Dürüst olmak gerekirse, birkaç yıl öncesine kadar, ben de kendisine acımasızca hedefler koyanlardandım. Hedeflerin niteliğine bakmadan sayfalarca yazıp, nasıl olsa bir gün yaparım deyip, amaçların üstüne yatıp, hunharca ziyan ettim günlerimi, aylarımı hatta yıllarımı.

Nedir bu kendini yenme çabası!
Zaman içinde nasıl olduysa derin düşüncelere dalmak gibi bir huy edindim. Bu iş için bilinçli olarak zaman ayırmaya başladım. Bu düşünce seanslarında gereksiz yere omuzlarıma bindirdiğim yüklerden ve anlamsız kendimi yenme çabasından kurtulup, kendimle uzlaşmam gerektiğini anlamaya başladım.

Ben bir kişisel gelişim uzmanı değilim. Ancak zaman içinde yoğunlaşan bu düşünce seanslarımda üretkenliğin anahtarının, doğru ve anlamlı işleri yapmak için motive olabilmekte saklı olduğunu anlamaya başladım.

Müthiş zor olan ve üzeride çalışılması gereken en önemli konu; gerçekten değişimi sağlayacak önemli meselelere odaklanabilmek. Son günlerde sosyal medyada hemen herkes durdurak bilmeden motivasyon videoları ve bilgece sözler paylaşıp duruyor. Herkes bir esin kaynağı arayışında. İlginç olan şey, tüm bunlar aslında hayata karşı motivasyonumuzu artırmak, daha üretken görünmek ve –mış gibi yapmaktan başka bir şey değil. Hepimiz en çok nerede eksiksek, o konuya kafayı takıyor, en çok onu konuşuyoruz. Kimi, hayatta en çok neyin mutsuz ettiğini, neyi örtbas etmeye çalıştığını anlamak için Facebook veya Instagram profiline bakmak yeterli.

Üretkenlik ne kadar çok şey yaptığınızla ilgili değildir
Sanıldığının aksine üretkenlik ne kadar çok şey yaptığınızla ilgili değil. Bu mesele önemli ve hala çözülmemiş sorunları fark etmek ve bunları çözmeye odaklanmakla ilgili. Eminim çoğumuzun yıllardır birgün mutlaka yapılacak şeyler listesinde olan ve bir türlü başlayamayıp ertelediği bazı projeleri vardır. Henüz aciliyeti olmayan kişisel projeler, hatta hiç yapmasak bile olur ancak, yaparsak belki hayatımızı değiştirecek türden işlerden bahsediyorum. O halde belkide odaklanmamız gereken asıl konular, bu projelere başlamak için motivasyonumuzu artıracak şeyler bulmak ve kendimizi ikna etmeye çalışmak olmalı…

Gelişim raporunda doğru metrikleri ölçmek
Ben, gündelik ruh hallerimi ve yaptıklarımın minik bir seceresini tutuyorum. Bunu kendimle ilgili büyük resmi görebilmek adına yapıyorum. Maalesef, gün boyu yaptığım irili ufaklı işlerin asıl çizmek istediğim büyük resimle pek alakalı olmadığını apaçık görüyorum. Seth Godin’in bu konuyla ilgili harika bir yazısı vardı.

Her gün yaptığımız şeyleri ölçmek, gerçekten gelişimimizi ölçmek anlamına gelmeyebilir. Bu yüzden, bize orta ve uzun vadede fayda sağlayacak projelerde ne alemde olduğumuzu gösteren metriklere de biraz odaklanmak gerek.

Nedir bu metrikler, diye merak ederseniz:
a. Cevaplanamamış zor sorular,
b. İlerleme kaydedemediğinizi düşündüğünüz uzun vadeli hedefler,
c.. Daha önce işe yaramış, riskli cömert atılımlar.