2018, Türkiye ekonomisi için zor bir yıl oldu. Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi, hammadde girişi ithalata dayalı olan sektörleri oldukça sarstı ve günün sonunda girdi maliyetlerinin artması, tüketici düzeyindeki fiyatların da artmasına sebep oldu. Teknoloji üretebilen bir ülke olmadığımızdan dolayı, özellikle teknoloji ile ilgili her şeyde döviz kaynaklı bir maliyet artışı kaçınılmaz oldu. Tüketici düzeyindeki fiyat artışları, sadece dövizin değer kazanmasından kaynaklanmadı, teknoloji temelli ürünlerde yapılan vergi artışları ve uygulama değişikliğinden de kaynaklandı.

Kullandığımız tüm yazılımlar ve platformların ücretleri güncellendi ve arttı. İşletim sistemi yazılımlarından ofis yazılımlarına, reklam yazılımlarından kaynak planlama yazılımlarına kadar tüm abonelik ve lisans bedelleri ciddi oranda arttı. Netflix, Google Drive, Apple iCloud, Spotify, Apple Music gibi tüm online platformlarda da fiyatlar yükseldi. Bilgisayar, akıllı telefon, çevre cihazları ve sarf malzemelerinden hiç bahsetmiyorum bile.

Tam e-kitap imdada yetişecekti ki…

Her yerde ve her şekilde kullandığımız kağıt dahi ithal edilen bir ürün, dolayısıyla basılı tüm gazeteler, kitaplar ve dergilerin fiyatı döviz kaynaklı arttı. Tam burada imdada e-kitap ve e-dergi yetişecekti, kâğıda, baskıya ve lojistiğe bağlı olmadan binlerce kopya çok düşük maliyetli olarak herkese ulaşabilecekti. Ancak burada da sevgili devletimiz, vergiyi artırmayı uygun gördü ve elektronik yayıncılık alanında KDV oranı yüzde 18’e geldi. 2016’dan beri internet erişiminde kademeli olarak kaldırılacağı bildirilen Adil Kullanım Noktası / Kotası, 1 Ocak’tan itibaren kaldırılmış olacak. Ancak, AKN olmadan verilecek bir internet aboneliği aslında gizli bir zam anlamına geliyor. 2019’da Turkcell’in yapmaya çalıştığı bir başka maliyetimiz daha olacak. Akıllı telefondan bilgisayarımıza veya tabletimize paylaştırdığımız internet (tethering) için de aylık 9 TL’lik bir fatura (şimdilik) bizi bekliyor olacak. Yılın son maliyet kalemi ise internet reklamlarından. Aralık ayında yapılan bir değişiklikle, vergi mükellefi olsun olmasın, internet ortamında reklam hizmeti veren veya aracılık eden tam veya dar mükellef gerçek kişiler ile dar mükellef kurumlara gerçekleştirilecek internet reklamı bedeli ödemelerinden yüzde 15 gelir vergisi stopajı yapılacak.

Teknoloji tüketmeye devam

Sonuç olarak, 2019 yılı teknoloji ve internet tüketicisi için pahalı bir yıl olacak. Her zaman söyleriz ya, Türkiye’nin teknoloji trenini kaçırma lüksü yok, bir şekilde teknoloji dünyasında üretim ile yer almamız gerekir diye. İnsanlar, okumak, öğrenmek, yazmak, paylaşmak, toplumu aydınlatmak, hayal kurmak, kendini geliştirmek, fikir geliştirmek, iş kurmak, üretim yapmak ve ilham almak istiyor. Bunlar için kullanılan cihazlar, yazılımlar ve internet bağlantısı artık lüks değil, zorunlu temel ihtiyaç. Ancak, daha ucuz erişilebilen, daha az vergi alınan, avantajlar yaratan, teşvikler sağlayan, adil rekabet ortamı yaratan bir sistem yerine, her adımda cebimizden para çıkan bir düzen inşa ediliyor. Ne diyelim, o halde teknoloji ve bilim üretmek yerine, tüketmeye ve vergi ödemeye devam!