Facebook ve Twitter gibi sosyal ağları hızlı akan bir nehir olarak düşünmek gerekir. Kaba, incitici ve hakaret içerikli birçok ileti bu akan nehir içinde bir kaç gün içinde yok olup gidebilir. Dikkate almamak, üzerine gitmemek, çoğu zaman konuyu mahkemeye taşımaktan daha basit bir yoldur
Son günlerde basında Twitter kaynaklı birçok davanın haberi yapılmaya başlandı. Genellikle, ‘Twitter’dan hakarete ilk ceza’, ‘Twitter’dan hakaret et, ceza alma’ gibi başlıkları görmeye alıştık. Ayrıca, hakkında soruşturma yürütülen birilerinin ise ‘birileri adıma sahte hesap açmış’ veya ‘hesabım hack’lenmiş, ben yazmadım’ gibi savunmalarını da bu haberlerde sıkça okumaya başladık.
Öncelikle, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağları hızlı akan bir nehir olarak düşünmek gerekir. Kaba, incitici ve hakaret içerikli birçok ileti bu akan nehir içinde birkaç gün içinde yok olup gidebilir. Dikkate almamak, üzerine gitmemek, çoğu zaman konuyu mahkemeye taşımaktan daha basit bir yoldur. Örneğin çok az takipçisi olan birisinin hakaret içerikli twitleri çok dikkat çekici olmayacaktır. Fakat, bazı durumlarda bu tip iletiler birden bire yüzlerce hatta binlerce kişiye kadar ulaşabilir, umulmadık mağduriyetlere ve zararlara yol açabilir.
Twitter üzerinden gönderilen hakaret ve iftira nitelikli iletilerin tespit edilemeyeceği ve hesap sahibinin yakalanamayacağı yönünde oldukça yanlış bir genel kanı var. ABD merkezli Twitter, çocuk pornosu ve uluslararası terör suçları haricinde, hiçbir şekilde kullanıcılarının IP bilgilerini vermese de, bazı sosyal mühendislik yöntemleri ve polislerin kullandığı özel teknikler sayesinde birçok kullanıcının IP numarasını ve dolayısıyla kimliklerini tespit edebilmek mümkün olabiliyor. Gerçek ismini kullananlar zaten kolaylıkla tespit edilebilir, hatta takma isim kullananlar bile geçmişteki iletilerinden, paylaştıkları içeriklerden, bağlantılı diğer servis hesaplarından kolaylıkla eşleştirilebilir ve kimliği tespit edilebilir.
Sosyal medyadaki hakaret içerikli mesajların cezası daha ağır
Basından takip ettiğimiz kadarıyla, davalık olmuş bazı kullanıcılar, hesaplarının ele geçirildiğini veya bir başkasının kendisi adına hesap açtığını öne sürüyorlar. Bu şekilde bir savunma mahkemece bir yere kadar kabul edilebilir, zira gerçekten adına açılmış sahte bir hesaptan ve kullanılan ifadelerden dolayı yargı önüne çıkan insanlar var. Ancak, soruşturma sırasında bu hesabın o kişiye ait olduğu veya o kişinin kontrolünde olduğu yönünde yan deliller bulunması olanaklıdır. Birçok soruşturmada, mahkeme tarafından bilgisayar ve cep telefonu araması kararı verilip şüpheli kişinin bilgisayarındaki veya cep telefonundaki veriler silinse dahi delil olarak tespit edilebilmektedir. Böylelikle bu tür bir savunmaya itibar edilip edilmeyeceği rahatlıkla değerlendirilebilmektedir.
Sosyal ağ ortamından gönderilen hakaret içerikli iletilerin cezası, aleniyet unsurundan dolayı daha ağırdır, çünkü bu iletilerin sınırlı sayıda bir insana değil sınırsız sayıda insanlara ulaşma ve daha fazla etki doğurma ihtimali vardır. Bu sebeple cezası basit hakarete göre biraz daha ağırlaştırılmıştır.
Ünlü kişilere yani politikacılara, sanatçılara vs. yönelen ifadeler bazı durumlarda hakaret değil, ağır eleştiri olarak kabul edilebilir. Bunun sebebi, ünlü kişilerin kamuya mal olmaları ve kendisine yönelen ifadelere göğüs germek zorunda olmalarıdır. Tabii ki, durum somut olaya ve kişiye göre değişebilmektedir.
Yorumlar