz, sakin ve karışıklıktan uzak olduğunda müşteriler bundan fayda görmekte.
9. Kontrolü kazanmak için bırakın
Marka kimliği bir zamanlar tek başına marka yöneticilerinin ve şirketteki üst düzey yetkililerin uzmanlık alanı iken, giderek herkese ait bir şey haline geliyor. 2017’de şirketler dizginleri biraz daha ellerinden bırakacaklar ve müşterilerden ve çalışanlardan gelen verilere kulaklarını açacaklar.
Adobe Logo Remix aracılığıyla sanatçılara Adobe’nin A imzasını yeniden yaratmaları için çağrı yapıldı ve bu yaygın bir iletişime ve deneyimlemeye vesile oldu.
Önümüzdeki yıl her şey dengeyle ilgili olacak –hoşça vakit geçirme ve sorumluluk, sağlık ve haz, internet ve bakir doğa.
2017’de yeni odak noktası: Besleyici, aynı zamanda ikram ve gösterişlere de izin veren bir yeme biçimi. Aynı zamanda farklı beslenme çeşitleri de yoğun ilgi duymaya ve kendi sektörlerini yaratmaya devam ediyor.
Yorumlar