Skip to main content

Uçtan uca dijital dönüşüm, gücün el değiştireceği günleri getirecek. Kimi zaman duygular verilere, kimi zaman veriler duygulara üstünlük sağlayacak. Ama duyguları anlayan makineler, verilerle ifade edilebilen duygular, paradan daha değerli varlıklar çağına hazır olmak gerekiyor.

Tersine

Dijital dünya her gün yeni rekorlar kırıyor. Kırmaya da devam edecek. Bağlantı hızlanacak, cihazlar güçlenecek, sistemler akıllanacak, içerik zenginleşecek. Yaratıcılık artacak, muhtemelen rekabet de kızışacak.  Yepyeni teknolojiler bilgiyi hayallerimizin çok ötesinde kullanmamızı sağlayacak.

Teknolojini trendlerini analiz eden Gartner’ın her yıl yayımladığı Hype Cycle’ın 2016 sürümünde üç nokta öne çıkıyor:

Teknoloji daha yoğun deneyimler yaşamamızı sağlayacak. Sanal gerçeklik, gömülü gerçeklik, mimik kontrol teknolojileri, beyin-makine etkileşimi, 3 ve 4 boyutlu yazıcılarla yapay yöntemlerle doğal deneyimlerin ötesini elde etmek mümkün olacak.

Akıllı makineler çağı. Bugüne kadar bilgisayarlarla anlaşmanın tek yolu onların dilinden konuşmak, kod yazmaktı. Kod yazmak sistemlerin arka planını geliştirmek için hayati önem taşımaya devam edecek ama makineler bizi hissedecek, tanıyacak. Drone’lar, sürücüsüz araçlar, konuşmayı algılayabilen sistemlerle makinelerle çok daha iyi anlaşacağız.

Platform devrimi gerçek olacak. Blockchain, nesnelerin interneti gibi platformlar sayesinde sistemlerin uyumu ve birbirinden güç alarak yapabilecekleri artacak.

Bu ana eksenlerdeki değişimlere uyum sağlayamayan oyuncular değişime adapte olamayacak. Harekete geçmenin vakti şu an. Ancak harekete geçmek de yeterli olmayabilir. Doğru istikameti tayin etmek de önemli bir karar.

Gelişen teknolojiler, halen eski dönemin kurallarına uygun şekilde ilerliyor. Resmi tersine çevirecek gelişmeler yaşanmadı.

Eski köyde yeni âdetlerle yaşıyoruz. Ama köy de değişecek.

Sürücüsüz arabalar gerçek ama araba sahipliğini avantajlı olmaktan çıkaracak otonom ulaşım sistemlerine henüz erişemedik. Kullanıcıya, geçmiş alışveriş bilgilerine göre cazip fırsatlar sunan satıcılar gerçek ama kullanıcıların kendi verilerine sahip olup, kendilerini değerini bildiği ters çalışan CRM çağına henüz giremedik. Sosyal medya üzerinden içeriğe ulaşmak çok kolaylaştı ama kullanıcıların kendi içeriklerini kolayca yönetebilip, paraya ya da başka değerlere çevirdiği platformlara, aracı sistemlere halen uzağız. Bitcoin, beğeni-paylaşım-takipçi sayısı gibi paraya kolayca tahvil edilen dijital kıymetler var; ama iş dünyası halen para üzerinden dönüyor. Bir yandan geleceği neredeyse sıfır hata ile öngördüğünü iddia eden dijital altyapılar kurduk, bir yandan da dalgalı bir belirsizlik içinde çırpınıyoruz. Alıcının güç sahibi görünüp, satıcının müşterisini yönetmeye çalıştığı çarpık bir geçiş evresindeyiz. Kısacası, eski köyde yeni âdetlerle yaşıyoruz. Ama köy de değişecek. Köyün değiştiği günlere, yepyeni modellere hatta alıştığımızın tersi istikamette işleyecek kurallara hazır mıyız?

Uçtan uca dijital dönüşüm, gücün el değiştireceği günleri getirecek. Kimi zaman duygular verilere, kimi zaman veriler duygulara üstünlük sağlayacak. Ama duyguları anlayan makineler, verilerle ifade edilebilen duygular, paradan daha değerli varlıklar çağına hazır olmak gerekiyor. Hızlı hareket etmek yetmiyor; doğru yönü bulmadıkça hızlı gitmenin hedeften uzaklaşmak anlamına geldiğini unutmama, aniden yön değiştirebilecek bir akışta yepyeni kurallara uyum sağlama becerisi de önem kazanıyor.