Skip to main content

Verinin parayı delip geçecek bir değer olduğu günümüzde, veri toplumunun bireyleri olarak yeni meziyetler geliştirmek gibi de bir sorumluluğumuz bulunuyor.

Zamanda sıçrama
Birkaç hafta önce sosyal medya servisi Timehop barındırdığı kullanıcı verilerinin büyük çoğunluğunun ele geçirildiğini açıkladı ve konuyla ilgili özür diledi. Açıklamada içten bir özür, 21 milyon kullanıcının çeşitli şekilde bundan etkilendiğine dair şeffaf bir detay ve daha birçok kapsamlı bilgi var. Dijital dünyada kullanıcı verilerinin ele geçirilmesi bir ilk değil, son da olmayacağı ortada.

Veriler üzerinden dönen yeni dünya düzenini geçmişteki bazı ekonomik geçişlere benzetmek mümkün. İnsanlığın tarıma ve yerleşik düzene geçtiği çağlardan itibaren toprağın kimin mülkü olduğu en büyük toplumsal soruydu. Ordular, devletler, ekonomik işbirlikleri hep toprağı koruma düşüncesiyle inşa edilirdi. Günümüzde de toprak halen çok kıymetli. Sınırlar, tel örgüler, mayınlarla korunuyor. Ancak toprak sahipliği mevcut düzenine bir günde varmadı. Toprağa bağlı kölelik düzeninden, derebeylikten, keşifler, işgaller ve kanlı savaşlardan sonra bugünkü halini aldı. Muhtemelen toprak sahipliğinin evrimi tamamlanmadı, gelecekte bu alanda da ilerlemeler göreceğiz.

Veriye hükmeden paradan daha büyük bir güce sahip oluyor

Öte yandan, topraktan çok daha sonra insanlığın gündemine giren başka bir meta toprağın gücünü deldi geçti. Yaklaşık 3 bin yıllık tarihi olan, toprak sahipliğiyle kıyaslandığında henüz genç bir çocuk olan para, son yüzyıllarda toprak sahipliğinin belirlediği limitleri aşabilir hale geldi. Sınır ötesi ticaret, dünyanın her yerinde geçerli para birimleri, uluslararası borsalar, bankacılık sistemleri, çok uluslu sistemler; toprakların çizdiği sınırlara takılmadan zenginliği tanımlayabildi.

Şimdi ise yeni bir devrimin içindeyiz; verinin parayı delip geçecek bir değer olduğu devirde yaşamaya başladık. Eski nesiller toprak sahibi olunmadan zengin olunan günleri dahi kabullenmekte zorlanırken, zengin olmak için paraya da ihtiyaç duymayabiliriz. Ekonomiyi, siyaseti, sanatı, toplumsal kuralları toprak ya da para sahipliği değil veriye dayalı bir perspektifle belirliyoruz. Veriye hükmeden paradan daha büyük bir güce sahip oluyor. Veri hırsızlığı, para hırsızlığından daha büyük cezalarla sonuçlanabiliyor. Birkaç nesil geçecek belki, verinin en büyük sahiplerinin, veri imparatorlarının çöküşlerine, yenilerinin doğduğuna şahit olacağız. Vatandaşlar olarak geçmişte toprağımıza, paramıza sahip çıktığımız gibi verimize de sahip çıkacağız. Veri karşılığı para elde edilebildiğine şaşacağız. Devrimler, evrimler, savaşlar ve barışlar göreceğiz veri üzerine dönen. Yeni bir çağın başladığından eminiz ama bu çağla birlikte her bir birey olarak evrimleşmeyi de kabul etmemiz gerekiyor.

Yazıya, verileri ele geçirilen Timehop’la başlamıştık. Kullanıcı verilerine sahip çıkamadığı için başını öne eğip özür dileyen site; verinin kıymetine, bu veriler üzerine kurgulanacak yeni insanî değerlerin neler olacağına dair ipuçları getirdi önümüze. İsmi, ironik olarak “zamanda sıçrama” manasına gelen bu şirket, belki de bize zamanda geleceğe dair sıçramayı hangi değerlerle yapabileceğimizi vurgulamış oldu. Bugünden itibaren her an, veri toplumunun bireyleri olarak yeni meziyetler geliştirmek gibi de bir sorumluluğumuz bulunuyor.