1) Unutmayın ki, sektör başarı hikâyeleri ile dolu ama bu başarı hikâyelerinin en azından 100 misli kadar da başarısızlık hikâyesi var. Türkiye’deki binlerce e-ticaret sitesinden kaçını başarı olarak görüyorsunuz? Önce bu sayıyı bulun ve bu sayıyı ETİD, Deloitte, TÜBİSAD raporuna giren şirket sayısı olarak yaklaşık 1000’e bölün. Eğer, pazardaki mevcut oyuncularla aynı şeyi, aynı şekilde yapacaksanız başarı olasılığınız bu olacak. O yüzden öncelikle, “Evet, bu işi ben başaracağım çünkü…” cümlesindeki noktalı yerleri doldurun.
2) Bu işten ne bekliyorsunuz? Sizi ne tatmin edecek? Bu sorulara yanıt bulun. Aynı şekilde kırmızı çizginizi de belirleyin. Ne yaparsanız bu işten çekilmeniz gerekecek? Başlangıçta bunları çizmezseniz, başarı ya da başarısızlıktan söz etmek mümkün olmayacaktır.
3) E-ticaret yapmak sadece bir internet sitesi ile olmuyor. Diğer fonksiyonlarınız da gerçekten hazır durumda mı? Ürününüz pazarı olan bir ürün mü? Halihazırda bu ürün nereden ve ne şekilde satılıyor ve sizin sitenizin açılmasından sonra ne olacak?
4) İnternet sitesi tek önemli şey değil ama gerçekten doğru şekilde hizmet verecek bir internet siteniz var mı? En azından temel fonksiyonlarınız mükemmel durumda mı? Yoksa siz hâlâ doğru düzgün ödeme yapılamayan bir internet sitesinin mobil uygulaması ile mi uğraşıyorsunuz?
5) Organizasyonunuzu kurdunuz mu? Kaç sipariş alacaksınız? Bunları kim, nasıl gönderecek? Pazarlama uzmanınız bu iş için yeterli mi?
6) Müşteri ilişkileri departmanınız, sosyal medya ekibiniz ya da ajansınız her duruma hazır mı, yoksa ‘durum geldikçe bakarız’ diye mi yönetmeye hazırsınız? Eğer yanıtınız ikincisi ise, o beklediğiniz zor durumlar öngörünüzden önce başınıza gelecek, bunu unutmayın.
7) Organizasyondaki herkesin iş tanımı ve yetkileri belli mi? Yoksa her şey bir kişiye mi sorulacak? İlk bir hafta bu durum çok hoşunuza gidecek. “Müşterilere gönderilen paketlere bile ben karar veriyorum, çağrıların nasıl karşılanacağını ben belirliyorum” diyeceksiniz ancak ikinci hafta önünüzde koca bir kuyruk ve toplantı salonunda bekleyen tedarikçiniz söz konusu olduğunda içinizden, “Ne haliniz varsa görün” geçecek ama bunu da yapamayacaksınız. Hep çok yoğun olacaksınız ama asıl işinizle değil, başkalarının işiyle. Bu nedenle işe başlamadan bunlar hazır olsun. İşi yapacaklar da bunları geliştirsin.
8) Size kim ne formatta ve ne sıklıkta rapor hazırlayacak? Ya da siz ne sıklıkta hangi metriklere bakacaksınız? Eğer bunu baştan belirlemezseniz, günlük akış içinde işin majörüne bakmaya fırsatınız olmayabilir.
9) Bütçenizi nasıl planladınız? Özellikle ilk 12 ay için aylık bütçesel dağılımları yaptınız mı?
10) Yorulmaya ne kadar hazırsınız? Günde kaç saat, haftada kaç gün çalışacaksınız? Ne zaman tatile çıkacaksınız? Başlangıçta, “Ben 7 gün, 18 saat çalışırım, yeter ki başarılı olayım” derken birinci ay sonunda, “Çocuklarıma yeterince vakit ayıramıyorum” diyorsanız, iş ve sosyal yaşamınızı iyi oranlayamamışsınız ve hedeflerinizi doğru seçmemişsiniz demektir.
11) Unutmayın ki herkes e-ticarete başarılı olmak için başlıyor ancak çok küçük bir kısım başarılı oluyor. O yüzden başarısızlık öykülerini mutlaka araştırın. Sizin çok başarılı olacağını düşündüğünüz siteler acaba neden başarılı olmadı? Bunları bilmek size çok büyük kazançlar sağlayacak. Kendinize bu başarısızlık öykülerinden büyük dersler çıkarabilirsiniz.
Sonuçta e-ticarete atılın ve bu işi hakkıyla yapın. Çok çalışın, çok okuyun, çok araştırın, çok dinleyin, çok sabırlı olun, çok iyi bir yönetici olun, çok analiz yapın, hedeflerinizi çok iyi takip edin, çok iyi bir ekiple çalışın, çok planlı olun, çok hızlı karar verin. Ama ne olursa olsun panik yapmayın ve planınızı takip edin. Bunları yapmayan yüzlerce e-ticaret oluşumu var ve siz onlardan biri olmak zorunda değilsiniz, siz bir başarıya imza atmak için bu işe soyundunuz.
Yorumlar