Geçen gün 5,5 yaşındaki oğlumdan arkadaşlarını saymasını istedim. Bana 6 tane yakın arkadaşının isimlerini saydı. Peki, bu arkadaşların nereden dediğimde sadece 2 tanesinin okuldan olduğunu gördüm. Diğer 4’ünün sokak veya apartmandan arkadaşı olmasını beklersiniz, değil mi? Eğer böyle düşünüyorsanız acilen yeni nesil çocukların hayatları ile ilgili sıkı bir çalışma yapmanız gerekiyor çünkü diğer arkadaşları hiç yüz yüze gelmediği dijital oyun ve YouTube arkadaşları. “Ne olacak bu yeni nesil çocukların hali,” demeyin; bu sorunun tek bir cevabı yok, toplumsal/psikolojik birçok incelenmesi gereken açı var ama genel gözlemim gösteriyor ki, yeni nesil çocukların hayatını YouTube üzerinden oyun kanallarını izlemek ve cihaz bağımsız dijital oyunları oynamak şekillendiriyor. Hepimizin aklına, “Bu çocuklar nasıl sosyalleşiyor, nasıl arkadaş ediniyor veya sokakta oynamayan çocuk olur mu,” soruları geliyor. Maalesef, yeni nesil çocuklar sokakta oynamıyorlar, oynayabilen çok az bir kitle varsa onlar çok şanslı. Yapılan araştırmalar dijital oyun oynamanın aslında çocukların hayal güçlerini çok geliştirdiğini ve yapmak istedikleri birçok şeyi simüle edebildikleri bir ortam olduğunu gösteriyor. Örneğin iyi bir basketbol oyuncusu olmak isteyen bir çocuğun, bir oyun içinde ona hayaller kurduracak hatta kendi geliştirecek birçok şey bulması kaçınılmaz. Diğer yandan oyun oynayan çocuklar serotonin salgılıyor, bu yüzden kendilerini daha mutlu hissediyorlar. Serotonin, keyfin kimyasal karşılığı gibidir. Çocuk oyunda bir şeyleri gerçekleştirip, başardıkça daha keyifli ve kısmen mutlu hisseder.
Bu noktada, işin aile kısmından çıkıp 3 önemli maddenin altını çizmekte fayda var;
YouTube TV: Kim YouTube’dan film seyreder demeyin. Bu yeni nesil 3 yaşından itibaren artık TV’de çocuk kanallarını izlemiyor, YouTube’da oyun kanallarını izliyor. Çocuklar YouTube reklamlarıyla marka ve ürünleri tanıyor, YouTuber’ın söylediğine inanarak büyüyorlar. Tüm arkadaşlarını buradan ediniyorlar, okulda arkadaşlarıyla bu filmleri tartışıyorlar. YouTube sadece bir reklam mecrası veya sadece içerik üretimi yapılan bir yer değil, çocukların sosyalleşmesinin önemli bir parçası.
Maker dünyası: Üretmek sanırım dünyadaki en önemli konu. Üreten toplumlar ve insanlar kazanıyor. Dünya üzerinde buhardan bu yana birçok büyük buluş ve devrim gerçekleşti. Bilgisayarın ve internetin bulunması da önemlilerdendi ama insan elindeki bu imkânlarla nasıl üreteceğini son 10 yılda öğrenmeye başladı. Ama artık 4 yaşındaki bir çocuğun bile seyrettiği bir şeyden esinlenip kendi oyununu üretebileceği bir dünyaya gidiyoruz. Bu, özellikle gelişmekte olan ülkeler için çok önemli bir fırsat. Bunu sadece serotonini yüksek nesiller oluşsun diye değil, üretim toplumu olmak için kullanabilirsek fark yaratırız.
Yeni para birimleri: Dün sabah oğluma acaba biliyor mu diye, “1 dolar kaç TL,” diye sordum, cevap alamadım fakat farklı bir cevap verdi; “Baba, Facebook kredisi X TL, bu kadar alırsak Y oyununda bu kadar bölüm atlayabiliriz.” Hepimiz biliyoruz, oyun ve sosyal platform kredileri ciddi anlamda satılan metalar haline dönüştü ama artık dövizi bilmeden önce Facebook kredisinin kaç para ve neye denk geldiğini öğrenen bir toplum yetişiyor. Yeni para birimleri bugün az kullanıyor, tam karşılığını bulamıyor gibi görünse de, yeni neslin ilk ekonomik mezunlarını vermeye başladığımız günlerde bunun etkisini çokça görmeye başlayacağız.
Sonuç olarak, ileride 10 dakikalık serotonin kaç para eder bilinmez ama yeni nesil çok daha farklı motivasyon ve alışkanlıklarla geliyor. Bu yönde hazırlık yapmayan kurumlara ileride kolaylıklar diliyorum.
Yorumlar