Twitter veya diğer sosyal ağları, bu kadar popüler ve hayati yapan şey, aslında sadece iletişim kurmak ve bir durum paylaşmak değil elbette. Bu tür mikro ya da makro tüm sosyal ağlar, aslında düşünce ve ifade özgürlüğünü yeniden tanımlayan bir kullanım şekli sunduğu için önemli ve popüler oldular. Web 2.0 kavramı, kullanıcıların her birisini bağımsız bir medya haline getirirken, sosyal ağlar Web 2.0’ın en önemli ve kullanması en basit araçları haline geldiler. Özellikle Twitter, kendini ifade edebilmenin, düşüncelerin özgürce çoğalmasının en etkili ve en kısa yolu oldu. Ulaşılamaz denilen insanlara dahi Twitter üzerinden ulaşmak, düşüncelerini açıklamak, beğendiklerini ya da beğenmediklerini paylaşmak, markalarla, kurumlarla, devletlerle iletişime geçmek, nabız tutmak açısından Twitter beklenenden fazla etki yarattı. Elbette sahte hesaplar, parodi hesaplar ve anonim hesaplar olacak. Bu da Twitter’i daha cazip hale getirdi. Sahte hesaplara karşı Twitter’in sunmuş olduğu kendi çözümler var. Bunun dışında mahkemeden karar alarak sahte hesap hakkında erişim engelleme yapabilmek mümkün olabiliyor. Anonim hesaplardan da bahsetmek gerekiyor. Anonimlik, fikirlerin özgürce çoğalması için, genel bir hak olarak kabul ediliyor. Eğer bir kişi fikirlerinden ve görüşlerinden dolayı kınanma, ötekileştirilme, dışlanma, cezai takibata uğrama gibi bir tehdit altında ise anonimlik hakkından yararlanabilmelidir. Zaten, böyle bir tehlike altında olan bir çok kişi anonim hesap kullanmak zorunda kalıyor.
Türkiye’deki genel engellemenin, bahsedildiği gibi sadece sahte, anonim ve tacizci hesapları engellemek için olduğunu kimse artık düşünmüyor. Zira, bu engelleme tamamen siyasi reflekslerle yapılan bir engelleme olmuştur. Siyasi irade, kendisini zor durumda bırakacak içeriklere vatandaşların erişimini engellemek çabası içinde Twitter’ı engellemiştir. Bilindiği üzere, 5651 sayılı yasa Şubat ayında değiştirilmişti. Bir sitenin tümden kapatılması için hakim kararı lazım, URL kapatmanın çözüme ulaşmamış olması lazım, ciddi bir zorunluluk olması lazım, ayrıca da kararın gerekçeli olması lazım. Ancak bu yazının yazıldığı tarihe kadar böyle bir mahkeme kararı da ortaya çıkmadı. Yargı kararına dayanmayan engelleme, sadece Anayasa’ya veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı değil, bizatihi yeni çıkarılan ve 5651 sayılı yasada değişiklik yapan yasaya da aykırı.
Siyasilerin engellemeden önce düşünmeleri gereken bir kaç kriter var
Twitter ve benzeri platformlar sadece ifade özgürlüğünün, haberleşme özgürlüğünün kullanıldığı alanlar değil elbette. Bu tür platformlara entegre olmuş bir çok sektör var, eğitim kurumlarından, ticari şirketlere kadar bir çok ekonomik yapı bu tür platformları kullanıyor. Ayrıca, kazancını sadece bu tür platformların varlığından elde eden bir çok sektör ve iş kolu var. Bir ülkenin ekonomisi sadece o ülkeyi etkilemiyor, global ölçekte tüm ekonomiler etkilenebiliyor. Sadece Twitter’a erişim engellemesinden bile, döviz ve borsa olumsuz etkilenebilir; yabancı yatırımcılar ve şirketlerin, Türkiye’yi özgürlüklerin olmadığı riskli bir ülke olarak görmesine yol açabilir. Zira, dış basındaki haber yoğunluğu Türkiye’nin demokratik yapısı ve ekonomik öngörüleri hakkında fazlasıyla şüphe yaratmıştır. En önemlisi, bilgiye erişimin ve yönetimi sorgulamanın özgür olduğu ülkelerde, bilim ve teknoloji daha rahat ilerlemiş, ekonomiler, artık sanayi ve tarıma bağlı değil, bilgiye dayalı hale gelmiştir. Bizim ihtiyacımız ise, özgürce dolaşabilen bilgidir, gerisi kendiliğinden zaten gelir.
Siyasilerin, engellemeden önce düşünmeleri gereken bir kaç kriter var: (i) Engelleme, sağlanacak faydaya göre orantılı ve ölçülü mü? İfade özgürlüğünü etkiler mi? (ii) Engellemenin ekonomik etkileri neler olabilir? (iii) Streisand Etkisi ne büyüklükte gerçekleşir? Kısacası, yasaklanan içerik ne kadar ilgi çeker? Başka sorum yok.
Yorumlar